Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kabine revizyonunda bakanların istifa edeceği iddialarına ilişkin, “Bakanların görevlerinden istifa etmele...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kabine revizyonunda bakanların istifa edeceği iddialarına ilişkin, “Bakanların görevlerinden istifa etmeleri yasal olarak zorunlu değil” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, DİYANET- SEN Genel Merkezi Binası’nın açılış törenine katıldı. Bakan Bozdağ açılış sonrası gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin, “Seçim sürecinde kabine revizyonunda bazı bakanların istifa edeceği iddiaları var. Bu konuda nasıl bir formül uygulanacak” sorusuna şu cevabı verdi:
“Mali idareler seçim süreçleri resmen başlamasa bile, partiler kendi iç süreçlerini başlatmış durumdalar. Kamu görevlilerinin aday olabilmeleri için şart, istifa etmeleridir. Onlar görevlerinden istifa edip partilere müracaat edeceklerdir. Ancak bizim yasalarımıza göre belediye başkanları ve milletvekillerinin istifası zorunlu değildir. Belediye başkanları hem Belediye Başkanlığı görevinin yapıp, hem aday oluyorlar. Aday oldukları zaman da belediye başkanı sıfatıyla beraber adaylık süreci yürütebiliyorlar. Aynı şekilde milletvekili aday olduğu zaman istifalarına gerek kalmaksızın, adaylık sürecini ve kampanyalarını yürütebiliyorlar. Milletvekilleri eğer belediye başkanı seçilirse, o zaman uygulamalarımıza ve mevzuatımıza göre ya belediye başkanı ya da milletvekilliğini tercih ediyor. Süreç böyle işliyor. 1994 yılında Melih Gökçek milletvekiliyken belediye başkanı seçilmişti. Bunun uygulamasını gördük ve sayın Gökçek belediye başkanlığını tercih etti. Bakanların görevlerinden istifa etmeleri yasal olarak zorunlu değil. Farklı bir değerlendirme olur mu, zaman içinde göreceğiz.”
SEÇİM BARAJI
Bugün bir gazetede yer alan habere ilişkin diğer bir gazetecinin “Partinizin yüzde 5 barajlı daraltılmış bölge sisteminden yana, tavır koyduğu yönünde haber var, sizin düşünceleriniz nedir” sorusunu Bakan Bozdağ, "Başbakanımız pazartesi günü bu konuda 3 alternatif açıkladı. Bir; mevcut halin devamı olabilir. İki; dar bölge sistemi, O barajlıdır, barajı kaldıralım. Dar bölgeyle yola devam edelim. Üçüncüsü ise barajı 5’e indirelim. Daraltılmış bölge getirelim. Esasında bunun Türkiye’ye verdiği mesaj şu, biz barajı aşağı çekiyoruz. İkisine de açığız. ‘0’ baraj diyorsanız ona varız. Dar bölge seçim sitemiyle beraber ‘0’ barajı uygulayalım. Aşağı çekelim diyorsanız yüzde 5’e çekelim, daraltılmış bölge yaparak yüzde 5’e çekelim. Bunu kamuoyuna tartışılması için deklare ettik. Seçim sistemi sadece bizi değil, bütün siyasi partileri etkileyen bir konu. Eğer bütün siyasi partiler bugün CHP, MHP, BDP dar bölgeye biz varız derse zaten bu tartışma biter. Dar bölge ‘0’ barajı ile yola devam ederiz. Yüzde 5’e razılarsa onunla yola devam ederiz ama ikisine de razı olmazlarsa o zaman bunlardan birisini Türkiye’nin ortak aklına uyarak tercih edeceğiz. Onu TBMM gündemine getireceğiz” şeklinde cevapladı.
Partilerin bu konuda samimi durmadıklarını da söyleyen Bozdağ, “Baraj kalksın diyorlar. Barajı kaldırıyoruz. Buna yanaşmıyorlar. Baraj düşsün diyorlar düşürüyoruz düşürülmesine de yanaşmıyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu, 3 olursa biz varız diyor. Emin olun barajı 3 olarak önermiş olsaydık, yüzde 1 olursa varız diyecekti. Yani yerim dar diyen bir kişi pozisyonunda. Bu milletten kaçan bir yaklaşımdır. Partimizin içerisinde dar bölge daraltılmış bölge konusunda farklı görüşler olabilir ki biz onun için tartışmaya açıyoruz bunu. Bunlardan hangisine siyasi partiler evet derse biz ikisine de varız” diye konuştu.
TÜRBAN SERBESTİSİ
Bir gazetecinin, “Dün Adalet Bakanı bir açıklama yaptı. Başbakan türban serbestisiyle ilgili sınırı kesin çizdi ama Adalet Bakanı ‘Polis, asker ve yargıda karar ilgili kurullardadır’ dedi. Kafa karışıklığı söz konusu, eğer o kurullar karar verirse üniforma üzerine türban takabilecek mi polis, asker” sorusuna ise Bozdağ, “Başbakanımızın söylediği çok net. Üniforma giyecek olanlar hariç diğerlerine ilişkin bir serbestlik, hürriyet getiriliyor. Bu da tabi yönetmelikle belirlenecektir. Üniformayı kimlerin giyeceğine kurumlar karar veriyor. Polis, asker, rütbe taşıyanlar, hakim ve savcılar üniforma giyiyor. Kurumların bu demokratikleşme adının istisnaları ve kapsamı konusunda takdir hakkı olmayacak” ifadesini kullandı.
ALEVİ VATANDAŞLAR
Alevi vatandaşlara ilişkin çalışmalar hakkında detay verilmesini isteyen gazetecilere, Bozdağ şunları söyledi:
“Alevi vatandaşlarımızın derdini kendine dert edinmiş bir hükümetimiz var. 1925’te çıkan Tekke ve Zaviyeler Kanunu Alevi vatandaşlar dahil, Türkiye’deki pek çok farklı inanç grubuna ait yasak getirmiştir. 1930’lu yıllarda Dersim’de katliam olmuştur. Dersim katliamının özrünü dileyen AK Parti olmuştur. 1993 yılında Madımak Oteli’nde büyük bir acı hadise yaşandı. Oteli kamulaştırıp Alevi kardeşlerimizin istekleri doğrultusunda kültür merkezine dönüştüren adımı hükümetimiz atmıştır. Türkiye’de ilk defa Alevi kardeşlerimizle ilgili çalıştaylar yaptık ve bir devlet hafızası oluştu. Alevi klasiklerini ilk defa günümüz Türkçesine çeviren bugünün Türkçesine kazandıran adımlar attık. 13 tane Alevi klasiğini Türkçeye kazandırdık. Sivas’ta, Maraş’ta yaşanan acılar CHP döneminde olmuştur. Ne kadar yasak gelmişse o dönemde iktidar CHP’dir. Çözücü irade koyan adımlar atan ise AK Parti hükümeti olmuştur. Başbakan’ın talimatı doğrultusunda yürüyen çalışmalar vardır. Bu çalışmaların nihayetlenmesi sonucunda kamuoyuyla paylaşırız.”
SÜNNET RAPORU
AB Parlementer Meclisi’nin ‘Sünnet Raporu’nu kabul etmesi hakkında değerlendirme isteyen gazeteciye ise Bozdağ, “Bu yanlış bir adım, çünkü insanların inançlarıyla ilgili konularda neye inanıp neye inanmayacağına parlamentolar, siyasiler, hükümetler karar veremez. AB’nin kendi müktesebatı ve Avrupa değerleriyle, din ve vicdan hürriyetiyle çatışan bir karardır. Bu sakat anlayış Avrupa’nın kurumları tarafından da kabul görebiliyor. Din ve vicdan özgürlüğüne müdahale hukuki değildir, kabul edilemez” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Bozdağ, soruların ardından açılış yaptığı Rüzgarlı Sokak’ta ki esnafı ziyaret edip, sohbet etti. Bozdağ, dolmuşçuların denetim ve trafik cezaları ile benzin fiyatlarının düşürülmesine yönelik sorularına ise bu konularla ilgileneceğini söyledi.
(İHA)