BIST 9.949
DOLAR 35,15
EURO 36,70
ALTIN 2.975,47
HABER /  GÜNCEL

'Kabataş saldırısının görüntüsü var!'

Gezi olaylarında Kabataş'ta çirkin bir saldırıya uğrayan Z.D.'nin kayınpederi Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu suskunluğunu bozdu.

Abone ol

Gezi eylemleri sürecinde Kabataş'ta tacize uğradığı iddia edilen Z.D.'nin kayınpederi Osman Develioğlu "olay yerini gören 2 kamera da nasıl arızalı olur? Görüntüleri montajlayıp "Bakın saldırı yok" diyorlar." diye konuştu.

Kabataş'ta Gezici bir grubun saldırısına uğradığı iddia edilen Z.D.'nin kayınpederi AK Parti'li Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu Sabah gazetesine yaptığı açıklamalarda olayın video görüntülerinin olduğunu iddia etti. Develioğlu Kanal D'de yayınlanan ve ortada bir saldırı ya da tacizin olmadığını gösteren mobese kayıtlarının ise montajlanmış olduğunu, gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü.

İşte Develioğlu'nun açıklamaları:

O GÖRÜNTÜ KESİNLİKLE VAR

Biliyorum ve inanıyorum. Bu işler soğuduktan sonra birisi elinde bir CD ile gelecek ve "İşte o görüntüler" diyecek. Çünkü gelinimin saldırıya uğradığı Kabataş'taki olay yerinde bir MOBESE kamerası var. Benzin istasyonunun kameraları var. Her nedense o gün ikisi de arızalı. Böyle bir şey mümkün olabilir mi?

Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz vefat etti biliyorsunuz. Ailesine sabır diliyorum. O olayda, "Bilirkişi kamera görüntülerini sildi" beyanına inananlar ve buna inanmamız için baskı yapanlar, Kabataş'taki görüntülerin bilinçli olarak yok edildiğine niye inanmıyor? "Orada kamera görüntüsü kasten silindi" diye kampanya yürütenler, biz aynı şeyi söyleyince, "Yalan" diyorlar.

HAKLILIĞIMIZI İSPATLAMAK ZORUNDA DEĞİLİZ

Bu olayın görüntüleri basına ilk servis edildiğinde bir seçim arifesindeydik. Şimdi yine seçim öncesi ve bu olayı yine ortaya getirdiler. Malum grupların yayın organlarına bakın, anlarsınız ne demek istediğimi. Çünkü ellerinde başka argüman kalmadı. Televizyonlarından, gazetelerinden korkunç bir algı operasyonu yürütüyorlar. Bize acımasızca saldırıyorlar. İçimizi yeniden acıtmak, "Zaten bunlar hep yalancı" algısı oluşturmak için... Biz olaya hiç ideolojik yaklaşmadık. Haklılığımızı ispatlama zorunluluğumuz yok. Tek amacımız, bu vahşi saldırıyı yapanların hak ettikleri cezayı çekmeleri.

GÖRÜNTÜYÜ MONTAJLAMIŞLAR

Bu olayla ilgili tek görüntü kaydı, Kabataş İskelesi'nde İDO'ya ait kameranın 17 dakikalık kaydıdır. Bir tek savcının önünde olan bu görüntü, malum gruplara yakın basına servis ediliyor. Ama gelinimin saldırıya uğramış olabileceği anları kesip atmışlar. İşlerine geldiği gibi, hiç bir sorun yaşamıyormuş gibi göründüğü anları cımbızlamışlar. Şu anda aleyhimize kullanılan delil olan kamera görüntüsünü ben görüp detaylı şekilde inceledim. Görüntülerin tamamını izlediğinizde, gelinimin kalabalık bir grubun arasında olduğu görülüyor. İskele tarafındaki kameranın kaydettiği görüntüler, alanın tamamını görmüyor. Benim gelinim bu 17 dakikalık görüntünün tamamında görünmüyor zaten. Kameranın görmediği noktalardan da geçiyor. Ama Kanal D'de yayınlanan haberde gelinimin, tamamında göründüğü izlenimini verip "Bakın işte hiçbir müdahale, saldırı yok" diyorlar.

GELİNİMİN BEYANI ESASTIR

Sadece benim çocuğum değil, o süreçte başörtülü ya da başörtüsüz birçok insan saldırıya hatta cinsel tacize uğradı. İnsanlar toplumun huzuru daha fazla kaçmasın diye sustu. Mağdur olduğumuzu öğrenince bize ulaşıp "Biz de saldırıya uğradık" diyenler oldu. Bunlar da mı yalan? Bir kadın durup dururken "Ben saldırıya uğradım" der mi? Bu saldırının, benim gelinime değil de bacınıza, akrabanıza yapıldığını düşünün. Bu vandallık devam etseydi, kadınlara başörtülü başörtüsüz ayrımı yapmadan saldıracaklardı. Bu işi tezgâhlayanların asıl amacı buydu. Kadınlar Günü'nü kutluyoruz. Genç bir kadının anlattıklarını da lütfen daha hassas ve vicdanlı şekilde ele alalım. Kadının beyanı esastır. "Ama bazı kadınların beyanı daha esastır" gibi bir anlayışı kabul etmiyorum. Kadının beyanı esas diyorsak benim gelinim beyanı da esastır.

RÖPORTAJ VERMEDİM DİYE SALDIRDILAR

Bugün bize 'Yalancısınız' diye saldıran gazeteciler günlerce beni röportaj için aradılar. Bunlardan biri de ünlü bir kadın röportajcı. Benden olumsuz cevap alınca, aleyhimizde yazmaya başladı. O gün röportaj yapan kadın gazetecilere de acımasızca saldırıyorlar.

O GÜN GÖREVLİ POLİSLERE BAKIN

Olayı öğrenir öğrenmez bütün tanıdıklarımı, emniyetteki dostlarımı devreye soktum. 'Kamera görüntülerini alın' dedim. 'Tamam, alıyoruz' dediler. Ama daha sonra ortada görüntü yoktu. O gün orada görev yapan polislerin bugün nerede olduğunu araştırırsanız, nasıl bir komployla karşı karşıya olduğumuzu daha net anlarsınız. Gelinime fotoğraflar gösterildi. Benzettiklerini teşhis etti. Ama maalesef sonuç alamadık.