Juncker: AB Anayasası ölmedi

Avrupa'da kaosa neden olan AB Anayasası'na Lüksemburg onay verdi. Başbakan Juncker, "Anayasa ölmedi" dedi..

Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, ülkedeki referandumda AB Anayasası'nın kabul edilmesinden sonra, ''AB Anayasası'nın ölmediğini'' söyledi. Juncker, Lüksemburg televizyonu RTL'den yayımlanan açıklamasında, Avrupa ve dünyaya, anayasanın Fransa ve Hollanda'da reddedilmesinden sonra ölmediği mesajının verildiğini belirtti. Başbakan Jean-Claude Juncker, referandumda ''hayır'' çıkması halinde istifa edeceğini söylemişti. Ülkede bugün yapılan referandumda, AB Anayasası'na ''evet'' diyenlerin oranı resmi sonuçlara göre yüzde 56.52 oldu. Referandumda seçmenlerin yüzde 43.48'i ''hayır'' dedi. AB KOMİSYONU MEMNUN AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso, Lüksemburg referandumu sonuçlarını ''güçlü bir sinyal'' olarak nitelendirirken, AB Anayasası'nın geleceğinin belirsiz kaldığını söyledi. Komisyon'un referandumun olumlu sonucundan büyük memnuniyet duyduğunu belirten Barroso, bu başarılı sonuca ulaşmak için son dakikaya kadar çaba harcayan Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker'i kutladı. Lüksemburg'un, AB Anayasası projesini kabul eden 13. üye ülke olduğunu belirten Barroso, böylece AB üyelerinin yarısından fazlasının bu projeye ''evet'' dediğini, küresel alanda demokratik, saydam ve etkin bir AB'den yana tavır koyduğunu ifade etti. ''Ancak, AB Anayasası'nın geleceği, Fransa ve Hollanda'dan çıkan ''hayır''lar nedeniyle belirsizdir'' diyen Barroso, bu nedenle, geçen Haziran ayı zirvesinde, AB'nin geleceği ve hedefleri konusunda ''derin bir düşünme süreci'' başlatma kararı alındığını belirtti. ''Diyalog'', ''tartışma'' ve ''demokrasi'' unsurları temelinde bir plan önerdiklerini, bu sürece sadece AB'li siyasilerin değil, tüm toplumun dahil edilmesinin hedeflendiğini anlatan Barroso, bunun, siyasi kurumlar ile sivil toplumun doğrudan iletişim kurabilmelerinin yolu olduğunu söyledi. Barroso, AB'nin geleceğine ilişkin tartışmalarda, AB Anayasası'na ''evet'' diyen Lüksemburgluların ve diğer AB'lilerin görüşlerinin de dikkate alınacağını belirtti.