Jolie filminin galasını Saraybosna'da yaptı
''Kan ve Bal Ülkesinde'' filminin galasına savaş mağdurlarının da aralarında bulunduğu 5 bin kişi katıldı
Abone olFilmin galasına eşi Brad Pitt'le katılan ve kısa bir Boşnakça konuşma yapan Jolie:
''Ne acılar çektiğinizin farkındayım, hepinizin yanındayım''
Boşnak kadınlara karşı Sırpların uyguladığı tüm vahşetin çıplak bir şekilde gözler önüne serildiği filmde, özellikle tüm yokluklara rağmen ülkelerini kahramanca savunan Boşnak direnişçilerden bahsedilmemesi dikkati çekti
Ünlü oyuncu Angelina Jolie'nin yönetmenliğini yaptığı ''Kan ve Bal Ülkesinde'' adlı filmin Saraybosna galası yapıldı.
Saraybosna'daki Zetra Spor Salonu'nda düzenlenen galada filmi, savaş mağdurlarının da aralarında bulunduğu 5 bini aşkın seyirci izledi.
Ünlü oyuncu Jolie, izleyicilere Boşnakça olarak, ''Dobro veçe, hvala şto ste veçeras ovdje (İyi akşamlar, burada bu akşam bulunduğunuz için teşekkür ederim)'' şeklinde kısa bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Boşnakça kelimelerin telaffuzunda zorlanan Jolie'ye izleyiciler alkışla destek verdi.
Devam eden alkış nedeniyle duygulu anlar yaşayan ve konuşmakta zorluk çeken Jolie, ''Bu film benim en çok değer verdiğim filmdir. Ümit ediyorum ki filmi izleyenler, bu filmin büyük sevgiyle çekildiğini anlayacak. Uluslararası topluluk, insanların savaşlardan sonra çabuk toparlanabileceğini düşünüyor, fakat bu zaman alan bir süreçtir. Bu film, insanların acılarını anlatıyor. Ne acılar çektiğinizin farkındayım, hepinizin yanındayım'' diye konuştu.
Gözyaşlarını tutmakta zorandığı görülen Jolie, ''Dünyaya sadece Bosna tarihinin acı bir sayfasını değil, Bosna Hersek gibi muhteşem bir ülkeyi de tanıtmak istedim'' dedi.
Galaya katılanlara bir kez daha teşekkür eden Jolie, ''Bu, benim için dünyaları ifade ediyor. Benim için bu gecenin değerinin ne kadar büyük olduğunu anlatamam'' ifadesini kullandı.
Jolie'nin konuşmasının ardından salona kurulan dev perdede 5 bini aşkın izleyici, 2 saat boyunca adeta nefeslerini tutarak filmi izledi.
Bosna savaşı sırasında ''Boşnak kız Ayla''nın, savaş öncesinde aşk yaşadığı, babası general olan kendisi de yüzbaşı üniforması giyen Sırp asker ''Daniyel''in başında bulunduğu toplama kampına düşmesinin ardından yaşananların anlatıldığı filmde, Boşnak kadınlara karşı Sırpların uyguladığı tüm vahşet çıplak bir şekilde gözler önüne seriliyor.
Kadınların sistematik tecavüze uğradığı, erkeklerin katledilip toplu mezarlara gömüldüğünün yer aldığı filmde, Sırp askerlerin ve komutanların konuşmalarında özellikle ''Türklerden intikam aldıklarını'' vurgulamaları dikkati çekti.
Filmde, Sırp askerlerin kendi aralarındaki konuşmalarında, ''Türklerin özellikle 500 yıl ellerinde tuttukları bu topraklarda, kendilerine baskı yaptıklarını, ancak Boşnakların (Müslümanların) ise büyük bir refah içerisinde yaşadığı'' dile getirildi.
Filmde, 2. Dünya Savaşı sırasında Boşnakların, ''Ustaşa (Hırvat milliyetçiler) ve Alman Nazilerle işbirliği yaparak çok sayıda Sırp'ı öldürdüğünü'' ileri sürerek katliam yapan ve kadınlara tecavüz eden Sırp askerlerin, uluslararası güçlerin insani kuruluşlarına karşı saldırıları da anlatılıyor.
Özellikle Boşnak kadınlara yönelik işlenen savaş suçlarının ele alındığı filmde, yaklaşık 4 yıl boyunca uluslararası toplumun silah ambargosu nedeniyle savunmasız kalmalarına rağmen ülkelerini kahramanca savunan Bosnalılardan hiç bahsedilmemesi ise dikkati çekti.
Filmin gösteriminin ardından, ''Boşnak kız Ayla'' karakterini canlandıran Zana Maryanoviç, ''Sırp asker Daniyel''i oynayan Goran Kostiç, ünlü oyuncu Rade Şerbeciya, Ermin Siyamiya, Emir Ler, Vanesa Gloco ile Angelina Jolie sahneye çıkarak izleyicileri selamladı.
Jolie, burada yapmak istediği konuşmayı aşırı heyecandan dolayı tamamlayamadı.
Filme eski askerlerden tepki
Bu arada filmde, savaş süresince Boşnakların ''çok pasif'' ve ''Sırpların ayakları altında ezilen topluluk'' olarak gösterilmesine tepki gösteren, Bosna savaşı sırasında ülkesini savunan askerlerden Mirza Softiç, bu savaşın sadece ''mağduriyet'' üzerine işlenmesinin hata olduğunu söyledi.
Savaşta 3 günde teslim alınması planlanan Saraybosna'nın bütün dünyanın gözleri önünde yokluklara rağmen Sırp saldırılarına karşı 4 yıl boyunca direndiğine işaret eden Softiç, şöyle konuştu:
''Yapılan tüm katliam ve korkunç vahşetlerle bizi yıldırıp ülkemizi teslim etmemiz isteniyordu. Maalesef o dönemin Avrupalı liderleri de bunu destekliyordu. Ancak bizler her türlü zorluklara karşı teslim olmadık ve ülkemizi 4 yıl boyunca savunduk. Savaş bizim lehimize olmaya başladığı zaman barışı bize dayattılar. Evet mağdur olduk, ancak ülkemizi de savunduk. Böylesi bir filmde bizim ülkemizi savunmamıza da yer verilmeliydi. Filmin sonlarında NATO sayesinde bizim kurtarıldığımız işlenmeye çalışılıyor. Peki bu güçler savaşın ilk başlarında o kadar kadın tecavüze uğrarken, insanlar katledilirken neden müdahale etmedi?''
''Kan ve Bal Ülkesinde'' filminin çekimleri sırasında da ''Tecavüzcüsüne aşık olan Boşnak kadınının'' hikayesinin anlatıldığı gerekçesiyle Bosnalı Savaş Mağduru Kadınlar Derneği tepki göstermişti. Ancak daha sonra filmde böyle bir konunun işlenmediği belirtilmişti.
Filmin çekimlerinin tamamlanmasının ardından ise özellikle Bosna-Hersek ve Sırbistan'daki milliyetçi Sırp kuruluşlar ve basın, Jolie'ye 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşı tek yanlı bir biçimde ele aldığı gerekçesiyle tepki gösteriyor. Bosna Hersek'i oluşturan iki entiteden biri Bosna Sırp Cumhuriyeti'nde Jolie'nin filminin sinemalarda gösterilmeyeceği açıklandı.