ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Cemal Kaşıkçı'nın ses kaydını bizzat dinlemediğini, ama dinleyenlere göre Muhammed bin Selman'ı zan altında bırakan bir şey olmadığını söyledi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesinin ses kaydı ile ilgili "Suudiler dahil, ABD, Fransa, Kanada, Almanya, İngiltere… Kim istediyse hepsine dinlettik" derken, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, kayıtları dinleyenlerin Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı töhmet altında bırakmadığı görüşünde olduğunu öne sürdü.
Singapur'daki bölgesel bir zirvede konuşan Bolton, ses kaydını bizzat dinlemediğini belirtti. Ses kaydının cinayeti Suudi Arabistan'ın fiili lideri Muhammed bin Selman'la (MbS) ilişkilendirip ilişkilendirmediği sorusu üzerine ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı şunları söyledi:
PATRONA SÖYLE GÖREV YERİNE GETİRİLDİ: "Sanırım dinleyenler ilişkilendirdiğine dair bir çıkarımda bulunmadı ve kesinlikle Suudi hükümetinin de böyle bir pozisyonu yok. Başkan (Trump) bu meselenin dibine kadar gitmek istediğini net şekilde ifade etmişti." Bolton'ın bu açıklamasının tersine ABD'nin nüfuzlu gazetesi New York Times 'ses kaydında MbS'yi işaret eden bir unsur bulunduğunu' ileri sürdü. Habere göre İstanbul'a gelen en az 15 kişilik suikast ekibinin bir üyesi üstünü telefonla arayarak "Patronuna söyle, görev yerine getirildi" dedi.
21 GÜN ÖNCE TÜRKİYE'YE GİDEREK KANITLARI İNCELEDİ: Aranan kişinin Suudi Veliaht Prensi'ne her nereye giderse eşlik eden Mahir Abdülaziz Mutreb olduğunu kaydeden New York Times, patronla kast edilenin de MbS olduğuna inanıldığını yazdı. Ses kaydına aşina üç kaynağa dayanan gazete, kaydı bilen istihbarat yetkililerine göre bunun cinayeti Suudi kraliyetinin fiili liderine bağlayan en güçlü kanıt olduğu görüşüne vardığını iddia etti. New York Times, 21 gün önce Türkiye'ye giderek kanıtları inceleyen CIA Direktörü Gina Haspel'in kaydı dinlediğini, alıp ABD'ye götürmesine ise izin verilmediğini kaydetti.
CİNAYETİN EMRİ KRAL SELMAN'DAN GELMEDİ: Fransa'dan dönerken uçakta açıklamalarda bulunan Erdoğan kayıtla ilgili betimlemesi şöyleydi: "Gerçekten bir felaket. Hatta Suudilerin istihbaratçısı, kaydı dinlediğinde, ‘Herhalde bu eroin almış, bunu ancak eroin alan birisi yapar’ diyecek kadar şok oldu." Cinayet kayıtlarını dinleyen liderlerin reflekslerinden hareketle, bu cinayetten çok ciddi manada rahatsız olduklarını hissettiğini aktaran Erdoğan "Sayın Trump’ta, Sayın Merkel’de ve Sayın Makron’da da bunu müşahede ettim” dedi. Erdoğan, cinayet emrinin Suudi Kralı Selman'dan gelmediğine inandığını tekrarlayarak şunları da söyledi:
TALİMATI VERENİN KİM ODUĞUNUN ORTAYA ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ: "Biz, talimatı verenin kim olduğunun da ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Katilleri sağda solda aramaya gerek olmadığını sayın Trump’a da söyledim. Katiller bu 18’in (cinayet öncesi Türkiye’ye gelen 15 kişi de dahil, Suudi Arabistan’da görevden alınanlar) içindedir. Cinayet talimatını kimin verdiği de ortaya çıkarılmalıdır. Kaşıkçı’nın cesedinin akıbeti ne oldu? Gömüldü ise nereye defnedildi? Yoksa parçalanıp kaçırıldı mı? Bizler uluslararası düzeyde de bu olayın takipçisi olacağız”