BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

Joe Biden döneminde ABD ile Türkiye ilişkileri nasıl olacak? Fuat Oktay yanıtladı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Biden'ın seçilmesinin olası Türkiye-ABD ilişkilerine etkisini değerlendirdi. Oktay, 'köklü temellere ve karşılıklı çıkarlara dayanan ilişkilerimiz esasen partiler ve siyaset üstü bir nitelik taşımakta olup, Türkiye-ABD işbirliği uzun yıllar boyunca gelişmeye devam etmiştir. Bu ortaklık, dönem dönem iniş çıkışlar göstermekle birlikte, bugün de bölgesel ve küresel güven ve istikrarın güvencelerindendir' dedi.

Abone ol

Amerika Birleşik Devletleri'nde 3 Kasım'da yapılan seçimleri 290 delege sayısına ulaşan Joe Biden kazandı. Biden, henüz resmi olarak olmasa da ABD'nin 46. başkanı oldu. Biden'ın yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aleyhine demeçleri oldu. Biden, başkan seçildiği takdirde açık açık 'Erdoğan'ın devirmek için muhalefete destek vereceğim' demişti. Ankara'nın Biden'ın küstah sözlerine tepkisi sert olmuştu. Gelinen noktada, Türkiye'nin Biden'lı ABD yönetimi ile yeni dönemde ilişkileri nasıl olacağı merak konusu...

Oktay: Türkiye-ABD ilişkileri partiler üstüdür

Oktay, Biden’ın ABD başkanı seçilmesinin Türkiye-ABD ilişkilerini olumsuz etkileyeceği yorumlarını, "Biz müteaddid defalar seçimleri kim kazanırsa kazansın diğer ülkelerle olduğu gibi ABD yönetimleriyle de ortak menfaatlerimiz doğrultusunda yakın bir çalışma ilişkisi içinde oluruz. Bu çizgimizde bugün de bir değişiklik yok. Bir başka deyişle, köklü temellere ve karşılıklı çıkarlara dayanan ilişkilerimiz esasen partiler ve siyaset üstü bir nitelik taşımakta olup, Türkiye-ABD işbirliği uzun yıllar boyunca gelişmeye devam etmiştir. Bu ortaklık, dönem dönem iniş çıkışlar göstermekle birlikte, bugün de bölgesel ve küresel güven ve istikrarın güvencelerindendir" şeklinde değerlendirdi.

'ABD-Türkiye ilişkileri bölgesel ve küresel güven ve istikrarın güvencelerindendir'

Biz müteaddid defalar seçimleri kim kazanırsa kazansın diğer ülkelerle olduğu gibi ABD yönetimleriyle de ortak menfaatlerimiz doğrultusunda, yakın bir çalışma ilişkisi içinde oluruz. Bu çizgimizde bugün de bir değişiklik yok. Bir başka deyişle, köklü temellere ve karşılıklı çıkarlara dayanan ilişkilerimiz esasen partiler ve siyaset üstü bir nitelik taşımakta olup, Türkiye-ABD işbirliği uzun yıllar boyunca gelişmeye devam etmiştir. Bu ortaklık, dönem dönem iniş çıkışlar göstermekle birlikte, bugün de bölgesel ve küresel güven ve istikrarın güvencelerindendir.

Kovid salgınının etkisiyle daha da artan belirsizliklere karşı Türkiye-ABD işbirliğinin bölgesel ve küresel önemi daha da artmıştır. Diğer taraftan, ABD ile aramızda bazı konularda görüş ayrılığı bulunduğu da ortadadır. ABD tarafından PKK/YPG’ye verilen açık destek, ABD’nin FETÖ konusunda gerçekleri görmezden gelişi, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta verdiğimiz hakkaniyet mücadelesine karşı takınılan tutum gibi konular ABD’nin bölgede izlediği politikalarda müttefiklik ruhuna uymayan birkaç husus olarak önümüzde duruyor.

Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması

Türkiye’nin F-35 programından çıkarılma çabaları ve Kongre’de verilen yaptırım önergeleri de 70 yıllık Türkiye-ABD işbirliğine ne yazık ki gölge düşürüyor. Bölgemizde yaşanan çatışmalara karşı izlediğimiz politikalarla Türkiye’yi dışarda bırakarak atılmaya çalışılan adımların, yazılan senaryoların hayata geçmesinin mümkün olmadığını tüm dünya görmektedir. İki ülke arasında ekonomik ve bölgesel sorunların çözümüne yönelik birlikte hareket edilebilecek çok ciddi fırsatlar mevcuttur.
Hem fırsatların değerlendirilmesi hem de sorunların çözülmesine ilişkin yeni dönemde de birlikte çalışılacaktır.