BIST 9.420
DOLAR 34,39
EURO 36,25
ALTIN 2.838,18
HABER /  GÜNCEL

Jitem elemanından bomba açıklamalar

1997-99 arasında JİTEM kimliği ile bölgede görev yaptığını ifade eden Akdağ, "İnfazlardan da yapılan gayri meşru işlerden de haberim var. "

Abone ol

Bildiklerimi savcılara anlatırım

1997-99 arasında JİTEM kimliği ile bölgede görev yaptığını ifade eden Akdağ, "İnfazlardan da yapılan gayri meşru işlerden de haberim var. Özel yetkili savcılara bildiklerimi anlatmaya hazırım. Gündüz JİTEM gece PKK infaz yapıyordu. Hatta bazen karşılıklı çıkarlarını koruyacak eylemler gerçekiştiriyorlardı. Yasadışı hukuksuz infazların ardı arkası kesilmiyordu" dedi.

JİTEM elamanı: Terörle değil halkla mücadele edildi Kazılar yayılırsa dehşet görülür JİTEM elamanı ve köy korucusu Bedran Akdağ, "Diyarbakır'ın İçkale Mevkii'nde bulunan 38 kişiye ait kafatası ve kemikler JİTEM'in eseridir" dedi.Eski JİTEM'ci Akdağ, 90'lı yıllarda bölgede yaşanan dehşetin ayrıntılarını açıkladı.

MİLAT a konuşan eski JİTEM elamanı ve köy korucusu Bedran Akdağ, "Diyarbakır'm İçkale Mevkii'nde bulunan 38 kişiye ait kafatası ve kemikler JİTEM'in eseridir" dedi.

Yargısız infazlar 90'lı yıllarda "İnsan haysiyeti kalmamıştı" diyen Akdağ, "İnsanlar suçlu ilan ediliyor, almıyor ve çoğu zaman sorgu dahi yapılmadan infaz ediliyordu. Anlamamız çok geç oldu. Terörle mücadele ediliyor diye sessiz kaldığımız günlerin acısını yaşıyoruz. Oysa terörle değil halkla mücadele ediliyormuş.

İşte halkla mücadele edenlerin merkez üslerinden biri de bugün kazdıkça kemik fışkıran İçkaledir. İçkale JİTEM'in merkez üssüydü. Kazılar bölgeye yayılırsa daha çok kemikle karşılaşabiliriz" dedi.

Derin ilişkiler Uzun yıllar JİTEM'e çalıştığını ve gönüllü köy koruyuculuğu yaptığını ifade eden Akdağ, "Halen birileri JİTEM'in varlığını tartışıyor. Ben bizzat 1997-99 arasında JİTEM'de bana verdikleri özel kimlikle görev yaptım. İnfazlardan da yapılan gayri meşru işlerden de haberim var. Özel yetkili savcılara bildiklerimi anlatmaya hazırım. Gündüz JİTEM gece PKK infaz yapıyordu. Hatta bazen karşılıklı çıkarlarını koruyacak eylemler gerçekleştiriyorlardı. Yasadışı hukuksuz infazların ardı arkası kesilmiyordu" dedi.

Hançer ve Bıçak Timi "PKK vatandaşa fiş keserek vergi topluyor, JİTEM ise direk haraç topluyordu" diyen Akdağ, "Kimin eli kimin cebinde belli değildi. Terörle mücadele ettiği iddia edilen JİTEM'in çok derin bağlantıları vardı.

Uyuşturucu işinde de, kaçakçılıkta da elleri vardı. Birde meşhur 'Hançer' ve 'Bıçak' Timi vardı. Çok can aldılar. Açıkça söylemek gerekirse bu iki Tim'in üstüne giden devlet görevlileri de JİTEM tarafından ortadan kaldırıldı. 90'lı yıllarda sıralı bir şekilde hayatlarını kaybeden komutanlar var. Bu komutanların JİTEM'in faaliyetlerini engellemeye çalıştıklarını bölgede bilmeyen yok. TİM'in üstüne giden infaz edildi" diye konuştu.

İnfazdan kurtulmuş!

2010 yılında Köy Koruculuğu görevinden istifa ettiğini belirten Akdağ, bildiklerini bazı milletvekilleri ile paylaşmaya başladığında tehditler aldığını da açıkladı. Henüz yeni istifa ettiği dönemde bazı vekiller ile görüşmek üzere TBMM'ye geldiği anda Jandarma Genel Komutanlığı tarafından arandığını belirten Akdağ sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Benim TBMM'de bazı vekiller ile yapacağım temasları inanılmaz bir hızda öğrenmişlerdi. Artık gördüğüm hukuksuzlara sessiz kalmayacağımı da iyi bildiklerinden hemen beni arayarak Jandarma Genel Komutanlığına davet ettiler. Gittim. Ama garip şeyler oldu kapıda. Kimliğimi ve cep telefonlarımı kapıda aldılar ama giriş kartı vermediler.

'Neden?' diye sorduğumda 'Sen özel misafirsin' dediler. 90'lı yıllarda JİTEM'in özel misafiri olan herkes infaz ediliyordu.

Çalışmadan maaş O an refleks yaptım ve telefonumu alarak TBMM'de bazı vekiller ile görüşerek durumu bildirdim. Bu bilgilendirmeyi yaparken kapıda görevli olan komutanlara da sesimi duyurdum. Yani kendimi sağlama aldım.

Girdim içeri de beni bir albay karşıladı. İstifa etmem hoşuna gitmemişti. Tabi dolaşmamda. .. Baya bir konuşuldu. Bana istediğim takdirde aracı olarak farklı bir bölgede köy koruyuculuğu görevi sağlayabileceğini söyledi. Kabul etmedim. Bu kez sus payı olarak düzenli maaş teklif etti. Çalışmadan her ay bir milyar önerdi. Onu da kabul etmeyince nasihatler verip gönderdi. Yani 'akıllı ol' demeye getirdi."