Kemal kılıçdaroğlu'nun danışmanlığına getirilen Angela Merkel'in eski sağ kolu ekonomist Jeremy Rifkin, CHP'nin 'İkinci Yüzyıla çağrı' toplantısında konuştu. Rifkin, "Kılıçdaroğlu ve ekibiyle çalışıyor olmak benim için heyecan verici olacak" dedi.
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ey dünya seninle rekabet etmeye geliyoruz, 3 Aralık’ı bekle” ifadeleriyle duyurduğu ve partisinin olası iktidarına ilişkin vizyon belgesinin açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştiriliyor. CHP liderinin açıklamalarının ardından ekipte başdanışmanı ABD’li yazar, ekonomist Jeremy Rifkin açıklamlarda bulundu.
Sanayi dönüşümü ve sıfır karbon içeriyor
Kılıçdaroğlu'nun Endüstriyel Dönüşüm Baş Danışmanı Jeremy Rifkin, "Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibiyle çalışıyor olmak benim için heyecan verici olacak. Bilimsel teknik ve ekonomik girdi sağlayacağım ve Türkiye’nin kapsamlı bir yol haritası oluşturmasına yardımcı olacağım. Bu şekilde Kılıçdaroğlu ülkesini bir dönüşümden geçirecek. Bu bir sanayi dönüşümü ve sıfır karbon emisyonu içeriyor" dedi. Jeremy Rifkin'in açıklamalarından ne çıkanlar şöyle:
- Türkiye’deki değerli dostlarım merhaba sayın Kılıçdaroğlu ve ekibiyle çalışıyor olmak benim için heyecan verici olacak. Bilimsel teknik ve ekonomik girdi sağlayacağım ben ve Türkiye’nin kapsamlı bir yol haritası oluşturmasına yardımcı olacağım ve bu şekilde Kılıçdaroğlu ülkesini bir dönüşümden geçirecek. Bu bir sanayi dönüşümü ve sıfır karbon emisyonu içeriyor.
- Benim ekibin AB’de temel mimari görevlerde yol aldı. İklim değişikliği gibi konularda da görev aldık. Birleşik devletlerde de benzer roller üstlendik. Size katılmak çok güzel. Sayın Acemoğlu ile çalışıyor olmak bana mutluluk verecek.
- Şimdi ciddi bir sorunumuz var. Son dönemdeki iklim çalışmaları bize şunu gösteriyor Akeniz’in 20 ülkesi yani 480 milyon kişi dünyanın geri kalanından yüzde 20 daha hızlı ısınıyor. Bu da bütün dünya genelinde en hızlı yağmur azalımı da bu bölgede görünüyor. Epeyce önemli bir kısmı yerleşilemez hale gelecek böyle devam ederse.
- Her Akdeniz ülkesi bu konuyu ele almaları gerekiyor. Birlikte çalışırsak daha geniş bir ölçekte çalışırsak ancak başarılı olabiliriz. Son bahardaysa fırtınalar ve tayfunlar bizi vuruyor bunların hepsi bir araya gelerek ekosistemimizi altüst ediyor.
- Son iki yılda olan biten dünyanın her tarafında herkesi korkuttu. Çünkü şunu görmeye başladık, iklim değişikliği bir gerçek ve eski günlere dönme şansımız yok. İnsanlar ne yapacağımız konusunda endişelere sahip. Biz şimdi bu gezegenin aslında zannettiğimizden çok daha güçlü olduğunu gördük. İnsan türü olarak aslında çok daha küçüğüz ve çok daha az anlamlıyız. Uzun zamandır doğayı kendimize adapte etmeye çalıştı aslında bu bizi yıkıma götürdü. Şunu öğrenmenin zamanı, biz kendi türümüzü doğaya adapte etmek ve yeni yollar bulmak durumundayız.
- Genç kuşaklar okullardan mezun oluyorlar ve barışçıl protestolar gerçekleştiriyorlar. 6-7 defa Cuma günü okullarından çıkan genç kuşak üyesi protestolarda bulundu. Bir acil durum döneminden geçiyoruz. Hayatımızı organize etme biçimimizin değişmesi gerekiyor. Bu protestolar tarihteki diğer protestolara hiç benzemiyor bu arada. Farklılar çünkü ilk defa bütün bir kuşak sokağa çıkıp protesto ediyor. Kendilerini tehdit altında yaşayan bir tür olarak görüyorlar ve protestonun zeminine de bu var. Tüm bunlar yani ideolojik, dizi farklılıklarımız ekonomimizi yönetme biçimimiz ortadan kalkmış değil ama bu gençler bunları göz ardı ederek bir tür protestosu yapıyorlar, insan olarak protesto yapıyorlar.
Hiper tüketimden çevre dostu bir yaşama...
- Akdeniz havzasında yapabileceklerimizle alakalı olumlu şeyler paylaşmak istiyorum. Burada genç kuşaklar büyümeden çoğalmaya geçiyorlar. Burada finans kapitalden ekonomik geçişten bahsediyorum. Bir çeşit fotosentez gibi. Yani birincil üretimden bahsediyorum. Burada GSMH esenliğe harcanıyor ve artık yaşam kalitesi bir gösterge olarak ele alınıyor. Hiper tüketimden çevre dostu bir yaşam kalitesine geçiş söz konusu. Dikeyde entegre olmuş bir ekonomiden daha dağıtık bir ekonomik organizasyona geçişten bahsediyorlar.
- Nihayet fosil yakıtların jeopolitiğinden biyosfer politikasına bir geçişten bahsediyoruz artık. Güneş ve rüzgâr enerjisinin paylaşımı öne çıkacak.
Türkiye'nin gençleri başarabilir
- Eski anlayışa dönme zamanı ama bunu sofistike derinlikli bir şekilde yapmamız gerekiyor. Türkiye’de genç bir kuşak var ve bu büyük dönüşümü üçüncü sanayi devrimine dönüşümü başlayıp gerçekleştirebilirler. Burada aslında Akdeniz ekosisteminden bahsediyoruz. Türkiye Akdeniz havasındaki diğer 22 ülke ile bir araya gelip ortak bir yönetişim kurmak durumunda.
- Çünkü burada olan her şey herkesi etkiliyor. Akdeniz havzasında işbirliği yapacak yeni kuşaklar gerektiriyor. Türkiye üç kıtanın ortasında bir merkez. Türkiye aslında lider bir harekete geçirici. Akdeniz havzasındaki diğer ülkeleri harekete geçirebilir. İklim değişikliğini ele alarak bunu yapabilir.
Türkiye çok ciddi risk altında
- Ama şu anda Türkiye dünyada en çok risk altında olan topraklardan birine sahip. Türkiye bu konuda liderlik edebilir. Türkiye bir g 20 ülkesi. Üniversiteleriniz de müthiş yetenekler var. İş dünyanız da aynı şekilde. Dolayısıyla Türkiye’yi örnek hale getirecek yeteneğe beceriye sahipsiniz. Bunu yaparken Akdeniz havzasındaki diğer ülkelere de ulaşabilir. Türkiye bu liderliği yaparsa pilot rolü oynayabilir.
- Hem üçüncü sanayi devrimine geçer hem Avrupa Birliği’ne yakınlaşır. Türkiye'yi işle merkez ülke haline getirmemiz gerekiyor. Yeni çağ için işe başlamanın zamanı. Bunu diğer canlılar ile uyum içinde yapacağız. Bu sadece büyüme değil esenlik de getirecek. Bu şekilde yaşam kalitesini artıracağız.
- Büyük misyon bu ve bunun için ikinci bir şansımız olmayacak. Ve bu şu an yapılmak durumunda. Zamanımız azalıyor ve bu şu anda mümkün. Türkiye’de birlikte yaşayarak ve sizlerden öğrenerek bunu başarıyor olacağız. Bunu yaparsak Akdeniz’in geri kalanı için de örnek oluruz.