BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,32
ALTIN 2.920,67
HABER /  EKONOMİ

Japonlar Türkiye'nin kapısına dayandı

Japonya’nın en büyük bankası The Bank of Tokyo-Mitsubishi, Türkiye’de bankacılık lisansı için BDDK'nın kapısını çaldı

Abone ol

Japonya'nın en büyük bankası The Bank of Tokyo-Mitsubishi, Türkiye'de bankacılık lisansı için Ankara'da nabız yokluyor. Japonlar enerji ve otomotiv alanındaki dev projelerin finansmanında aktif rol oynamak istiyor.

Ekonomi bürokrasisinden edinilen bilgilere göre Japon finans devi, İstanbul'daki temsilciliğini gerçek bir bankaya dönüştürmek istiyor. Vatan gazetesinin haberine göre, japonlar bunun için ya BDDK'dan lisans alacaklar veya mevcut bir bankayı satın alarak piyasaya girecekler. BDDK'nın lisanslama konusundaki hassasiyeti ve uzun süren güvenlik soruşturmaları yüzünden Samurayların banka satın almaya daha sıcak baktıkları ifade ediliyor.

Japon finans devini Türkiye'ye yatırım yapmaya iten konuların başında enerji sektörü geliyor. Mersin Akkuyu'daki nükleer santrali Ruslara ihale eden hükümet, Sinop'ta kurulacak nükleer santrali de Japonlarla birlikte yapmak istiyor. Bir nükleer santralin ortalama maliyetinin ortalama 20 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde ortada çok büyük bir finansman pastası olduğu açık. Ayrıca halen gündemde olan Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nda bazı Japon şirketlerinin yüklenici olarak görev alması da gündemde. Dolayısıyla enerji ve otomotiv firmalarının finansmanındaki büyük potansiyel Japon bankasını ülkemizde yatırım yapma konusunda cesaretlendiriyor.

ÖZYEĞİN İLE ZİRVEYE ULAŞTI

Ayrıca çok değil, sadece bir hafta önce Hazine Müsteşarlığı, 'Samuray Piyasaları' olarak tanımlanan Yen piyasasına uzun bir aradan sonra geri dönmek için düğmeye bastı. JBIC garantili tahvil ihracı olanaklarını araştırmak için, Daiwa Securities Capital Markets, Nomura Securities ve SMBC Nikko Securities'e yetki veren Hazine'nin bu hamlesi de yakın dönemde ilişkilerin daha da güçlenebileceğini gösteriyor. Türkiye ile Japonya arasındaki ticari ilişkiler 1980'lerin başında oldukça canlıydı. Merhum Turgut Özal'ın başlattığı yakınlaşma süreci, kültür elçimiz Barış Manço'nun da çabalarıyla ciddi anlamda ivme kaydetti.