BM'ye bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Japonya'daki nükleer krizin ciddiyetini koruduğunu ancak ülkenin bu durumu atlatacağını açıkladı.
Abone olUluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Japonya'daki depremde zarar gören nükleer santralin durumunun çok ciddi olduğunu ancak ülkenin nükleer krizi atlatacağını söyledi.
Birleşmiş Milletler'e bağlı kurum adına açıklama yapan direktör Yukiya Amano, "krizin üstesinden gelineceğinden şüphem yok" dedi.
"Kriz henüz giderilmiş değil ve durum ciddiyetini koruyor" diyen Amano, açıklamasında görülen iyileşmelere de dikkat çekti, soğutma sisteminin devreye girdiği 5 ve 6 numaralı reaktörlerin "artık acil bir kaygı teşkil etmediğini" söyledi.
Japonya'da 10 gün önceki deprem ve tsunami felaketinden zarar gören Fukuşima nükleer santralinde radyoaktif erimeyi önlemek için çabalar devam ediyor.
Gıda maddelerinde radyasyon tehlikesi
Altı reaktörden üçünde, tsunaminin vurmasıyla devre dışı kalan soğutma sistemlerine yeniden elektrik verildi.
Ancak soğutma sistemlerinin henüz devreye girmediği anlaşılıyor.
Bugün üç numaralı reaktörde basıncın yeniden artması ve buradan gri dumanlar yükselmesi ardından çalışanlar tahliye edildi.
Buradaki dumanların kesilmesinden 20 dakika kadar sonra, bu kez ikinci reaktörden beyaz bir duman yükseldi.
Yetkililer yine de ilerleme kaydettiklerine inandıklarını ve kısa sürede su pompalarını test edebilmek için iyimser olduklarını söylüyor.
Nükleer santralden yaklaşık 250 kilometre uzaktaki başkent Tokyo'da radyasyon düzeyinin yükseldiği, ancak kaydedilen değerlerin insan sağlığı için herhangi bir tehlike oluşturmadığı da açıklandı.
Fukuşima bölgesinden alınan gıda örneklerinde radyasyon tespit edilmesi yetkilileri kaygılandıran bir gelişme.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu yetkilileri, radyoaktif bir madde olan iyodinin sekiz gün ömrünün olduğunu, ancak sindirilmesi durumunda tiroid bezlerine zarar verebileceği uyarısında bulunuyor.
Su, süt gibi ürünlerde belirlenen radyasyon miktarının yasal emniyet düzeyinin üç katına yükseldiği belirtiliyor. Ancak Japon makamları kaydedilen düzeyin kısa vadede insan sağlığına zarar verecek boyutlarda olmadığının altını çiziyor.
Yine de önlem olarak musluktan su içilmemesi isteniyor.
Japon hükümeti, önlem olarak santral çevresindeki dört ilden gıda sevkiyatı yapılmasına yasak getirdi.
Sınırlamalar ıspanak ve benzeri yeşil sebzelerle, sütü kapsıyor.
Çin, Tayvan ve Güney Kore de Japonya'dan ithal edilen gıdalara uygulanan denetimleri artırdı.
Hava elverişsiz
Öte yandan yetkililer, evlerini kaybeden aralarında en az 100 bin çocuğun da bulunduğu yüzbinlerce kişiye konaklama sağlayabilmek için yerleştirmek için geçici konut inşaasına da başladı.
Elverişsiz hava koşulları ise yardım çalışmalarını sekteye uğratıyor. Sıcaklık gece sıfırın altına düşerken, rüzgar ve şiddetli yağış nedeniyle Miyagi bölgesindeki helikopterler devre dışı kaldı.
Japonya'da yetkililer deprem ve tsunami felaketi nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının sadece Miyagi kentinde 15 bini bulabileceğini söylüyor.
Resmi ölü sayısı bugün itibariyle 8,450'ye yükseldi. Yaklaşık 13 bin kişi de kayıp.
350 bin kişi oluşturulan barınaklarda yaşamayı sürdürürken, 900 bin eve hâlâ su verilemiyor.
Ancak ülkeden seyrek de olsa iyi haberler gelmeye devam ediyor.
Dün İşinomaki kentinde enkaz altında 80 yaşında bir kadınla torunu olduğu sanılan bir çocuğun sağ olarak kurtarıldı.
Evlerinin mutfağında mahsur kalan felaketzedelerin dokuz gün boyunca yoğurtla beslendikleri açıklandı.