JOHAC, Türkiye’de yaşayan Japonların tedavilerinin yapılabilmesi için İstanbul’daki İnternational Hospital ile anlaştı.
Abone olÖzellikle İstanbul’da yaşayan Japon hastalar, Japon SSK’sının sevkiyle tedavi için İnternational Hospital’a gelmeye başladı. Türkiye’de kangren haline gelen SSK problemi sebebiyle, sosyal güvenliğe sahip Türk hastalar en hayati tedavi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bile kuyruklarda beklerken, ülkemizde yaşayan Japon SSK’lılar, en iyi özel hastanelerde tedavi olabiliyor. Ayrıca kendi sosyal güvenlik kuruluşları tarafından da yılda en az bir kez check–up’tan geçiriliyorlar. On aydır Türkiye’de yaşayan Japon öğrenci Aki Kashiwagi, İnternational Hospital’da, Dr. Meriç Karacan’ın hastası oldu. Türkçe öğrenmek için Türkiye’de bulunan Kashiwagi, kendisine gösterilen ilgiden oldukça memnun. Dr. Karacan, halen 10 civarında Japon hastası olduğunu belirterek, “Japon devleti yurtdışında yaşayan vatandaşlarının en iyi koşullarda tedavilerinin yapılmasını istiyor. Öğrencilerin yanı sıra, ülkemizde bulunan Japonya kökenli şirketlerin üst düzey yöneticileri de hastalarımız arasında.” diyor. Yapılan çalışma hakkında bilgi veren İnternational Hospital Başhekimi Doç. Dr. Melih Bulut, teklifin Japon sosyal güvenlik kuruluşu JOHAC’dan geldiğini söyledi. Yapılan anlaşmadan sonra hastaneden bir ekibin Japonya’ya davet edildiğini belirten Bulut, “Japonya’da bütün insanlar devletin sağlık güvencesi altında. Hükümet buna ek olarak yurtdışındaki vatandaşlarını da unutmamış ve onlar için ayrı bir kurum oluşturmuş. JOHAC adı verilen kuruluş, yurtdışında yaşayan yaklaşık 500 bin Japon vatandaşı için o ülkelerdeki özel sağlık kuruluşları ile anlaşıyor. Biz de bu anlaşmanın bir parçası olarak İstanbul’da yaşayan Japonların teşhis ve tedavilerini üstleniyoruz.” dedi. İnternational Hospital Başhekim Yardımcısı Dr. Rüya Saidali de bir süre Japonya’da kalmış ve halen Japoncasını ilerletiyor. Dr. Saidali, Japon hastaların Türkiye’deki teşhis ve tedavisinin yanı sıra, kendi ülkelerindeki doktorları ile de konuşabilmeleri için tele–medicine denilen bir video konferans sistemini hastanede kurdukları bilgisini veriyor. Buna göre Japonya’daki hastanelerle belirli zamanlarda bağlantı kurularak Japon hastaların durumları görüşülüyor ve isteyen hasta kendi doktoruna derdini anlatabiliyor. Bir süre önce Japonya’dan dönen Dr. Melih Bulut, ülkedeki en önemli gözlemini, ‘insana verilen değer’ olarak özetliyor. Japonya’da her şeyin merkezinde insan olduğu tespitini yapan Dr. Bulut, sağlık konusundaki çalışmaların bunun en güzel örneği olduğunun altını çiziyor. Japon insanının, Batılılara göre farklı bir vücut anatomisine sahip olduğunu kaydeden Dr. Bulut, “Bu sebeple tedavi yöntemleri de farklı. Anlaşma yaptıkları hastaneleri kendi insanlarının özel yapıları hakkında bilgilendirerek, tedavinin buna göre yapılmasını istiyorlar. Örneğin Japonlar Batılılara göre daha küçük ve narin yapılı insanlar. Bu yüzden Batı’daki insan tipine uygun olarak önerilen ilaç dozları onlara fazla geliyor. Japon hastalara ilacı daha düşük dozda veriyoruz.” bilgisini veriyor. Japon hükümetinin, sosyal güvenlik sistemindeki vatandaşlarının her yıl en az bir kez check–up’tan geçmelerini zorunlu tuttuğunu ve buna imkan hazırladığını da belirten Dr. Bulut, “Hükümet zorlamasa da zaten kişi ve kurumlarda bu bilinç oluşmuş durumda. Biz de burada Japon hastalarımıza yılda bir kez check–up yapıyoruz.” diyor.