BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Jandarmadan vekillere tavır

Şemdinli iddianamesi nedeniyle başlayan gerginlik Van'da da devam etti. Vekillere kışla kapısı açılmadı.

Abone ol

Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı, TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu'na "kışla" kapısını açmadı. Komisyon, Şemdinli olaylarının odak isimleri astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz'i Van Adliyesi'nde dinlemek zorunda kaldı. Kaya, Umut Kitabevi'ne bombayı attığı öne sürülen PKK itirafçısı Veysel Ateş ile olay sonrasında telefonla görüştüğünün ispat edilmesi halinde suçu üstleneceğini söyledi.

Van'a gelen Komisyon üyeleri için, havaalanı çevresinde ve konvoy sırasında havadan helikopterlerle, yerden de özel harekat timleri tarafından sıkı güvenlik önlemleri alındı.

Komisyon Başkanı Musa Sıvacıoğlu, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun "komisyon Anayasa'ya aykırı" açıklamasının anımsatılması üzerine, "Anayasa'ya aykırı çalışmıyoruz" dedi.

Komisyonun, Kaya ve İldeniz'in tutuklu bulundukları askeri cezaevinde ifade alması talebini, askerin "yer uygun değil" diyerek nazikçe geri çevirdiği, talebi "milletvekili, avukat ve uzmanlardan oluşan 20 kişiye yakın heyeti ağırlayacak mekan bulunmadığı" gerekçesiyle reddettiği bildirildi.

Adliyede görüştüler

Bunun üzerine Kaya ve İldeniz, milletvekilleri yemekteyken gizlice Van Adliye Sarayı'na getirildi. Komisyon üyeleri, Kaya ve İldeniz'in ifadesini önce Adliye Sarayı 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nda almak istedi. Milletvekillerinin hakim ve savcı koltuklarında, Kaya ve İldeniz'in de sanık sandalyesine oturtulacağının ortaya çıkması üzerine, komisyonun CHP'li üyeleri, "Burası sorgulama yerine dönüşür. Bu kişileri sanık durumuna düşürürüz, şık olmaz" diye itiraz etti. Kısa bir arayıştan sonra Kaya ve İldeniz'in 4.5 saat süren ifadeleri, Adliye'deki baro toplantı salonunda alındı.

Telefon kayıtlarını okudu

Komisyonda ilk olarak Kaya dinlendi. PKK'nın Şemdinli sorumlusu Sabri kod adlı kişi ile bombalanan Umut Kitabevi'nin sahibi Hacı kod adlı Seferi Yılmaz'ın 22 Ağustos 2005'ten itibaren dinlenen telefon kayıtlarını okuyan Kaya, Almanya'dan Yılmaz'a paket geleceği istihbaratı aldıklarını belirterek, bu paketi almak için savcılık ve emniyet ile görüşmek amacıyla bölgeye gittiklerini ancak bir anda olayların patlak verdiğini söyledi.

Sabri kod adlı kişinin diğer örgüt mensuplarıyla yaptıkları konuşmadan da örnek veren Kaya, "9 Kasım'daki patlama sonrasında telefonda '100 kilogram bomba patladı niye kimse ölmedi' diye diyaloglar var" dedi. Umut Kitabevi'nin bombalanmasından önce 5 Ağustos ve 1 Kasım'daki patlamaların sorulması üzerine Kaya, "Bu patlamalar nedeniyle halktan örgüte tepki doğdu. Örgüt bunun üstünü örtmek için bu olayı hazırladı. Tepkiyi devlete yöneltmek istediler. Bu işi PKK yaptı" diye konuştu.

"İspatlayın üstleneyim"

Kaya, PKK itirafçısı Veysel Ateş'in Umut Kitabevi'ne bombayı attıktan sonra kendisiyle telefonla görüştüğü iddiasına ilişkin soru üzerine de, "Patlamadan sonra Ateş ile benim aramda telefon görüşmesi tespit edilirse suçu üstlenirim. Böyle birşey yok" dedi.

"Davamızın derdindeyiz"

AKP'li bir milletvekilinin, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Şemdinli iddianamesinde suçlanmasına da neden olan "Tanırım, iyi çocuktur" sözlerini hatırlatarak, "Bu sözlerin size faydası mı oldu, zararı mı oldu" sorusuna Kaya, şöyle yanıt verdi:

"Biz bu olayı yapsaydık, başımıza bunların geleceğini tahmin ederdik. Öldürmek isteseydik bunun bin bir türlü yolu var. Örgüt militanı eline kolunu sallaya sallaya geziyor. Biz ise tutuklu kalıyoruz. Şu anda kendi davamızın derdine düştük. 4 Mayıs için gerekli olan savunmamızı hazırlıyoruz. Kamuoyundaki, Büyükanıt komutanımızla ilgili tartışmalar şu anda bizi ilgilendirmiyor. Komutanımın sözlerinin bize faydası mı oldu, zararı mı oldu siz takdir edin."

"PKK'lıyken daha rahattım"

Bitlis kaldığı cezaevinde iki komisyon üyesi tarafından ifadesi alınan itirafçı Veysel Ateş ise cezaevi şartlarından şikayetçi oldu. Ateş, "Ben PKK tutuklusuyken cezaevinde daha rahattım. Gizlilik kararı varken ailemle bile görüştürülmedim. Olaylarla ilgim yok. Patlama olduğunda aracın içindeydim, canımızı zor kurtardık" dedi.