BIST 9.448
DOLAR 34,56
EURO 36,17
ALTIN 2.999,28
HABER /  MEDYA

İzzet Çapa neden 'Keşke Ayşe Arman...' diyor

Ünlü işletmeci İzzet Çapa, söyleşileriyle Hürriyet’te ses getiriyor. Sayım Çınar İzzet Çapa’yla söyleşti, ortaya açık bir Çapa portresi çıktı.

Abone ol

Ünlü işletmeci İzzet Çapa, söyleşileriyle Hürriyet’te ses getiriyor. Sayım Çınar İzzet Çapa’yla söyleşti, ortaya açık bir Çapa portresi çıktı.

Söyleşi geçmişinden başlayalım isterim.

İlk Günaydın’da başladım. 3, 4 röportaj yaptım. Sonrasında Habertürk ve en son Hürriyet.

Hep daha iyiye koştun, okunma oranın son derece iyi. Kendini nasıl konumlandırıyorsun?

1981’den başlayan bir hikaye bu, ilk röportajlarım Aytekin Kotil, Altan Erbulak, Çetin Altan. Araya farklı deneyimler girdi. Geldiğim yerde bu mesleği şöyle değerlendiriyorum. Fazla yaklaşırsan yanıyorsun, mesafeli gideceksin, ne arkadaşın olacak piyasada, ne düşmanın. Haddini bileceksin.

Yaptığın röportajlarda özel, ünlü isimler buluyorsun. Nasıl seçiyorsun söyleşeceğin isimleri?

Kim ünlü, neye göre ünlü bunu doğru okumak lazım. Özellikle toplumsal kesimde kastedilen ünlü benim sınırlarımdan çıkmış durumda. Bir şeyler yapan, tanınmayan insanlar ilgimi çekiyor. Yeni belediye başkanı, iy, bir aşçı,, nefes hocası gibi. Ajda Pekkan’ın Sibel Can’ın hayatını merak etmiyor artık insanlar. Sayım Çınar’la röportaj yapmayı Ajda Pekkan’la yapmaya yeğlerim. Son 30 yılda zaten biliyoruz her şeyini. Ama Sayım Çınar toplumun belli kesimlerinde tanınmayan biri. Geleceği sağlam biri.

HER YAPTIĞIMIZ KUSURSUZ OLAMAZ

Mutlaka güzel tepkiler alıyorsundur. Eleştiriler de geliyor. Sinirlerini aldırmış gibisin her iki duruma karşı da.

Önemli olan kriter yayın yönetmenin seni nasıl gördüğüdür. Ali, Veli, Ahmet, Mehmet ne demiş çok önemli değil. Asla bir ukalalık değil. Ben oldum demiyorum. Artık yargılanması yapılmamalı. Üç dönem belediye başkanlığı yapan birine ilk kez yapıyormuş gibi davranamazsın. Her yaptığının kusursuz olması imkansız.

Ayşe Arman’la aynı gazetedesiniz, rekabet var mı?

Ayşe Arman’ın rakibi olabilsem keşke. 17 yılını verdiği meslekte beni rakip görüyorlarsa ne mutlu bana. Ona rakip olabilmem benim başarımdır.

Hiç pişti oldunuz mu?

Belki geçmişte bir kez. Hem kadın olarak, hem röportajcı olarak, hem de kalemiyle sevdiğim bir isimdir. Aramızda bir şey çıkmaz.

HERŞEYİN MAGAZİNİNİ ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUM

Yıllarca işletmecilik yaptın. Röportajlara da etkisi oluyor olmalı böylesi bir deneyimin. Siyasi kimliklerle de Kelebek’e girmek önemli.

Kelebek Türkiye’nin en çok okunan magazin eki.Benim yapmaya çalıştığım her şeyin magazinini çıkarmak, tabii bana bu gücün verilmesi de önemli.

Yoğun bir tempon var. Bunu nasıl dengeliyorsun?

Artık işletmecilik yapmıyorum. Artık proje satıyorum. Projeler üretiyorum, dış danışmanlık yapıyorum. Projeleri satın alan insanlar da ekonomik olarak iyi yönetiyor.

"BAŞKALARININ İSTEDİĞİ İZZET OLMAYACAĞIM ARTIK"

Enteresan bir çocukluk geçirmişsin. Organizasyonlar yapıyormuşsun.

Evet ama, artık çok sıkıldım, kontrol manyağı olarak yaşamak istemiyorum. Hep savaştım. Başkalarının istediği İzzet olmayacağım artık.

Haftada üç gün köşe yazıyorsun. En son THY’yi eleştirdin. Ali Genç devreye girdi.

Hiç bedava yemek yemedim, ağırlanmadım, uçmadım. Sırtımda bir yük yok. Kapalıçarşı’da yapılan şeydir hanutçuluk, saygı duyuyorum ama ben yapmıyorum. Bu benim yaşadığım, ben kendi hikayemi anlatıyorum hep.

Filmlere de eleştiri yapıyorsun, bu konuda ne ölçüde eleştirildin?

Filme paramla gidiyorum, beğenmezsem de yazıyorum. 50 yılın birikimiyle gördüğüm filmi anlatıyorum. Duygularımı paylaşıyorum. Atilla Dorsay değilim ama görüşlerim var.

KIYMALI PATATES YERDİK NE ZAMAN SUSHİ ELEŞTİRMEYE BAŞLADIK

Sanat camiası eleştiri kaldırabiliyor mu?

Eleştiriye tahammül yok. Ben de bunlardan biriydim. Sınavdı ve geçtim ben o sınavdan. Haklı eleştiriye saygı duymak lazım. Ama denge de çok önemli. Acımasız eleştiri de sevmiyorum. Kıymalı patatesten gelen insanlarız, ne zaman sushi eleştirmeye başladık?

Gurmeler de geliyor mekanlarına. Kimlerdir senin için önemli gurmeler?

Vedat Milor bir gurmedir. Yemeği iyi bilmesi lazım. Ben nerden mi biliyorum? Türkiye’nin ilk yemek kitabı yazarı Ekrem Muhittin benim annemin dayısı. Babam ilk hazır çorbayı yapan adam. Bıraksınlar da bileyim. Mehmet Yaşin,Vedat Milör gayet iyiler. Bloglarda iyi gurme yazarları var. Çok iyi bloggerlar var, instagram bloggerları var. Artun Ünsal da önemli bir isim. Gurme var gurmecik var.

Her defasında yeni bir şey yaratmayı başardın işletmecilikte.

Eski başarılar var mı bilmiyorum ama iyi gidiyor. Bir sürü batırdığım yer de var. Hayatımda zor olan tek insan benim.

Sen de birçok habere konu oluyorsun.İşletmeciliğe mi daha yakınsın, gazeteciliğe mi?

İzzet Çapa’ya yakınım. Her insan her işi yapmak ister. Bu kadar twit atıyorsan, fotoğraf koyuyorsan bunun adı gazeteciliktir. Yurttaş gazeteciliği bu aslında.


KÖŞE YAZIP KÖŞE YAZARLARINI ELEŞTİREMEM

Twitter kapandı, geri açıldı, sen de önemli isimlerdensin. Nasıl yönetiyorsun sosyal medyanı?

Fikrimi söylüyorum ve çekiliyorum. İyi niyetle yapılmış şeyin kokusunu alıyorum. Açık arayanı da anlıyorum.

Zeki olup, zekasını kötüye kullananlar var. Bir de iyiler var. Nasıl değerlendirip konumlandırıyorsun insanları hayatında?

İnsanlara olduğu gibi bakıp kabul ediyorum. Eskiden kızdığın şeylere kızmıyorsun bir noktadan sonra.

Medyanın durumunu nasıl değerlendiriyorsun?

Bir köşe yazarı olarak köşe yazarlarını eleştirmek haddim değil. Ama bir okur olarak bu hakka sahibim. Herkesi okuyorum hemen hemen. Taraf da yeni Şafak da okuyorum. Türkiye’de yaşıyorsam bunu yapmak zorundayım. Zaman da Aydınlık da okumalıyım. Terazi gibi, bir gün hiç ummadığın birini beğenebiliyorsun.

BEN FİLİZ AKIN'I FİLMLERDEKİ GİBİ SANIYORDUM

Sansüre uğradığın zamanlar oldu mu?

Nazlı Ilıcak konusunda yaşadım. Yaptığımız röportajin bir bölümü yayınlanmadı. Sanırım o zaman çalıştığım derginin genel yayın yönetmeni Nazlı Hanım'a ayıp olmasın diye yayınlamadı. Kibar bir sansürdü

Filiz Akın’ı ben yayınlamadım. Şöyle bir alışkanlığım vardır. Röportajı yaptıktan sonra gönderirim mutlaka. Filiz Hanım’a da gönderdim, devamında gelen sorular da yanıtlar da değişmişti. Bu haliyle yayınlamayacağımı söyledim. Cevap almadım. Belki bir hata şu olabilir: Filiz Akın’ı ben filmlerdeki Filiz Akın zannediyordum. Oysa sert ve otoriter biri gerçek hayatta.

Film festivalleri hız kesmeden sürüyor birçok ilde. İstanbul Film Festivali sürüyor bugünlerde.

Dünya çapında bir festival. Güzel filmler var.

BELALTI İLE İLGİLENMEK KOMİK GELİYOR

Enteresan gey filmleri de vardı. Türkiye’de gey meselesine bakışı nasıl değerlendiriyorsun?

İnsanların bel atıyla hala ilgileniyor olması bu çağda komik geliyor. Beyniyle yaşamalı insanlar.

İNSAN HAKLARI MI VAR Kİ GEY HAKLARI OLSUN

Homofobik geyler de var bence.

Kesinlikle var. İnsanları kategorize etmeyi sevmiyorum. Türkiye’de insan hakları var mı ki gey hakları olsun. Bir bütün olarak görmek lazım meseleyi. Ötekiyi ötekileştirmek büyük hata. Ermenyi, Aleviyi, geyi ötekileştirmek aynı. Bırakalım insan olalım. Herkes kendinden sorumlu. Bir insanı ötekileştirmek kadar büyük bir suç yok. Bence bu yargılanmalı en ağır haliyle. Ama küçümsemiyorum da ötekileştirenleri ,o da onların sığlığı diyorum.

Kitap, film var mı son dönemde seni etkileyen?

Elif Şafak’ın Ustam ve Ben’i etkiledi. Büyük fanı değilimdir ama Osmanlı’ya farklı bakışından etkilendim. Cemalnur Sargut’un Allah De Ötesini Bırak’ı önemliydi. İhsan Oktay Anar’ın Galiz Kahramanı’ndan da etkilendim.