BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İzmirliler, projelerin efendisini seçer mi?

“Bakanlıkta geçen 11 yılım hep proje üretmek ve onları gerçekleştirmekle geçti… Benim uzmanlık alanım proje üretmek ve onları uygulamak…”

Abone ol

İnternethaber.com yazarlarından Memduh Bayraktaroğlu’nun Ulaştırma Eski bakanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım’la yaptığı söyleşinin ikinci bölümünü yayımlıyoruz.

RÖPORTAJIN İLK BÖLÜMÜNÜ BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ

İzmir…
Yeşilliklerinde…
Sokaklarında…
Arsalarında
futbol kokan İzmir
Küçücük
Akhisar kasabasının Türkiye spor Toto Süper Ligi’ne bir futbol takımı gönderdiği…
Ama…
Devasa büyüklüğü ve üç milyonu aşkın nüfusuna rağmen aynı ligde bir tek takımı bile bulunmayan
İzmir…
Bunu sordum
Binali Yıldırım’a…
“Hangisinin çıkacağını bugünden bilemem ama içlerinden biri en geç üç yıl içinde mutlaka Süper Lig’e çıkacak; bundan bütün İzmirliler emin olabilirler” cevabını aldım…

başliksiz-12.20140328135709.jpg

Ondan aldığım cevabı İzmirlilerle paylaştım…
Dudak büken de oldu…
“Kesin çıkarır” diyen de…
Ama…
Dudak bükenin bile gözleri parladı…
Neden mi?..
Umuttan…
Ümit etmekten…

Bir
İzmir takımının en geç üç yıl içinde Süper Lig’de oynayacağı hayalini artık daha rahat kurabilecek olmaktan…
“Üç yıl içinde herhangi birisinin Süper ligde olacağını hayal etmek bile İzmirli için güzel bir proje” dediğimde aldığım cevap şu oldu:
“Bakanlıkta geçen 11 yılım hep proje üretmek ve onları gerçekleştirmekle geçti… Benim uzmanlık alanım proje üretmek ve onları uygulamak…”
“Peki” dedim projelerin efendisine: “Duyuyorum ki başkan seçilirseniz belediyede bordrolu çalışan işçileri sahiden de işten atacak mısınız?..”
Dudakları gerildi...
Belli ki en çok canını sıkan söylentilerden biri…
“Öyle bir şeyi rüyamda görsem kâbus gördüm diye kan ter içinde uyanırım…”
“Yani hiç kimseyi işten çıkamayacaksınız….”
“Tabii ki çıkarmayacağım… Bu iddiaların sahipleri hem yalancı hem müfteri… Belediyede 24 bine yakın çalışan ve bunlarla birlikte ayrıca belediyeye ait on bir şirkette çalışan işçilerimiz var. On bir yıl bakanlık yaptım kimsenin ekmeğiyle oynamadım… İzmir’de de kimsenin ekmeğiyle oynamam… Herkes huzur içinde işini yapmaya devam etsin çünkü biz seçildiğimiz gün de aynen işlerine devam edecekler…”
“Yeni işçi kadroları açmayı düşünüyor musunuz?”
“Ha bak o olacak işte… Tabii yeni işçiler alacağız çünkü hizmete özlem duyan bir İzmir’i emanet alacağız… Çünkü yapacak çok işimiz olacak haliyle daha çok çalışana ihtiyacımız olacak…”


“Proje dedik de… Size göre başlandığı için iyi olmuş ama belki beceriksizlikten belki de kaynak bulamamaktan bitirilememiş projeler var mı?.. O projeleri iptal mi edeceksiniz?.. Kaldıkları yerden devam mı edeceksiniz?..”
“Biz hiçbir şeyi yarım bırakmayı sevmeyiz... Başlamış her iş bitirilecektir.”
“Meselâ?.....”
“Öncelikle çöp sorunu… Çöp sorununu hemen çözeceğiz çünkü İzmir bir dünya şehri ama en büyük sorunlarının başında çöp sorunu geliyor… hemen, işe başlar başlamaz çözeceğiz… Meselâ teleferik… Hazır sözde ama sekiz yıldır çalıştırılmamış… Çalıştıracağız… 3.8 kilometrelik metro yapılmamış; yapacağız, bitirip hizmete sokacağız…
“İzmir’in havası bilhassa geceleri kirli ve bundan şikâyet edenlerin sayısı çok… Bu kirlilik sorununu çözecek misiniz?..”“İzmir’in havası kirli çünkü İzmir’in bütün her yanında doğalgaz yok… Götürmemişler… Biz İzmir’in her yanına doğal gaz götüreceğiz.”

başliksiz-1.20140328135534.jpg


“Bir yerde okumuştum; ‘İzmirli körfezin masmavi sularına bakarak içecek rakısını’ diyorsunuz..”
“Evet aynen öyle olacak… Kaç yıldır ‘bu sene yüzülecek’ dedikleri körfez halen çok kirli.. Bırak yüzmeyi ayağını sokamazsın. Biz körfezi tertemiz yağacağız…”
“Körfezi tertemiz yapacaksınız ama fırınları kapatacakmışsınız… kapatacak mısınız?..”
“Aklımın ucundan bile geçmeyen bir şeyi nasıl da uyduruyorlar… İşte bak görüyorsun.. Bunların kafaları yeni, verimli proje üretmeye değil iftira üretmeye çalışıyor. Böyle bir yalanı nasıl uydurabiliyorlar anlayamıyorum… Hep yalan, dolan… Hep iftira…”
“Sizce bir siyasetçi rakibiyle yarışırken projelerini anlatmak yerine neden iftira atma yolunu tercih eder?..”
“Kaybetme korkusu kimi siyasetçiyi proje üretmek yerine iftira üretmeye zorlar. Bizim rakiplerimiz de o tür siyasetçilerden… Kaybedeceklerini anladılar; o korku ve telaşla ve üretecek projeleri de olmadığı için iftira atıyorlar… Biz işimize bakıyoruz… Şu anda on yıldır bu şehre hiçbir hizmet verememiş olan bir belediye başkanından İzmirlileri kurtarmak için çalışıyoruz… Onlar varsın iftira atsınlar…”

başliksiz-2.20140328135627.jpg

Ey güzel İzmirliler…
İzmir
’i o kadar çok seviyorum ki…
Ve…

İzmir
’e her girişimde gördüğüm o çarpık kentleşme, on binlerce gecekondu…
Yolu yok, sokağı yok mahalleler öyle yakıyor ki yüreğimi…
O mahallelerde doğup büyüyen çocukların yoksulluklarına ve yoksunluklarına öylesine kahroluyorum ki…
Ve…
Yaşım (63) gereği; (Eğer hizmet verilirse) dünyanın en güzel ilk beş şehrinden biri olacağından emin olduğum şehre
CHP’li belediyeler döneminde çivi bile çakılmadığını bizzat yaşayarak öğrenenlerdenim…
Gençlere diyorum ki:
Önce şu sayfada gördüğünüz iki
İzmir fotoğrafına bakın…
Sonra da girin
google’…
Ve
10 yıl önceki İzmir’in ne halde olduğunu araştırın…
Hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz…
Hiçbir şeyin…
Tabii…
Sizin için de
İzmir Alsancak’tan ibaret değilse…