BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  MEDYA

İzmir'i meğer bizden biri yakmış!

İzmir yangınını Ermeniler mi çıkardı? Atatürk'ün en yakın arkadaşının itirafları bilinenleri ters yüz edecek.

Abone ol

 Eylül 1922'deki İzmir yangınına dair bomba gelişme.

Yunan ordusu İzmir'den çekilirken yangını Ermeniler'in çıkardığına ilişkin tezi çürüten itiraflar, Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından gazeteci Falih Rıfkı Atay'dan geldi..

Sabah yazarı Emre Aköz, Atay'ın 'Çankaya' adlı kitabının sansürlendiğini farketti. Orjinalini Sahaflar'da bulan yazar, konunun çarpıcı bölümünü bugünkü köşesinde yazdı.

(...)"İzmir'i niçin yakıyorduk? Kordon konakları, oteller ve kazinolar kalırsa, azlıklardan kurtulamıyacağımızdan mı korkuyorduk. Birinci Dünya Harbinde Ermeniler tehcir olunduğu vakit, Anadolu şehir ve kasabalarının oturulabilir ne kadar mahalle ve semtleri varsa, yine bu korku ile yakmıştık. Bu kuru kuruya tahripçilik hissinden gelen bir şey değildir. Bunda bir aşağılık duygusunun da tesiri var. Bir Avrupa parçasına benzeyen her köşe, sanki hıristiyan veya yabancı olmak, mutlaka bizim olmamak kaderinde idi. Bir harb daha olsa da yenilmiş olsak, İzmir'i arsalar halinde bırakmış olmak, şehrin Türklüğünü korumaya kâfi mi gelecekti? Koyu bir mutaassıp, öfkelendirici bir demagog olarak tanımış olduğum Nureddin Paşa, ta Afyon'dan beri Yunan'lıların yakıp kül ettiği Türk kasabalarının enkazını ve ağlayıp çırpınan halkını görerek gelen subayların ve neferlerin affetmez hınç ve intikam hislerinden de şüphesiz kuvvet almakta idi." (Çankaya, 1958 baskısı, Dünya Yayınları, s. 212-213)

BÜYÜK KURTARICI NEREDEYDİ?

Yazar Falih Rıfkı Atay'ın bu itirafından sonra yangınla ilgili yüzde yüz olan gerçeği açıklıyor. Dahası ve belki de en önemlisi "Bütün bunlar olurken "Büyük Kurtarıcı" neredeydi?" şeklinde soru yöneltiyor.

Yazarı dinliyoruz:

(...) Falih Rıfkı'nın anlatımından çıkan temel noktalar şunlar:

İzmir'i, kente giren ilk birliklere kumanda eden "Sakallı" lakaplı Nureddin Paşa yakmıştır.

Bu tercihte, çeşitli toplumsal kompleksler kadar, "aman azınlıklar ileride hak iddia etmesin" kaygısı da vardır.

Benzeri bir yakma faaliyeti 1915 tehcirinde Ermeni malları için de uygulanmıştır.

(Not: Soykırım mı, bilemem ama "etnik temizlik" olduğuna eminim.)

***

Ben olaya şöyle bakıyorum:

Nureddin Paşa'nın adamlarının ellerinde gaz tenekeleriyle oradan oraya koşuşturduğunu biliyoruz ama... Farz edelim ki İzmir'i, Rumlar (veya Ermeniler) tutuşturmuş olsun...

Şu kesin gerçek değişmez:

İzmir yangınını söndürmedik!

Kentin harap olmasına izin verdik...

O İzmir ki 1922'de en ileri, en modern, en Batılılaşmış kentlerimizden biriydi. Hatta belki de birinciydi.

Ancak yanmasına izin verildi.

Peki yangını kim çıkardı?

Şöyle söyleyeyim: Yüzde 90 biliyoruz ama oran yüzde 100 olmadığı için, arada kalan yüzde 10'luk cücükten hareket eden sansürcülerle uğraşmak zorunda kalıyoruz.

İzmir yangınını kimin söndürmediğini ise yüzde 100 biliyoruz.
Peki, bir soru daha: Bütün bunlar olurken "Büyük Kurtarıcı" neredeydi?
Artık ona da ben değil, liberalizmden ulusalcılığa savrulan arkadaşlar cevap versin.