İZMİR'de "şalvarlı ressam" olarak tanınan bedensel engelli Meryem Düzgün Kaya, Anadolu Ajansı (AA) ekibi eşliğinde yolculuk yaparak gittiği deniz manzaralı tepede ilk kez "canlı performans"la resim çizerek hayalini gerçekleştirdi.
Abone olİzmir'in Karabağlar ilçesinin kırsal mahallesi Kavacık'ta yaşayan 56 yaşındaki Meryem Düzgün Kaya, küçük yaşta geçirdiği ateşli hastalık nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı kaldı.
Engeli nedeniyle yıllarca evinden çıkamayan Kaya, bu süreçte resim sanatına ilgi gösterdi. Hiç görmeden çizdiği manzara tablolarıyla kişisel sergiler açan ve "şalvarlı ressam" olarak anılan Kaya, ilk kez yüksek tepedeki bir ağacın yanı başında ve denizin karşısında resim çizdi.
Denizi daha önce gördüğünü ancak canlı olarak çizmeye imkan bulamadığını anlatan Kaya, ilk kez doğada böyle bir resim yaptığını ve güzel duygular hissettiğini dile getirdi.
6 yıl önce eşini kaybetmiş
Eşini 6 yıl önce kaybeden ve yalnız başına kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürmeye çalışan Kaya, bundan sonra da gönlünce resimler çizmek istediğini ifade etti.
Meryem Düzgün Kaya, hayallerinin gerçekleşmesine aracılık eden AA ekibine teşekkür etti.
Fırçasıyla "yılın sanatçısı", "yılın yeteneği" ödüllerini kazanan Meryem Düzgün Kaya, halen Kavacık'ın çocuklarına gönüllü olarak resim çizmeyi öğretiyor.
Kavacık'ın tozlu yollarından taşlara takılan tekerlekli sandalyesine aldırmadan geçen "şalvarlı ressam", AA ekibiyle yola çıktı. Menderes ilçesine kadar 2 saat süren virajlı yolda ağaçları, çiçekleri ve manzarayı izleyen Kaya, Ahmetbeyli bölgesindeki Baradan Koyu'na ve görmeyi istediği tepeye ulaştı.
Küçüklüğünden beri gidemediği yerleri tuvaline taşıyan Meryem Düzgün Kaya, bu kez denizi, ormanı, koyları görerek çizdi.
Bedensel engelli Kaya'nın evinden 100 kilometre uzaklıktaki deniz manzaralı tepeye olan yolculuğuna, ilk "canlı performansı"na ve yaşadığı mutluluğa AA ekibi tanıklık etti.
"Fırça ve boyalarımla içimi döktüm"
Baradan Koyu'nda dağlardaki ağaçları ve uçsuz bucaksız denizi tuvale aktaran Kaya, doğa ve resme sevdasını anlattı.
En büyük hayalinin her zaman yüksek bir tepede denizi, suyu, ormanı, çiçekleri seyretmek olduğunu belirten Kaya, şunları söyledi:
"Dışarı çıkmak benim için çok zor. Doğayla baş başa olabilmek, özgürce resim yapmak bir hayal. Yaşam alanımız, yollar, rampalar hep engel. Kendimi engelli gibi görmesem de günlük engeller bizi eve mahkum ediyor. Uzun süre evden çıkamadım. Gerçekten çok zor bir durum. Doğayı çok özlemiştim. Resimleri çizerken hep hayal ediyordum. Gidemediğim göremediğim yerleri çizdim. İçimde ne varsa tuvale yansıttım. Tıpkı kitap gibi fırça ve boyalarımla içimi döktüm."