İZMİR'in Buca ilçesinde yaşayan Himmet Selek'in (38), 2008 yılında kaybettiği kimliği üzerine çıkarılan 30'a yakın telefon hattının faturaları nedeniyle 85 bin liralık borcu çıktı. Maaşına sürekli haciz geldiği için sigortalı çalışamadığını söyleyen Selek, “Çalmadığımız kapı kalmadı ancak sonuç alamadık. Lütfen bize yardım etsinler" dedi.
Abone olBuca ilçesinde yaşayan Hikmet Selek, 2008 yılında İzmir Gıda Çarşısı'nda depo görevlisi olarak çalıştığı dönemde kimliğini kaybetti. Karakola giderek kayıp başvurusu yapan 2 çocuk babası Selek, kimliğinin kayıp olduğu dönem içerisinde adına 30'a yakın telefon hattı çıkarıldığını ve hiçbirinin faturasının ödenmediğini kendine ulaşan icra kağıtlarıyla öğrendi.
Ailesiyle birlikte 13 yıldır çok zor günler geçirdiğini ifade eden Selek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"İşe girdikten birkaç ay sonra kimliğimi kaybettiğimi fark ettim. Ardından da karakola giderek durumu anlattım ve polisler kaydımı yaptılar. Ben de yeni kimlik çıkardım. Kimliğimi kaybettikten yaklaşık 3 ay sonra maaşıma haciz geldi, şok oldum. Hemen gidip borcun bana ait olmadığını söyleyerek itiraz ettim. Kısa bir süre sonra bir icra daha geldi. Hemen suç duyurusunda bulundum. Ancak sonuç alamadım. Yaptığımız araştırmaların ardından kimlik fotokopisine ulaştık. Fotokopi geldiğinde kimlik bilgilerinin bana ait olduğunu ancak üzerinde B.B.'nin fotoğrafının olduğunu gördüm. Onun hakkında da şikayetçi oldum. Ancak bana sürekli faturalı hatlardan icra gelmeye devam ediyordu. Bu sebeple beni işten de çıkardılar. İstanbul'da birkaç kez mahkemeye çıktım" dedi.
'Benim canım yandı, başkalarının yanmasın'
Maaşına haciz geldiği için sigortalı olarak çalışamadığını belirten Selek, “2008'den beri çok kötü zamanlar geçiriyoruz. Evi sürekli başka bir avukat tutuyor. İcralar gelmeye hala devam ediyor. Sigortalı çalışamıyorum. Bu yüzden hurdacılık, hamallık yaptım. Evi terk edip gitmeyi, canıma kıymayı düşündüm. Hangi kapıyı çaldıysam boş çıktı. Sigortalı işe girdiğim an maaşıma haciz geliyor. Her şeyi, delille ispatla kanıtlamama rağmen ben mağdur edilmeye devam ediyorum. Birine hat vermek bu kadar kolay olabilir mi? Benim canım yandı, başkalarının canı yanmasın. Kendi adıma bile hat alamıyorum" ifadelerini kullandı.
'İhmaller zinciri'
Yaklaşık 85 bin lira borcunun olduğunu söyleyen Selek, “Kimliğimi kaybettiğime yönelik o dönemde karakolda yazdığım dilekçe ortadan kayboldu. O dönemde karakolun tadilatta olduğunu bahane ettiler. Bu olayda çok fazla ihmal var. Karakola gittim ve durumu anlattım. Birkaç işlemden sonra gidip çıkarabileceğimi söylediler. Nüfus dairesi kayıtlarında kayıp başvurum hala duruyor. Ben İstanbul'a sadece 2 kez mahkemeye çıkmak için gittim. Ancak tüm hatlar oradan alınmış. Yaklaşık 85 bin lira ödemem gerekiyor’’ diye konuştu.
Adalet istediklerini belirten Tülay Selek (35) ise, “12 senedir eşim hiçbir işte çalışamıyor. Her yere başvurduk ama hiç sonuç alamadık. Bizi bu duruma düşüren elini kolunu sallayarak geziyor. Ancak biz mağdur durumdayız. Eşim sigortalı olmadığı için çocuklarımızı mümkün olduğunca hastaneye götürmüyoruz. Çünkü her tahlile para vermemiz gerekiyor. Artık bizi bu durumdan kurtarsınlar. Adalet yerini bulsun’’ dedi.