İzmir 24 saatte 54 kez sallandı, bir uzmanın iddiasıyla ‘yeni fay’ tartışması başladı..
Abone olİZMİR, 5 büyüklüğündeki depremin ardından 24 saatte 54 kez sallandı. Merkez üssü Karaburun İlçesi, Yunanistan’ın Midilli Adası ve Foça açıkları olan depremin, bölgede yeni bir fay oluşmasına yol açtığı iddia edildi.
Dün Mersin’in Silifke İlçesi’nde 4.0, Kütahya’da ise 5.1’lik bir deprem meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Uluğ’a göre Midilli fayının paralelinde yeni bir fay meydana geldi. Uzmanlara sorduk. Son depremler yeni fay üretti mi? Büyük depremin habercisi mi? İşte farklı görüşler...
‘İzmir’de yeni deprem 8 şiddetinde etki yaratır’
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet ERCAN
“ÇOK gereksiz bir iddia. O bölgede zaten kırıkların savaşı var, orada her yer kırık. Zeytindağ, Dikili, Karaburun, Midilli... Bir sürü kırık var. Hepsi Midilli-Foça-Karaburun deprem üçgeni dediğim yerde kesişiyor “Önce kırık bulundu, sonra deprem olacak” denilmez. Deprem, kendi kırığını oluşturur. Dolayısıyla bu yeni fay iddialarının bir kıymeti yok. Büyük deprem gelecek ama yeni fay da olmuş olabilir, ama topu penaltıdan alıp orta sahaya taşımaya gerek yok. Tartışılacak konu, yeni deprem. Bu deprem, İzmir’in içinde 8 şiddetinde bir etki yaratacak. Tartışılması gereken bunun İzmir’deki yapıları nasıl etkileyeceği.” Ercan’a göre Menemen, Çiğli, Mavişehir, Bostanlı, Karşıyaka, Alaybey, Bayraklı, Kahramanlar, Karabağlar, Alsancak, Basmane, Konak, Tepecik, Kadifekale, Yeşildere, Şirinyer, Buca, Hatay, Urla, Güzelbahçe depremden etkilenecek.
‘İddialar spekülatif insanları gereksiz yere korkutmayın’
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk EYİDOĞAN
“DEPREMLER yeni fay hattı yarattı” iddiaları tamamen afaki. 9 Eylül Üniversitesi ve İTÜ tarafından bölge, denizde ve karada ayrıntılı olarak incelenmiş, araştırma yapılmış bölgedir. Mevcut fayların hepsi 9 Eylül Üniversitesi jeologları tarafından bilinmektedir. Evet çok sayıda aktif fay var, birbirlerini de keserler, bu doğrudur. Zaman zaman harekete geçip deprem fırtınası yaparlar. Bu deprem fırtınaları sonra azalır ve kaybolur. Bölge 1. derecede deprem bölgesi, deprem tehlikesi tabii var ama bu son depremlere nasıl öncü deprem diyorlar ben anlamıyorum. Öncü depremin tanımı bellidir. Bu depremler, deprem fırtınasıdır. Buna bakarak “Büyük deprem geliyor” diyemeyiz, elimizde böyle bir cetvel yok. İddialar spekülatif, insanları gereksiz yere korkutmayın.
‘Mevcut faylar da büyük deprem riski taşıyor’
Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şükrü ERSOYYENİ
fay yarattı açıklamasını yapan Atilla Uluğ, iyi bir bilim insanıdır. Araştırmalara dayanarak konuşur. Ben yeni fay olup olmadığını söyleyemem ama o bölgede zaten pek çok fay var. Genellikle de sık deprem olur, deprem fırtınaları olur. Uzun süreden beri bölgede uyarıcı deprem kümelenmeleri var, bunlar büyük depremin habercileri olabilirler ama kesin bir şey söylemek mümkün değil. Bu körfezde eskiden beri bilinen birtakım fay hareketleri var, gayet tabii deprem riski var. Sadece İzmir değil İzmir çevresi, Kuşadası, Karaburun tarafları için de geçerli bu risk. Büyük depremin geleceğini düşünmek, hazırlıklı olmak adına iyi olur.
‘Aksi kanıtlanana kadar doğru da olabilir, yanlış da’
BÜ Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa AKTAR
Meslektaşlarımızın çeşitli görüşleri var. Aslında olması gereken bu görüşlerin bilimsel toplantılarda açıklanması ve orada bilimsel anlamda karşıt görüşlerle tartışılması. Basın aracılığıyla bilimsel tartışma yapmış oluyoruz. Aksi kanıtlanana dek her tür görüş açıklanabilir. Uluğ’un söylediği gibi böyle bir fayın haritalarda olmadığı doğrudur. Ancak bu fay hiç yoktuda şimdi sıfırdan mı oluştu, yoksa daha önce var olan bir fayın hareket etmesiyle mi oluştu? Bu konuda bir şey söylemek için elde yeterince veri olmadığı kanısındayım. Doğruda olabilir, yanlışda.”