İzmir Körfezi Bilim Kurulu ilk kez toplanıyor! Murat Kurum: Amonyak miktarı olması gerekenden 50 kat fazla
İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin sebeplerinin araştırılması ve kirliliğin önlenmesi amacıyla oluşturulan Bilim Kurulu, Bakan Murat Kurum başkanlığında bugün toplanacak. Bakan Kurum, İzmir Körfezi'nde incelemelerde bulundu ardından yaptığı açıklamada, "Üzülerek söylüyorum. Denizdeki, atıksu kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır." dedi. Kurum, "İzmir Körfezimiz ölmektedir. Sorumluları İzmir Körfezi'nde yüzeceğiz diyen ama görevdeyken tek bir adım atmayanlardır" dedi.
Abone olİzmir Körfezi’nde 20 Ağustos 2024 tarihinde yaşanan balık ölümleri nedeniyle İzmir İç Körfez'de su kalitesinin tespit edilmesi amacıyla ivedi olarak çalışma başlatılmıştı.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı uzman ekiplerce deniz suyu numuneleri alınarak anlık izleme sonuçlarına bağlı olarak yapılan ilk değerlendirmelere göre, İzmir Körfezi’nin su kalitesinin oldukça kötü durumda olduğu tespit edildi.
İzmir Körfezi’nde yaşanan kirliliğin sebeplerinin araştırılması ve kirliliğin önlenmesi amacıyla Bilim Kurulu oluşturuldu.
Bakan Kurum başkanlığında ilk toplantı
Bilim insanlarının da yer aldığı “İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu” ilk toplantısını bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum başkanlığında gerçekleştirecek. İzmir Körfezi’nde yapılacak çalışmaların bir bütünlük içerisinde yürütülebilmesi amacıyla toplanacak İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu toplantısına, milletvekilleri, bölge belediye başkanları, bilim insanları, kamu kurum ve kuruluşları ile STK ve oda temsilcilerinin de arasında olduğu 60’tan fazla yetkili isim davet edildi. Bilim heyetinde TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy’un yanı sıra 9 üniversiteden 20 bilim insanının yer alması ve çözüm önerilerine katkı sağlaması bekleniyor.
Murat Kurum: "Denizdeki amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat fazla"
Bakan Kurum, İzmir Körfezi'nde yaşanan toplu balık ölümleri, kötü koku ve kirliliğin sebeplerinin araştırılması ve önlenmesi amacıyla oluşturulan "İzmir Körfezi Bilim Kurulu Heyeti" üyeleriyle körfezde yapılan incelemeye katıldı.
Bilim insanlarıyla TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi'ne binerek denize açılan Kurum, yaptığı konuşmada dünyanın göz bebeği, tabiat harikası İzmir Körfezi'nin aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nda düşmanın denize döküldüğü Mavi Vatan'ın en anlamlı noktası olduğuna işaret etti.
Körfezin güzel adaları, tuzlaları, dalyanlarıyla, kuş cenneti ve lagünleriyle tam bir cennet parçası olduğunu dile getiren Kurum, "Maalesef bugün, sıraladığım tüm bu güzellikler tehlike altındadır, İzmir Körfezi adeta can çekişmektedir. İzmir Körfezi'miz, karadan gelen kirlilik nedeniyle artık nefes alamamaktadır. Balıklarımız toplu ölümler yaşamaktadır." diye konuştu.
Bakanlık olarak kirliliğin sebeplerini incelemek için harekete geçtiklerini ve körfezin farklı noktalarından deniz suyu numuneleri aldıklarını belirten Kurum, şunları kaydetti:
"Üzülerek söylüyorum; denizdeki atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır. Yani bu ne demek? Evsel ve endüstriyel atıklar suya arıtılmadan karıştırılıyor demek. Bu da beraberinde koku problemini getirmekte hem denizdeki canlıları hem de insan sağlığını tehdit etmektedir. Denizdeki oksijene baktığımızda da benzer bir manzarayla karşılaşıyoruz. İzmir Körfezi'ndeki oksijen seviyesi 6 miligram/litre olması gerekirken balıklar, canlılar için olması gereken alt sınır 4-4,5 miligram/litre iken ölçtüğümüz oksijen seviyesi 1,8'e, yer yer sıfıra kadar düşmüştür. Yani denizde oksijen kalmamıştır."
"Körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır"
Kurum, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan inceleme sonuçlarında da kirlilik parametrelerinin özellikle 2020 yılından sonra ciddi miktarda arttığının görüldüğünü söyledi.
Bakan Kurum, körfezdeki su hareketliliği ve sirkülasyonun artık durma noktasına geldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İç körfezde toplam fosfor, klorofil-a ve amonyum azot gibi zararlı maddeler, sınır değerlerinden tam 2 kat daha fazladır. Maalesef iç körfezimizde denizdeki su hareketliliği ve sirkülasyonu artık durma noktasına gelmiştir. Altını çizerek ifade etmek gerekirse şu anda körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır. Balıklarımız, oksijensiz kaldıkları için ölmüştür. Körfezimize dökülen 7'si aktif 25 derenin durumuna baktığımızda da sonucun içler acısı olduğunu görüyoruz. Bugün derelerdeki su, organik kirlilik açısından tarihin en kötü durumundadır."
Kurum, geçmiş yıllarda İzmir Körfezi'ni temizlemek için Büyük Kanal Projesi yapıldığını hatırlatarak "Bu projenin yağmur suyu ve kanalizasyon şebekesinin birleştirilmiş olması nedeniyle tam 5,5 kat daha fazla kirli ve katı madde denize akmaktadır. Bu denizimiz için hakikaten hayati bir sorundur." dedi.
"Katı atık, orta körfeze arıtılmadan dökülüyor"
Kurum, İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin bir nedeninin de Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin verimli işletilememesi olduğunu söyledi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, İzmir Büyükşehir Belediyesini bu konuda defalarca uyardığını dile getiren Kurum, son 5 yılda belediyeye 6 milyon liradan fazla, 13 ayrı ceza uygulandığını, cezaların sebebinin tesisin düzgün çalıştırılmaması olduğunu bildirdi.
Kurum, 23 Ağustos'ta Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nden numune alındığını, yapılan analiz sonucu tesisteki katı madde değerinin olması gereken limitin 4 kat üzerinde çıktığını aktardı.
Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'nin günlük su arıtma kapasitesinin 605 bin metreküp olduğunu bildiren Kurum, şunları kaydetti:
"Ancak tesise gelen atık su miktarı günlük 700 bin metreküpü aşmaktadır. Tesise gelen fazla atık su tesiste arıtılmıyor, çok yüksek miktarda katı atık, orta körfeze arıtılmadan doğrudan dökülüyor. İzmir Körfezi'nin dibine birikiyor, dip çamurunu arttırıyor, canlı yaşamını derinden etkiliyor.
İzmir Körfez'inde yaşanan, tam anlamıyla büyük bir çevre felaketidir. İzmir Körfezi'nin ekosistemi artık durma noktasına gelmiştir, körfezimiz ölmektedir. Denizin bu hale gelmesinin sorumluları seçim meydanlarında 'körfezi temizleyip burada yüzeceğiz' diyen ama görevdeyken tek bir adım atmayanlardır. Sorumlular şimdi suçlarını gizlemek için 'bu balıklar bize ait değil, bunlar gemilerle getirildi' diyen ve kendilerini gülünç duruma düşürenlerdir. Bu kirliliğin sorumlusu, yağmur suyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atık su tesislerini bile çalıştıramayan, derelerini dahi ıslah etmekten aciz olan yerel yönetimlerdir, belediyelerdir."
Yol haritası hazırlanacak
Bakan Kurum, sorumluları izleme ve denetim görevine kararlılıkla devam edeceklerini, bilim kurulunu oluşturduklarını, koordinasyon toplantısında da bilim insanlarıyla, STK temsilcileriyle ve kamu kurumlarıyla neler yapılacağını konuşacaklarını, kurulun bundan böyle yerel yönetimlere yol göstereceğini aktardı.
Bilim insanlarının İzmir'deki yerel yöneticiler için kirlilikle mücadeleye dair yol haritaları çıkaracağını, ev ödevleri vereceğini dile getiren Kurum, "Biz de bakanlık olarak belediyeler ev ödevlerini yapıyor mu yapmıyor mu, anlık olarak takip edeceğiz. Eksiklikleri varsa söyleyeceğiz. Yönetim zafiyeti söz konusuysa uyaracağız. Atılması gereken adımlar atılmıyorsa harekete geçmeleri için zorlayacağız." diye konuştu.
Kurum'dan CHP'li başkana tepki: "Yurt dışında olmayı tercih etmiş"
Bakan Kurum, bir gazetecinin sorusu üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın da toplantıya davet edildiğini belirterek, "İsterdik ki İzmir Büyükşehir Büyükşehir Belediye Başkanı da toplantıya katılsın. Ama maalesef yurt dışında olmayı tercih etmiş. Anlaşılan o ki İzmir'den daha önemli meseleleri var." ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından Kurum ve beraberindekiler kirliliğin yoğunlaştığı Bayraklı açıklarında inceleme yaptı.
Kurulda kimler yer alacak?
Bilim insanları
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
Denizcilik Genel Müdürlüğü
TCDD Genel Müdürlüğü
Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü
Tarım ve Orman Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
Su Ürünleri Genel Müdürlüğü
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı
Sahil Güvenlik Komutanlığı
Toplantıya davet edilen belediye başkanları
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Balçova Belediye Başkanlığı
Bayraklı Belediye Başkanlığı
Çiğli Belediye Başkanlığı
Güzelbahçe Belediye Başkanlığı
Menemen Belediye Başkanlığı
Karşıyaka Belediye Başkanlığı
Konak Belediye Başkanlığı
Bilim heyetinin üyeleri
Prof. Dr. Barış SALİHOĞLU – Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Burcu ÖZSOY - TÜBİTAK MAM Başkanı
Prof. Dr. Güçlü İNSEL - İstanbul Teknik Üniversitesi
Prof. Dr. Murat GÜNDÜZ - Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. Nuray ÇAĞLAR - İstanbul Üniversitesi
Prof. Dr. Esin SUZER - Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. Şükrü BEŞİKTEPE - Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. Mustafa YÜCEL - Ortadoğu Teknik Üniversitesi
Doç. Dr. Canan ERONAT - Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. Mustafa DOĞAN - Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. İsmail KOYUNCU - İstanbul Teknik Üniversitesi
Doç. Dr. Aliye Suna ERSES YAY - Sakarya Üniversitesi
Prof. Dr. Gökdeniz NEŞER - Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. Melih Ertan ÇINAR- Ege Üniversitesi
Doç. Dr. Bergüzar ÖZBAHÇECİ - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Prof. Dr. B. Gültekin SINIR - Celal Bayar Üniversitesi
Prof. Dr. Ebru Yeşim ÖZKAN - Katip Çelebi Üniversitesi
Prof. Dr. Ergün TAŞKIN - Celal Bayar Üniversitesi
Prof. Dr. Şermin AÇIKÇINAR - Dokuz Eylül Üniversitesi (Dekan)
Prof. Dr. Azize AYOL - Dokuz Eylül Üniversitesi (Dekan)
Bakanlığa bağlı, çalışmaları yürütecek birimler
TVK Genel Müdürlüğü
Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü
ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü
Türkiye Çevre Ajansı