İzi Kalır
Size ait her yere yerleşmiştir; yüreğini size bırakıp giden ya da yüreğini de alıp giden. Aslında geriye sadece izini bırakarak giden; sizi yüreğinden atmıştır ama bilin ki sizin de izleriniz ondadır. O bunu bilir mi, bilmez mi bilinmez…
Size ait her yere yerleşmiştir; yüreğini size bırakıp giden ya da yüreğini de alıp giden.
Aslında geriye sadece izini bırakarak giden; sizi yüreğinden atmıştır ama bilin ki sizin de izleriniz ondadır.
O bunu bilir mi, bilmez mi bilinmez…
Yaşananlar; ne yaparsanız yapın içerde bir yerde kalır.
Hele sadece size ait olanlar hiç silinmez; o içerdeki yürekten.
Ortak bir şarkı gibi ya da ilk buluşulan yer, ilk dudakların birbirine merhaba demesi gibi…
İlk temas…
Sonra başlamıştır zaten her şey; daha hızlı, daha heyecanlı, daha daha…
Gün olur çeker gideriz; yürekli bir şekilde yüreğini bize verenden ya da tam tersi sizi; size bırakıp giderler arkalarına bakmadan…
Bazen yürekli, bazen yüreklerinin boynunu bükerek…
Bazen haklı bir nedenle, bazen haksızca…
Öyle ya da böyle kalana daha çok koyar yani…
Kimi karşısına alır sizi delikanlı gibi dökülür ve gider.
Kimi kaçar yüreksizce, korkak gibi…
Yaşanmışları yok sayarcasına sizi arkanızdan hançerleyerek.
Kalleşçe…
Utanmadan…
Ne sizden, ne kendinden, en çok da yüreğinden utanmadan…
Sevgiyi sizinle tanımış olan yüreğinden…
Ama ne kadar atarsa atsın sizi içinden, hayatından, yüreğinden bilin ki bir iziniz onda mutlaka kalır.
İllaki kalır.
İlk görüşülen yer, ilk öpüş, ilk temas…
Silinmez yürekten anılar zinciriniz…
Her şeyin konuşulduğu binlerce sohbete arkadaş mekânlar, şehirler…
Yollar…
El ele yürünen yollar…
İçilen çaylar.
Sohbete arkadaş soğuyan kahveler…
Birlikte uyuyup, uyanmalar…
Ya da hiç uyumadan seyredilmeler…
Saklanır inanın bir yerde…
Derinler de bir yerde…
Günler, aylar geçer, hatta yıllar…
Evet, belki sevgi eskir; yürek unutmasa da hatırlamaz belki akıl…
Çok derinine atmıştır çünkü sizi ve sevdanızı.
Ayrılık dokunmasın, acıtmasın terk ediş diye…
Yara derin diye…
Yara yerini hak etsin diye…
Bilmeden saklamıştır kendine sizi yani…
Ama gün gelir; bir söz, bir ses, bir yer, bir mekân sızlatır yüreği…
Yüreğin derinlerini…
Kaçamaz yani…
Bir şarkı da…
Bir söz de…
Bir film de…
Birkaç dakika bile olsa gidersiniz ona…
Yaşanmışların yaşanamayacaklara hediyesi gibi…
Derinlerine, en derinlerindeki o ize dokunur gibi…
Mustafa Sadık İNCEDEMİR
Diğer yazı ve şiirlerimi takip etmek isteyenler için Facebook sayfam;
Eklemek isteyenler için Twitter adresim;
Instagram adresim;
msincedemir