İyi Parti'de 107 milyon TL'lik ihale tartışması! Milletvekiliyim diye ticari faaliyetlerime ara verecek değilim

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar'ın, 2021 yılının mart ayında sahibi olduğu Oğuz Ata Mimarlık Mühendislik firması aracılığıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı 107 milyon liralık ihaleyle ilgili tartışma sürüyor. Barış Yarkadaş'ın gündeme getirdiği ihaleyle ilgili son olarak İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican açıklama yaptı. Bedri Yaşar'dan da bununla ilgili açıklama geldi.

Barış Yarkadaş, İYİ Parti'nin HDP'lilerin oylarıyla ihaleler aldığını belirterek, "Tek tek biliyorum bana söyletmesinler. Beni konuşturmasınlar" açıklamasını yapmış ve tartışmanın fitilini ateşlemişti. Yarkadaş bu açıklamadan sonra tv100'de Erdoğan Aktaş ile Sağlı Sollu programında İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar'ın Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden aldığı 107 milyon liralık ihaleyi gündeme getirmiş ve bunun etik olmadığını ifade etmişti.

Dün ise Hande Aydemir ile Şimdi Konuşalım programında İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican, "Ben olsam Milletvekili olarak herhangi bir belediyeden veya kamudan ihale almam. Etik açısından almam" dedi.

Andican: Belediyeden veya kamudan ihale almam

Ahat Andican'ın bu açıklamalarından sona gözler İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar'ı çevrildi. Medyatava, Bedri Yaşar'a ulaştı ve Andican'ın açıklamalarını sordu. 

Bedri Yaşar yine bir başka İYİ Partili Ahat Andican'ın "Cevabım gayet açık ve net. Ben olsam Milletvekili olarak herhangi bir belediyeden veya kamudan ihale almam. Etik açısından almam" sözlerini değerlendirdi.

Yaşar, "Orada şahsi alınan bir şey yok. Milletvekili olarak zaten bu işleri takip etmiyorum. Buradaki konu; şirketten ayrılmışız, şirket ticari hayatına devam ediyor. Yani benim olup olmamamla bir alakası yok. 400 kişi olan bir şirket… Ben milletvekiliyim diye faaliyetlerine ara verecek halim yok. Milletvekillerinin şahsi olarak iş yapmasını ben de onaylamıyorum" dedi.

"Bunda garipsenecek bir şey yok. Bunu böyle algılamak lazım. Siyasi kimliğini ihaleler konusunda kullanan bir yapıyı asla ve asla tasvip etmiyoruz. Dolayısıyla bu alınan ihale, konsorsiyumda alınan bir ihale… Yani kamuya açık, rekabetin olduğu bir ihale. Ben şahsi olarak zaten bu işlerde bulunmuyorum. Ben kamu ihalelerine giren biri değilim. Bunu ayırt etmek lazım" ifadesini kullanan Yaşar, "Meclis’te 100’ün üzerinde kürsüye çıkmış biriyim. Milletvekilinin yapması gerekenleri, fazlasıyla yaptığıma inanıyorum. Bugün Cumhurbaşkanı’nın da damadı Savunma Sanayii’nde…… Ben bundan bir sıkıntı duyuyor muyum? Hayır. Çünkü daha iyisini yapsın, daha güzelini yapsın…" ifadelerini kullandı. Bedri Yaşar şöyle konuştu:

"Yani bunu her zaman birbirinden ayırt etmek lazım. Ben şahsi olarak bir iş yapmıyorum. Özellikle altını çizmek istiyorum. Bugün parlamentoda sanayi sektörüne çalışan çok sayıda insan var. Fabrikalarının başından ayrılıp, parlamentoya geldiği zaman, fabrikalar faaliyetlerini sonlandırmaz. Zannediyorum ki Ahat Bey de böyle düşünmüştür. Benim öyle bir faaliyetim söz konusu olamaz.

Bedri Yaşar olarak hiçbir kamu kurum ve kuruluşumda faaliyetim yok. Şirketlerden de ayrıldım. Şirkette çalışan 70-80 teknik eleman var. Onlar da işine devam ediyor. Burası 50 yıllık bir şirket. Tabii ki ben ayrılsam da ticari hayatına devam edecektir. Parlamentonun verdiği yasama görevleri ne ise milletvekili onları yapar. Bunları da fazlasıyla yaptığımı düşünüyorum."

İhale aldığımda kesinlikle ortak değildim. Ben zaten ayrıldım. Milletvekili olmadan önce yöneticiydik, Yönetim Kurulu üyesiydik. Vekil olunca da o görevden ayrıldım. Zaten en başından beri ben şirketin ortağı değilim. Ama maalesef böyle algılanmıyor. Bizim üzüntümüz bununla ilgilidir. Yani bugün bir fabrika kapanır mı, fabrikanın başındaki kişi parlamentoya geldiği zaman? Kapanmaz… Bu da böyle bir şey. Ben bireysel olarak da böyle bir şey yapmıyorum.

Bedri Yaşar, Ahat Andican'ın sözleriyle ilgili olarak, "Bireysel bir faaliyet olarak yapılıp yapılmadığını kastettiğini düşünüyorum. Bütün kurum ve kuruluşların serbest rekabet ortamı içerisinde bu işlerin cereyan edip etmediğine bakmak lazım. Bugün en büyük eleştirdiğimiz konu davetiyelerle bu işlerin yapılması. Özel imkanlarla yapılması. Dün de eleştirdik, bugün de eleştirilerimiz sürüyor" ifadelerini kullandı.