İyi Parti ve CHP arası açılıyor mu?
Bir süreden beri kamuoyu önünde İyi Parti ile CHP arasında var olan Millet İttifakı’nın sıkıntıda olduğuna dair haberler yer alıyor. Gerekçe olarak da CHP ve HDP ilişkisi gösteriliyor. CHP ve HDP ilişkisi seçim öncesinde İYİ Parti idarecileri tarafından bilinmiyor muydu?
Olay şu, seçim öncesinde Millet İttifakı; CHP ve İYİ Parti’nin görünür olduğu, HDP’nin görünür olmadığı bir ilişki idi ve görünmeyen bu ilişki esasında tüm taraflarca gayet iyi biliniyor, İYİ Parti tabanının bilmemesi için de azami çaba sarf ediliyordu.
Şimdi süreç tersine döndü, Millet İttifakı’nın görünür yüzleri CHP ve HDP oldu, dolayısıyla bu değişiklik İYİ Parti tabanında ciddi bir rahatsızlık yaratıp erime süreci yaşandığı için araya bir mesafe konulmak isteniyor.
Konulmak istenen mesafe de tıpkı bir önceki halde olduğu gibi aslında gerçek değildir. Tabanın kaymaması için bir önlemdir. İYİ Parti’nin AK Parti ile yakınlaşması veya Cumhur İttifakı'na kayması gibi bir durum da yoktur.
İYİ Parti içinde muhtemeldir ki, bu ilişki biçiminden rahatsız olanlar vardır ve bunların bir kısmının MHP, bir kısmının da AK Parti ile temasları da söz konusu olabilir. Bu temasların yansıması da önümüzdeki süreçte görülebilir.
Nitekim, İYİ Parti Kongresi öncesi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısının tabanda bir hayli olumlu karşılık bulması da bu gelişmelerin göstergesidir.
CHP, HDP ile tam bir stratejik ortak gibi davranıyor. Bir yandan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti ile olan ilişkilerinin bitmediğini ama ortada bir seçim olmadığı için mesafeli durduklarını dile getirirken diğer yandan ortada bir seçim yokken HDP ile mesafeyi sıfıra indirmesinin elbette izah edilebilir bir tarafı da bulunmamaktadır.
Hem CHP hem de İYİ Parti yöneticilerinin söylemlerinin arka planı bu bakımdan iyi okunmalıdır.
İYİ Parti, TBMM grubuna hitaben HDP’li milletvekili tarafından kullanılan, “Burada HDP’lilerin, PKK’lıların oylarıyla oturuyorsunuz” cümlesine kimse karşılık verememiştir. Kimse böyle bir süreç yaşanmadığını söyleyememiştir. Sessizlikle konuyu geçiştirmeye çalışmışlardır.
Üç HDP’li büyükşehir belediye başkanı görevden uzaklaştırılınca, Diyarbakır’da annelerin evlatlarını istedikleri nöbetler başlayınca İYİ Parti bir hayli zorda kalmıştır. İki konuda da tavır koyamamış, ne devleti savunabilmiş ne de HDP aleyhine tatmin edici bir duruş sergileyebilmiştir…
İşte tam da bu durumdur ki, şimdiye kadar saklanan, örtülü bir şekilde üstten yürütülen işbirliğinin CHP ve HDP tarafından açıkça ifşasıyla birlikte İYİ Parti tabanını irkiltmekte ve yeniden MHP’ye dönüşlere bir ivme kazandırmaktadır.
Sanıldığı gibi İYİ Parti ve AK Parti yakınlaşması, ittifaklar arası bir geçiş gibi değerlendirmeler çok doğru ve gerçekçi olmaz.
Şu ihtimali de gözden kaçırmamak lazım, bunu seslendirenler de oluyor; Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı dışında üçüncü bir ittifakın gerçekleşeceği…
Olabilir. İki yeni parti hazırlığı var. Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan’ın ekipleri çalışıyor. İki ekip de aslında aynı insanlar üzerine hesap yapıyor. Bunların ayrıca İYİ Parti’ye giden ve burada tatmin olmayan, memnun edilemeyen insanlara dair de düşünceleri var.
İYİ Parti için daha önceki siyasi irtibatlarını bırakıp gelenlerin önemli bir kısmı umduğunu bulamadı, eski adreslerine de dönemiyorlar ve siyaset dışı kalmak da istemiyorlar. Hal böyle olunca kurulacak iki parti için bu insanlar doğal birer çevre…
Öte yandan HDP ile bir ittifak görüntüsü vermemek için üçüncü ittifak bir nevi hülle yolu olarak da düşünülebilir.
Yani, CHP ve HDP birlikte ama ittifak CHP ile yapılacak, İYİ Parti Millet ittifakı içinde CHP ile birlikte değil de diğer paydaşları üzerinden yer alacak…
Bu hamur çok su kaldırır.
Ancak, gelinen noktayı Millet İttifakı çöküyor veya bir üyesini kaybediyor gibi yorumlamamak, İYİ Parti’nin yeni bir zemin üzerinden bu ittifak içindeki varlığını sürdürme çabası olarak görmek lazım.
MHP’den ayrılma gerekçelerini AK Parti ve Tayyip Erdoğan ile işbirliği olarak ifade edenlerin şimdi dönüp kendilerinin böyle bir ilişkiye geçmeleri izaha muhtaç olur…