Zıt karakterler misiniz, yoksa birbirini tamamladıkları düşünülen çiftlerden mi? Belki de benzerliklerinizdir sizi bir arada tutan...
Abone olHepimiz masallardakine benzeyen ve sonsuza kadar mutlu süren evlilik hayalleri kursak da yaptığımız seçimler her zaman istediğimiz gibi sonuç vermiyor. Birlikte yaşam kararının çok önemli olduğunu söyleyen Psikolojik Danışman Serhat Yabancı, eş seçme kriterlerinin doğru olmasının iyi yürüyen evliliklerin sırrı olduğuna dikkat çekiyor...
ZIT karakterler misiniz, yoksa birbirini tamamladıkları düşünülen çiftlerden mi? Belki de benzerliklerinizdir sizi bir arada tutan ve yaşamınızı kolaylaştıran. Aile Danışmanı Serhat Yabancı, evliliklerdeki eş seçimlerinde genel kabul gören teorilerin arasında 3 temel kriter bulunduğunu söylüyor: Tamamlayıcılık, benzerlik ve zıtlık ilkesi.
ZIT TERCİH SEÇİMİ
Bu 3 kriterden “zıtlık ilkesi” yaşamını merak, heyecan ve farklılık üzerine kuran kişilerin tercihi olarak biliniyor. Tarafların depresyonda olmalarının eş seçiminde zıt tercihler yapmalarının da büyük etkisi bulunuyor. Türkiye’de en az rastlanan evliliklerin bu tip evlilikler olduğu belirtiliyor.
TAMAMLAYICI SEÇİM
Tamamlayıcılık ilkesinde ise kişi, eş seçiminde tercihini kendisinde olmayan vasıflara sahip adaydan yana kullanıyor. Bu, evliliklerde bütün olabilmek ve gerekli adımları atmak adına doğru seçim olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte bu tip evlilik yapmak da her zaman yeterli olmuyor ve tamamlandığı düşünülen yönlerde eksiklikler çıkabiliyor. Serhat Yabancı, toplumumuzdaki “mantık evlilikleri”nin bunun bir örneği olduğunu söylüyor.
BENZERİNİ SEÇMEK
Kişinin kendi kültürüne, inancına, eğitim ve ekonomik düzeyine uygun adayla evlenmesi, özellikle Türkler arasında herkes tarafından desteklenen bir seçim olarak görülüyor.
Bu açıdan benzerlik ilkesi, toplumumuzda rastlanan en uygun evlilik çeşidi olarak dikkat çekiyor. Adayların meslekleri, doğup büyüdükleri topraklar, düşünce yapıları, hatta boylarının denkliği bile beraberinde destekleyici bakış açılarını getiriyor. Büyükler, damadın veya gelinin kültürel benzerliği, aile yapısı ve mesleğiyle ilgilenirken, yaşıtları, daha çok estetik uygunluk, boy uyumu ve tarafların birbirine gösterdiği ilgiye odaklanıyor. Bu tavırlar ilişkinin evliliğe gitmesini hızlandırıyor.
Aile Danışmanı Serhat Yabancı, ülkemizde yapılan evliliklerin tamamlayıcılık ve en çok da benzerlik ilkeleri üzerine gerçekleştiğini söylüyor.
Evleneceğimiz kişiyi kafamızda tasarlarız
“Aslında hepimiz evlilik tercihimizi yaparken zihnimizde bir eş profiliyle gezeriz” diyen Aile Danışmanı Serhat Yabancı, yaşadığımız aşkların anlatıldığı gibi rasgele olmadığını söylüyor. Yabancı’nın belirttiğine göre “yıldırım aşklarda bile zihnimizde âşık olduğumuz kişinin bir görüntüsü var.” Serhat Yabancı, bunun her insanın evleneceği kişiyi kafasında kısmen de olsa tasarladığını gösterdiğine dikkat çekiyor.
YANLIŞ NEREDE?
Yanlış evliliklerin oranının bu kadar yüksek olmasının altında o dönemdeki ruh halleri ile günün şartlarına ve duygularına yenik düşülmesinin yattığını söyleyen Serhat Yabancı, “uyumsuz çiftlerin evliliklerinin devam etmeme nedenini, sorunların evlilik sonrası çözüleceğine dair duyulan yanlış inanca bağlıyor.
Akıllı kadın, sizi anlayacak kadın
Erkeklerin güzel kadınla evlenmeyi tercih edip, akıllı kadından ürkmelerinin nedeninin geleneksel düşünce yapılarından kaynaklandığını söyleyen Serhat Yabancı, “Oysa akıllı kadın, sizi kontrol edecek kadın değil, sizi anlayacak, oturup konuşacak ve sorunları muhakeme edecek kadın demektir” diyor.
Ceyda Erenoğlu / Gazete Habertürk