BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

İTO göreve çağırdı

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, toplumun tüm kesimlerini göreve çağırdı.

Abone ol

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, orta ve uzun vadede Türkiye'nin, yabancı sermaye açısından hala cazip bir yatırım ülkesi olma özelliğini sürdürdüğünü söyledi.

Yalçıntaş, piyasadaki gelişmelere ilişkin  sorularını yanıtlarken, bugün Türk piyasasında olan dalgalanmanın ana nedeninin dış kaynaklı olduğunu ifade etti. Türkiye olarak yaşanan sıkıntının, dış kaynaklı dalgalanmanın yurt içinde daha güçlü bir şekilde hissedilmesi olduğu görüşünü aktaran Yalçıntaş, bazı çevrelerin bunu bir kriz habercisi olarak gördüğünü anımsattı. Yalçıntaş, şunları kaydetti:

''Özellikle yabancı sermayenin Türkiye için cazip olmaktan çıktığını düşünüyorlar. Bu son derece yanlış. Veriler, bunun tam tersini söylüyor. Takasbank verilerine bakarsak, bu dalgalanmadan evvel Türkiye'deki yabancı sermayenin Borsa'daki payı yüzde 67,1 idi. Şu anda yüzde 64,1. Yani sadece 3 puanlık bir azalma oldu. Dolayısıyla orta ve uzun vadede Türkiye, yabancı sermaye açısından hala cazip bir yatırım ülkesi olma özelliğini sürdürüyor.''

Açık pozisyon riskine de değinen Yalçıntaş, açık pozisyon riski bulunmadığının altını çizdi. Yalçıntaş, ''Çünkü bankacılık sektörünün şu anki açık pozisyon riski yaklaşık 1 ile 3 milyar dolar arasında. Bu bir problem değil. Özel sektörün açık pozisyon riski yaklaşık 20-25 milyar dolar civarında. Ama bugün özel sektörün gücünü ve ticaret hacmini düşündüğünüz zaman, bu rakamın da herhangi bir risk ortaya çıkarmadığı son derece açık'' diye konuştu.

''TÜRKİYE'NİN İMAJINA ZARA VERMEMEK LAZIM''
Murat Yalçıntaş, FED, Japon ve Avrupa Merkez Bankası'nın piyasaya verdiği sinyallerin, faiz artırımının devam edeceği yönünde olduğunu belirterek, şu görüşleri aktardı: ''Dolayısıyla Türkiye'nin bu faiz artırımından minimum derecede etkilenmesi için, hem hükümetin hem özel sektörün hem de toplumdaki kanaat önderlerinin üzerine düşen görevler var. Hükümetin üzerine düşen görev; başta enerji fiyatları olmak üzere hiçbir KİT ürününe zam yapmamak ve de uygun para politikalarına devam etmek. Özel sektörün üzerine düşen görev; mümkün olduğu kadar bu fiyat artışlarını kendi bünyelerinde emmek ve nihai tüketiciye minimumda yansıtmak. Toplumdaki kanaat önderlerine düşen de; ekonominin akılcı olduğu kadar da duygusal ve beklentiler üzerine inşa edildiğini unutmamaları.'' Türkiye'nin ekonomik anlamda 2001 yılından bu yana ciddi anlamda yol kat ettiğini ifade eden Yalçıntaş, elde edilen kazanımları kaybetmemenin önemini vurguladı. Yalçıntaş, ''Türkiye'nin güvenli, istikrarlı bir şekilde büyüyen bir ülke olduğu imajına zarar vermemek lazım. Bu bakımdan da toplumun tüm kesimlerine görev düşüyor'' dedi.