İtirafından vazgeçen eski Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Serdar Atasoy tutuklandı
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında itirafçı olduktan sonra adli kontrolle serbest bırakılan eski Tuğgeneral Serdar Atasoy, tanık olarak dinlendiği mahkemede itiraf içeren beyanlarını inkar etmesinin ardından tutuklandı.
Abone olHakkındaki yakalama kararının ardından gözaltına alınan eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Serdar Atasoy, "silahlı terör örgütüne üye olma", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından tutuksuz yargılandığı Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkarıldı.
Atasoy'un önceki beyanlarını inkar ettiğine ilişkin duruşma zabıtlarını da inceleyen mahkeme, sanığın tutuklanmasına hükmetti.
Serdar Atasoy, kararın ardından Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince cezaevine götürüldü.
Ne olmuştu?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2017 yılında Erzincan’da gözaltına alınan Serdar Atasoy hakkında 2019’da takipsizlik kararı vermişti.
2020'de terfi etti
Atasoy, 2020 yılında Yüksek Askeri Şura kararlarıyla tuğgeneralliğe terfi ettirildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı'na atanan Serdar Atasoy, 2021'in ocak ayında emekli oldu.
Rütbesini Gülen'in taktığını itiraf etmişti
Eski Tuğgeneral Serdar Atasoy, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ üyeliği suçundan yargılanmasına devam edilen eski Albay Yıldırım Güneş'in davasında tanık olarak dinlenmişti.
Mahkeme Başkanı Mustafa Kemal Çatak, Atasoy'a, emniyet ifadesinde Güneş'in örgüte mensup olduğuna dair bilgi verdiğini hatırlatarak, bu konuda bildiklerini anlatmasını istemiş, bunun üzerine Atasoy, Güneş'i, Harp Okulundan tanıdığını ve Harp Akademisinde iki yıl beraber öğrenim gördüğünü anlatarak, "Daha sonra görev nedeniyle Yıldırım Güneş'i gördüğüm oldu. Ancak örgütsel olarak tanımıyorum kendisini" demişti.
Bunun üzerine Başkan Çatak'ın Atasoy'un soruşturma aşamasında, Güneş için "Bu şahıs benim devre arkadaşımdır. Kurmaylık sınavı sonrasında akademiye birlikte gittiğim kişidir. Bu şahıs da örgütten idi." dediği ifadesini okuması üzerine, sanık Güneş'in örgütsel bir ilişkisinin olduğuna dair beyanda bulunmadığını iddia eden Atasoy, itiraf içeren ifadesinin baskıyla alındığını ileri sürmüştü.
Emniyet ifadesinde 2015'e kadar örgütle ilişkisini sürdürdüğünü, kendisinden sorumlu mahrem imamla operasyonel hat ve ankesörle iletişim kurduğunu itiraf eden Atasoy, mahkeme huzurunda ise "Yıllar önce örgütle temasımı kesmiş bir insanım. Zaten o zaman örgüt olduğunu bilseydim böyle bir yapı içerisinde olmazdım." iddiasında bulunmuştu.
Önceki beyanlarını inkar ettiğine ilişkin tutulan duruşma zaptı, Atasoy'un yargılandığı Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
Emniyette örgütsel bağını anlatmıştı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesine göre örgüt içerisinde "Servet" kod adını kullanan Atasoy, 1996'da Harp Okulundan teğmen olarak mezun oldu.
Atasoy emniyet ifadesinde, İstanbul Altunizade'deki FEM dershanesinde teğmen rütbesini örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in taktığını, kendisinin de Gülen'in elini öptüğünü itiraf etti.
O günden itibaren FETÖ'nün askeri yapılanması içerisinde yer alan Atasoy, 2003'te örgütün kendisine verdiği sınav sorularıyla kurmaylık sınavını kazandı.
Piyade kurmay albay rütbesindeyken 30 Ağustos 2020 Yüksek Askeri Şura kararıyla tuğgeneralliğe terfi ettirilen Atasoy, ardından Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığına atandı.
Bu göreve başlamadan kısa süre önce Harekat Başkanlığı, ardından ise 4. Kolordu Komutanlığı emrine verilen Atasoy, emekliye ayrıldı.
Atasoy, 2006-2014 yılları arasında görev yaptığı Kars, İstanbul ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde örgütün 4 farklı mahrem imamıyla ankesörlü telefon üzerinden irtibat sağladı.
Ayrıca Atasoy'un telefonu ile mahrem imamların kullandığı "patates hat" olarak bilinen operasyonel telefonların 23 kez ortak baz sinyali verdiği tespit edildi.
Tutuksuz yargılanan Atasoy hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak", "resmi belgede sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından 32,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.