BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

İtirafçı asker ihbar etti İstanbul'da müthiş operasyon

Konya polisinin, daha önce ifadesi alınan itirafçı bir askerin ihbarıyla İstanbul'da düzenlediği operasyonda, Türk Silahlı Kuvvetlerdeki "mahrem imam" soruşturması kapsamında aranan FETÖ'nün iki üst düzey yöneticisi yakalandı.

Abone ol

FETULLAHÇI Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında, örgütün 'hava kuvvetleri imamı' olduğu ileri sürülen firari Adil Öksüz'ün sağ kolu Kemal Batmaz'ın ekibinde yer alan Zafer Çay ile Alper Karabulut, Konya'da tutuklandı. Öğretmen olan 2 şüphelinin, Hava Kuvvetleri'ndeki örgüt mensubu subaylarından sorumlu 'mahrem abi' olduğu iddia edildi.

ADİL ÖKSÜZ'ÜN SAĞ KOLU
Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nin yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, daha önce gözaltına alınan ve itirafçı olan İstanbul Hava Kuvvetleri'nde görevli bir teğmen, telefonla arayıp, ihbarda bulundu. İhbarında, örgütün Hava Kuvvetleri'nden sorumlu yöneticilerinin kendisiyle görüşme talebinde bulunduğunu söyledi. Bunun üzerine harekete geçen Konya polisi, ihbarcı teğmeni arayan kişilerin Ankara'da yürütülen Akıncı Üssü davasında, örgütün bir numaralı ismi olarak anılan firari Adil Öksüz'ün, sağ kolu ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) örgüt mensuplarından sorumlu 'sivil imam' olduğu ileri sürülen Kemal Batmaz'ın ekibindeki Çay ve Karabulut olduğunu saptadı.

Araştırmasını derinleştiren polis, 2 kişinin, itirafçı örgüt mensuplarının ifadesi doğrultusunda oluşturduğu örgüt şemasında 'askerden sorumlu ünite'nin 'müdürü' ve 'müdür yardımcıları' olduğunu belirledi. Ardından geçen 3 Ekim günü İstanbul'a gelen polis, örgütün 'Gaybubet' evine yaptığı baskında Çay ve Karabulut'u gözaltına aldı. İki şüphelinin de öğretmenlik mesleğinden ihraç edildiği ve Hava Kuvvetleri ile Hava Harp Okulu'ndaki örgüt mensuplarının 'mahrem abileri' olduğu ileri sürüldü.

Gözaltına alınan şüpheliler, sorgulanmak üzere Konya'ya getirildi. Susma hakkını 13 gün boyunca kullanan Çay ve Karabulut, dün adliyeye sevk edildi. Mahkemece 2 kişi, tutuklandı.

OPERASYONU YÜRÜTENLERE SOSYAL MEDYADA HAKARET
Alper Karabulut ve Zafer Çay'ın gözaltına alınmasının ardından FETÖ sempatizanlarının, sosyal medyada Konya Valisi Yakup Canbolat, Konya Emniyet Müdürü Şükrü Yaman ve KOM Şube Müdürü Ali Loğoğlu hakkında hakaret içeren paylaşımlar yaptığı belirlendi. Bu paylaşımı yapanların Twitter ve Facebook hesaplarının yeni açıldığı, sahte adreslerden oluştuğu ve kaynağına bakıldığında paylaşımların farklı ülkelerden gönderildiği tespit edildi. Paylaşımların, 17-25 Aralık sonrası örgüt içerisinde oluşturulan sosyal medya birimi tarafından yapıldığı, bununla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

YENİ SUBAYLAR, 15 TEMMUZ SONRASI ÖRGÜTE 'HİMMET' VERMİŞ
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan, etkin pişmanlık yasasından yararlanarak, itirafçı olan ve 17 yıldır örgütün 'mahrem asker abisi' olduğu ileri sürülen S.S.'nin ifadesinde, tutuklanan 'Yavuz' kod adlı Alper Karabulut'un darbe girişiminden sonra da kendisini yeni subaylarla tanıştırdığını iddia ettiği öğrenildi. Darbe girişiminden sonra da örgüte bağlı subayların, 'himmet' vermeye devam ettiğini söylediği belirtilen S.S.'nin, ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:

''25.01.2017 tarihinde gece 22.30-23.00 sıralarında evimde eşim ve çocuklarım ile otururken kapı çalındı. Kapıyı açtığımda Yavuz (Alper Karabulut) abinin geldiğini gördüm. İçeri davet ettim. Kısa süreli hal hatır konuştuktan sonra beraber dışarıya çıktık. Yavuz abi beni Hava Kuvvetlerinde görevli bir subayla ilgilenmem için tanıştırdı. Subayla görüşme ayarladık. Ben buraya gelene kadar (Emniyet Müdürlüğüne) hep kulaktan dolma ya da Yavuz abimin bana anlattığı şekilde soruşturmaların tamamen baskı ve şiddet üzerine kurularak, tüm cemaat mensuplarının ister tüm bildiklerini anlatsın, isterse hiçbir şey anlatmasın her halükarda ceza evine gönderildiği kanısına sahiptim. Buraya geldiğimde şahsıma yapılan muamele ve ifade verirken gördüğüm uygulamalar da tamamen yanlış fikirlere sahip olduğumu, devletimizin, milletimizin ve soruşturmayı yapan insanların ne kadar adilane bir şekilde davranarak hakikatin ortaya çıkması için uğraştıklarını gördüm."