İtalya’nın büyük kentlerinde kemer sıkma önlemleri ve hükümeti alan protesto gösterilerinin en büyük özelliği herhangi bir parti, örgüt ya da sendika tarafından organize edilmemiş olması. Roma'dan Övgü Pınar'ın haberi.
Abone olİtalya'da ekonomik kriz tedbirleri, hükümet ve AB kurumlarına karşı bir haftadır devam eden gösteriler gittikçe yayılıyor.
Sicilya’dan Torino’ya kadar İtalya’nın büyük kentlerinde düzenlenen gösterilerin en büyük özelliği ise herhangi bir parti, örgüt ya da sendika tarafından organize edilmemiş olması. Halk hareketi olarak ortaya çıkan gösterilere, Sicilya’daki bir çiftçi hareketinden esinle “Tırmıklar” deniliyor.
Gençler arasında yüzde 40’ı aşan işsizlik oranları, yüksek vergiler ve gelir dengesizliği gibi ekonomik gerekçelerle sokağa dökülen göstericiler arasında çiftçiler, kamyon şoförleri, işsizler, öğrenciler, küçük işletme sahipleri gibi toplumun birçok kesimi yer alıyor. “Tırmık” gösterileri normalde yan yana gelmesi güç olan “karşıt” grupları da bir araya getiriyor. En ateşli gösterilere sahne olan Torino’da kentin iki ezeli rakip takımı Torino ve Juventus fanatikleri bile gösterilerde aynı saflarda yer alıyor.
Polis kaskını çıkardı
İtalyan basınında bazı protestolar esnasında polisleri kasklarını çıkarmış halde göstericilerin önünde dururken gösteren fotoğrafların yayınlanması “polis de protestolara katıldı” şeklinde yorumlandı. Ancak Başbakan Enrico Letta bu yorumları yalanladı.
Protestoların belli bir örgütleyicisi olmadığı için hedefleri de net olarak açıklanamıyor. Ancak gösterilerde duyulan sloganlar başlıca hedeflerin hükümet, euro, bankalar ve vergi kuruluşları olduğunu gösteriyor. Göstericiler geleneksel siyasetçilere de “evinize gidin” mesajı veriyor.
Gösterilerin liderlerinden biri olarak öne çıkan çiftçi Danilo Calvani, “Milyonlarca kişiyiz ve her saat daha da büyüyoruz. Bu hükümet gitmek zorunda” dedi.
Yahudi karşıtı sözlere tepki
Öte yandan gösteriler zaman zaman şiddet olaylarına da sahne oluyor. Torino’da polisle çatışan göstericilerin bazı mağaza sahiplerini de dükkanlarını kapatıp gösteriye katılmaları için tehdit ettiği haberleri geliyor. Bazı kentlerde protestolar ulaşımın aksamasına da yol açıyor.
Hareketin farklı kesimlerinin liderleri de aşırı sağcı ve ayrımcı sözleri nedeniyle tepki çekiyor. Hareketin sözcülerinden biri haline gelen Andrea Zunino, La Repubblica gazetesine yaptığı açıklamada,“İtalya Rothscilds gibi bankacıların kölesi oldu. Dünyanın en zengin 6 insanından 5’inin Yahudi olması çok enteresan” dedi. Zunino’nun bu sözleri başta Yahudi cemaati olmak üzere birçok kesimden eleştiri topladı.
Aşırı sağcı siyasi hareket Casapound’un başkan yardımcısı da Roma’daki AB Komisyonu temsilciliğinin bayrağını söktüğü için gözaltına alındı.
Analistler gösterilerin "anarşik" bir yapıya sahip olduğu ve tehlikeli olabileceği uyarısında bulunuyor.
İçişleri Bakanı Angelino Alfano da perşembe günü parlamentoda yaptığı konuşmada gösterilerin ulusal ve Avrupalı kurumlara karşı bir isyan dalgası başlatma riski taşıdığını söyledi. Alfano hükümetin göstericilerle konuşmaya çalıştığını ancak birçok farklı grup ve lider olduğu için bunda başarılı olamadıklarını vurguladı.