BIST 9.949
DOLAR 35,23
EURO 36,73
ALTIN 2.984,46
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

İtalya'da eğitim gören öğrenci: Maske taktığım için alay ettiler

Demirören Haber Ajansı
Demirören Haber Ajansı

YURT dışında eğitim gören Türk öğrenciler, koronavirüs salgını sürecinde yaşadıklarını, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) dergisinde anlattı.

Abone ol

İtalya'da eğitim gören Zeynep Beste Güran, eczanelerde bulamadığı maskeyi, inşaat malzemeleri satılan bir markette bulabildiğini, maske taktığı için kendisiyle alay eden bir grupla karşılaşınca da Türkiye'ye döndüğünü anlattı. ABD'de okuyan Hümeyra Selçukbiricik ise gittiği 6 eczanede maske bulamadığını belirtti. 

3 ayda bir yayımlanan Yüksek Öğretim Dergisi'nin Nisan-Mayıs-Haziran sayısında, 'Yükseköğretim Öğrencilerinin Gözüyle Pandemi' başlıklı yazı yayımlandı. Yazıda, Covid-19 salgını nedeniyle yurt dışındaki üniversitelerde gördükleri eğitime ara vermek zorunda kalan öğrenciler ile Türkiye'de derslerine uzaktan eğitimle devam eden öğrencilerin anlatımlarına yer verildi.

Maske taktığım için alay ettiler

Politecnico di Milano Management Engineering Yüksek Lisans Öğrencisi Zeynep Beste Güran, dönem arası tatilinin ardından İtalya'ya döndüğünü, sadece 2 gün sonra da Türkiye'ye geri gelmek için bilet aldığını ifade etti. Milano'da maske ve dezenfektan bulmada yaşadığı sıkıntıya dikkat çeken Güran, "Tedbir amaçlı maske ve dezenfektan almak için gittiğim eczanelerde aradığımı bulamıyordum. En sonunda kullanılabilecek bir maskeye inşaat malzemeleri satan bir markette ulaşabildim. Durum böyle olunca insanın aklına ister istemez, 'acaba Türkiye’ye geri dönmeli miyim' sorusunun gelmesi kaçınılmazdı. Bu sorunun cevabını vermemi o günlerde şahit olduğum bomboş market rafları, kalabalık sokaklarda hiçbir sorun yokmuş gibi dolaşan yaşlı çiftler, hatta maske taktığım için benimle alay eden bir grupla karşılaşmam kolaylaştırdı. Bu rahat tutumun sadece birey bazında değil, devlet ve belediye kanallarında da hakim olduğunu görüyordum" ifadelerini kullandı.

Gözlerimin istemsizce dolduğunu hatırlıyorum

ABD’nin başkenti Washington’daki Georgetown Üniversitesi’nde öğrenim gören Hümeyra Selçukbiricik ise 'Bir öğrenci gözünden çağdaş Amerika'nın çağdaş olmayan sağlık sistemi' başlıklı yazısında, ABD hakkındaki ilginç gözlemlerini paylaştı. Türkiye'ye uçağının kalkmasına yaklaşık 20 saat varken gittiği 6 eczane ve marketin hiçbirinde maske, dezenfektan veya eldiven bulamadığını aktaran Selçukbiricik, ülkedeki sağlık sistemine duyduğu güvensizliğin ikinci sınıftayken başladığını belirtti. Kaldığı öğrenci yurdunda oda arkadaşının 4 gün boyunca gaz sızıntısına maruz kaldığını, ancak ambulans çağırmaması için kendisine yalvardığını kaydeden Selçukbiricik, "Amerika'da ne SGK ne de tek bir devlet hastanesi bulunmadığı için burslu okuyan oda arkadaşım yaklaşık 1000 dolar olan ambulans faturasını hayatta ödeyemezdi. O bana hiçbir şey yapmamam için yalvarırken gözlerimin istemsizce dolduğunu hatırlıyorum. Belki, ben de başıma ne gelirse gelsin aileme yük olmamak için ambulans çağırmamalıydım. Amerika'da bulunduğum geriye kalan süre içerisinde gerçekten de hiç ambulans çağırmadım. 12 Nisan sabahı aynı oda arkadaşım beni aradı. Yine ambulans çağırma imkanı olmayan bir komşuları korona yüzünden vefat etmiş. Özel sağlık sigortası olmadığı için o kadını canlıyken asla hastaneye almayacak olan sağlık yetkilileri, ölü bedenini odasından çıkarmış."

Uzaktan eğitim öğrencileri

Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü son sınıf öğrencisi Bengisu Açıkgöz ise, uzaktan eğitimin öğrencilerin psikolojilerine olan etkisine işaret ederek, "Ders ortamını eve taşımak, günde yalnızca belirli sayıda insan görmek, öğrenciye daha fazla ödev yükü yüklemek, Y kuşağının çok da uzak olmadığı anksiyete bozukluğu ve depresif ruh haline sebebiyet verebiliyor. Nitekim ben de dahil olmak üzere, birçok yaşdaşımın bu süreçte aynı deneyimleri paylaştığını söyleyebilirim" dedi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencisi Ayşe Berra Okumuş da, bütün günü evde geçirmek zorunda kalınca daha geç, mutsuz uyanmaya ve daha yorgun hissetmeye başladığını kaydederek, "Tıp eğitimini pratik yapmadan tamamlayamayız. Bu pratikleri riskin en yüksek olduğu hastanede yapmamız gerekiyor. Her geçen gün yeni vakaların ortaya çıkması ve bazı vakaların yaşıtlarımız olması eğitime nasıl devam edeceğimiz konusunda hepimizin kafasını karıştırıyor" ifadelerini kullandı.