İş yerinde erkekler fiziksel, kadınlar cinsel şiddet görüyor
Abone olTürk-İş tarafından yayımlanan kitapta kadın ve erkeğe yönelik fiziksel şiddeti gözler önüne serildi. İşte o kitapta yer alan kokrunç veriler...
İş yerlerinde erkekler fiziksel, kadınlar ise cinsel şiddet yönünden daha çok risk altında bulunuyor. Prof. Dr. Nazmi Bilir, Doç. Dr. Ali Naci Yıldız ve Uzman Dr. Mehmet Kaya tarafından hazırlanan ''İş Yerinde Şiddet'' adlı kitap Türk-İş tarafından yayımlandı.
İş yerinde şiddet, ülkeler arasında tip ve sıklık açısından farklılık gösteriyor. Yapılan çalışmalara göre, iş yerlerinde kadına yönelik cinsel taciz en fazla yüzde 7,5 sıklıkla kuzey Amerika ülkelerinde, erkeğe yönelik fiziksel şiddetse yüzde 2,7 sıklıkla Batı Avrupa; kadına yönelik fiziksel şiddet ise yüzde 4,6 sıklıkla Kuzey Amerika ülkelerinde yaşanıyor.
''Bir toplumsal sorun'' olarak tanımlanan şiddetin önlenebilir olduğuna işaret edilen kitaba göre, şiddetin uygulanmasının önüne geçmek önem taşıyor.
Dünya genelinde 15-44 yaş grubundaki ölümlerin başlıca nedeni şiddet ve şiddetin yol açtığı sonuçların düzeltilmesi için milyarlarca dolar harcama yapılıyor.
Şiddet fiziksel, cinsel, psikolojik, yoksun bırakma veya ihmal olmak üzere 4 grupta değerlendiriliyor.
Kitapta, iş yerinde şiddet, çalışanların işle ilgili ortamlarında saldırı, istismar, tehdit ve diğer şiddet içeren davranışlara maruz kalması olarak tanımlanıyor. Kitaba göre, iş yerinde şiddet, iş kazaları içinde değerlendiriliyor ve son yıllarda artış gösteriyor. Bu artış, konuya ilginin artması ve şiddet uygulamalarının daha fazla bildirilmesi ve saptanmasından kaynaklanıyor.
Araştırmalara göre, iş yerinde karşılaşılan şiddete yönelik bazı davranışlar şöyle:
''Cinayet, tecavüz, hırsızlık, yaralama, dövme, fiziksel saldırı, tekmeleme, cinsel taciz, etnik kökene ilişkin taciz, yumruk atma, tükürme, zorbalık, şantaj, ayrımcılık, tehdit, gözdağı verme, saldırgan tavır, kaba davranma, küfür etme, bağırma, kinayeli konuşma, dışlama ve kötü muamele.''
ABD verilerine göre, iş yerindeki şiddet olaylarının yüzde 62'sini basit saldırılar, yüzde 21,7'sini ciddi saldırılar, yüzde 11,7'sini soygunlar, yüzde 4,3'ünü tecavüz ve cinsel saldırılar, yüzde 0,2'sini ise cinayetler oluşturuyor.
ŞİDDET BİLDİRİLMİYOR
İş yerinde şiddet uygulamaları, aile içi şiddet uygulamalarında olduğu gibi bildirim eksikliği nedeniyle çoğu kez gizli kalıyor, konu önemsenmiyor, bazen de işin bir parçası olarak kabul ediliyor.
Konuyla ilgili güvenilir veriler, daha çok ölüm ya da ağır yaralanmayla sonuçlanan olaylara ilişkin. Ölümcül olmayan, fiziksel şiddetten cinsel tacize kadar geniş bir kapsamı bulanan olaylar ise genellikle daha az biliniyor ve daha az rapor ediliyor.
İngiltere'de tezgahtarlar, Fransa'da otobüs şoförleri şiddete maruz kalıyor
İş yerinde şiddet, ülkeler arasında tip ve sıklık açısından farklılık gösteriyor. Yapılan çalışmalara göre, iş yerlerinde kadına yönelik cinsel taciz en fazla yüzde 7,5 sıklıkla kuzey Amerika ülkelerinde, erkeğe yönelik fiziksel şiddetse yüzde 2,7 sıklıkla Batı Avrupa; kadına yönelik fiziksel şiddet ise yüzde 4,6 sıklıkla Kuzey Amerika ülkelerinde yaşanıyor.
Araştırmalara göre, Avrupa Birliği ülkelerinde en fazla cinsel tacize uğrayan gruplar yüzde 6 ile otel ve restoran çalışanları. Çalışanların yüzde 2'si iş yerlerinde yüzde 4'ü iş yeri dışında fiziksel şiddete maruz kalıyor. İş yeri dışında en sık şiddete maruz kalan gruplar yüzde 6 ile halkla ilişkiler çalışanları.
TÜRKİYE'DE ŞİDDET
Türkiye'de iş yerindeki şiddet ilişkin verilerin oldukça sınırlı olduğuna dikkat çekilen kitapta, konuya ilişkin başlıca veri kaynağının SGK'nın iş kazası istatistikleri olduğu belirtildi.
Kitaba göre, sağlık iş kolunda yapılan çalışmalar iş yerindeki şiddete ilişkin veriler sunuyor. Sağlık çalışanlarının meslek hayatları boyunca iş yerlerinde en az bir kez sözel şiddete maruz kalma sıklığı yüzde 68,1, fiziksel şiddete uğrama sıklığı yüzde 15, cinsel tacize uğrama sıklığı ise yüzde 4,4.
Akademisyenlerle yapılan bir araştırmaya göre, akademisyenlerin yüzde 90'ı 1 yıl içinde bir veya birden fazla psikolojik şiddete maruz kaldığını ve yüzde 7'si maruz kaldıkları psikolojik şiddet nedeniyle bazen intiharı düşündüğünü belirtiyor.
Psikiyatri uzmanlarının yüzde 19,9'u sadece sözel şiddete, yüzde 2,'si sadece fiziksel şiddete, yüzde 48,4'ü hem sözel hem fiziksel şiddete olmak üzere toplamda yüzde 71'i meslek hayatı boyunca sözel ya da fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade ediyor.
Öğretmenler arasında yapılan bir araştırmada, öğretmenlerin yüzde 8'inin meslek hayatı boyunca şiddete maruz kaldığı saptandı. Bunların yüzde 33,7'sinin öğrencisi, yüzde 32,7'sinin yöneticileri ve yüzde 22,6'sının meslektaşı tarafından şiddet gördüğü belirtildi.
SAĞLIK SEKTÖRÜ DAHA RİSKLİ
Kitapta, toplumla temas kurma zorunluluğu olan işlerde çalışanların, kıymetli eşyalarla uğraşanların, acılı insanlarla temas kuranların, sağlık ve eğitim alanında hizmet verenlerin, yalnız çalışanların ve gezici-göçmen işçilerin iş yerinde şiddet görme riskinin yüksek olduğuna dikkat çekildi.
Özellikle sağlık sektörünün diğer sektörlere göre şiddet yönünden daha riskli olduğu belirtildi.
Araştırmalara göre, şiddete uğrama riski yüksek bazı meslekler şunlar:
''Kasiyer, banka çalışanı, hemşire, ambulans personeli, sosyal hizmet uzmanı, öğretmen, polis, bilet kontrol görevlisi, hapishane personeli, bar çalışanı, taksi şoförleri, geçici işlerde çalışanlar, acil yanıt ekibi.''
GENÇ ÇALIŞANLAR DAHA ÇOK ŞİDDET GÖRÜYOR
Kitaba göre, iş yerinde ve iş yeri dışında, kadınlar şiddete uğrama yönünden erkeklere göre daha riskli. Çünkü kadınlar genellikle öğretmenlik, sosyal hizmet uzmanlığı, hemşirelik, banka çalışanı gibi şiddet yönünden daha riskli işlerde çalışıyor.
Erkekler fiziksel şiddet, kadınlar ise cinsel şiddet yönünden daha çok risk altında ve cinsel tacizin belirgin mağduru kadınlar.
Birçok araştırma, genç çalışanların iş yerinde şiddete daha fazla maruz kaldığını gösteriyor.
apor tutmanın önemli olduğu vurgulandı. Etkili bir rapor sistemi için sadece ciddi olanlar değil, bütün şiddet olayları hakkında rapor tutulması, raporun gizliliğinin sağlanması, yöneticilerin rapor tutmayı desteklemesi, raporun hızlı, etkili ve tutarlı şekilde tutulmasının önemine işaret edildi.