İsviçre'de göçmen sayısına önemli oranda sınırlama getirecek ve Avrupa Birliği'yle kişilerin serbest dolaşımına ilişkin anlaşmayı sona erdirecek yasal düzenleme referandumda az farkla kabul edildi.
Abone olİsviçre'de göçmen sayısına önemli oranda sınırlama getirecek ve Avrupa Birliği'yle kişilerin serbest dolaşımına ilişkin anlaşmayı sona erdirecek yasal düzenleme referandumda az farkla kabul edildi.
Resmi olmayan sonuçlara göre önerilen değişiklikler, oylamaya katılanların yüzde 50,5'nin desteğini aldı. Referandumda önerinin kabul edilmesi için yüzde 50 şartı aranıyordu.
Uluslararası ilişkilerde tarafsızlık politikası uygulayan İsviçre, Avrupa Birliği üyesi değil. Ancak bu ülke, Avrupa Birliği politikalarının bir çoğunu benimsemiş durumda.
Brüksel, İsviçre'nin AB ile ilişkilerde sadece beğendiği tarafları seçemeyeceği uyarısında bulundu.
Referandum, Avrupa genelinde göçmenlik ve göçün etkileriyle ilgili tartışmanın yoğunlaştığı bir döneme rastlıyor.
Kim, ne savunuyor?
İsviçre ekonomisinde büyük bir canlanma var. İşsizlik rekor derecede düşük fakat birçok İsviçreli göç konusunda kaygılı.
Ülkede nüfusun dörtte birini yabancılar oluşturuyor ve geçen yıl ülkeye 80 bin yeni göçmen geldi.
2007'den bu yana İsviçreliler, istihdam pazarında 500 milyon AB vatandaşıyla aynı haklara sahip. Bu karar, 2000'de yapılan bir referandumda alındı.
Ancak koalisyon ortağı sağcı İsviçre Halk Partisi, bunun büyük bir hata olduğunu ve uygulamanın kaldırılması gerektiğini savunuyordu.
Göçmen sayısının sınırlandırılmasını savunanlar, serbest dolaşımın konut, sağlık, eğitim ve ulaşım üzerinde baskı oluşturduğunu, yabancıların maaş ve ücretleri aşağı çektiğini söylüyor.
Ancak İsviçre Hükümeti ve iş dünyası, serbest dolaşımın ekonominin başarısı için yaşamsal önemde olduğunu, tüm Avrupa'dan yüksek vasıflı kişileri istihdam etme imkanları olduğunu söylüyor.
Muhabirimiz, serbest dolaşımın kaldırılmasının İsviçre'nin ihraç ürünlerinin yarısını sattığı tek pazara erişimini sınırlayabileceğini vurguluyor.