BM Rapörtürü Prof. Dr. Yakın Ertürk, şiddet gören İsveçli kadınlarla ilgili bir çalışma yaptı.
Abone olBM Kadınlara Yönelik Şiddet Özel Raportörü Prof. Dr. Yakın Ertürk, şiddet gören İsveçli kadınlarla ilgili bir çalışma yaptı.
BM'de 2003 yılından bu yana raportörlük yapan ve kadınlara yönelik şiddeti incelemek için Batman'da da görev alan Yakın Ertürk, İsveç'teki 10 günlük çalışmalarını tamamlayarak bir basın toplantısı düzenledi.
İsveç'te politikacılar, sivil toplum kuruluşları, şiddete maruz kalan kadınlar ve İsveç Eşitlik Bakanı Jens Orback ile biraraya gelen Ertürk, incelemelerini bir rapor durumuna getireceğini söyledi. İsveç hükümetinin 2001 yılında hazırladığı rapora göre, İsveç'te kadınların yüzde 46'sının 15 yaşına gelene dek şiddete maruz kaldığını hatırlatan Ertürk, her kesimden kadının şiddete maruz kaldığını bildirdi.
Ertürk, ''İsveç'teki sorunlardan biri de tecavüz zanlılarının büyük bir bölümünün yakalanamaması ve dolayısıyla cezalandırılamamaları. Tecavüz zanlılarının yalnızca yüzde 10'u yakalanıp yargılanıyor ve ceza alıyor'' dedi. Ertürk, 9 milyonluk ülkede 150 tane kadın sığınma evi bulunduğunu kaydederek, kadınların şiddete karşı korunabilmesi için polisin, sosyal servis çalışanlarının, tıp personelinin ve yargıç ile savcıların daha iyi eğitilmesi gerektiğini anlattı.
Basın toplantısının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ertürk, şiddete uğrayan kadınlarla ilgili inceleme yapması için BM tarafından görevlendirildiğini söyledi ve İsveç'ten önce, El Salvador, Guatemala, Filistin, Darfur, Rusya, İran, Meksika ve Afganistan'da incelemelerde bulunduğunu kaydetti. İsveç'ten önce Batman'da intihar eden kadınlarla ilgili vakaları incelediğini kaydeden Ertürk, bununla ilgili raporu henüz hazırlamadığını, gelecek hafta Hollanda'ya gideceğini ifade ederek, ''Şiddet gören kadınları ülkelerinde ziyaret ettikten sonra çalışmalarım kapsamında rapor hazırlayıp hem hükümetlere hem de ilgili başka kurumlara öneriler sunuyorum'' dedi.
Kadına yönelik şiddetin evrensel bir konu olduğunu kaydeden Ertürk, ''Böyle bir sorunun olmadığı ülkeden haberdar değilim'' diye konuştu. İsveç'teki incelemelerinden bazı sonuçlar çıkardığını kaydeden Ertürk, ''Kadınlara işyerlerinde yüzde 50 imkan tanınmış. Sonuçta kadınları siz eğitim alanına sokabilirsiniz, parlamentoya sokabilirsiniz, ancak bunları yaparken kadın-erkek ilişkilerinin temelinde yatan faktörleri irdeleme durumunda olmayabilirsiniz. Konuya daha bütüncül yaklaşım gerekiyor'' dedi.
İsveç'te namus adına işlenen cinayetlerin üzerinde çok fazla durulduğunu da kaydeden Ertürk, ''Namus ya da töre cinayetleri nerdeyse Müslüman göçmenlerin sorunu gibi algılanır duruma gelmiş. Oysa bu yaklaşım da kadına yönelik şiddetin başka bir biçimi. İsveç'de namus cinayetine kurban giden Fadime Şahin'in öldürüldüğü günlerde Malmö'de bir İsveçli adam, karısının boğazını keserek öldürdü. Bu olay basında çok az yer aldı. Hepimiz, dışımızdaki şiddeti daha vahim görüyoruz. Kendi şiddetimize alışkın olduğumuz için'' diye konuştu.
Batman'da kadınların intiharlarıyla ilgili rapor hazırlamak için bölgedeki kadınlarla görüştüğünü kaydeden Ertürk, ''Bazı kadın kuruluşlarının iddia ettiği gibi Türk Ceza Yasası'nda töre cinayetlerine ağır cezaların verilmesinden sonra kadınların intihara itildiği'' görüşüne katılmadığını vurgulayarak, gözden kaçan asıl konunun, şiddet ile intihar arasındaki bağlantı olduğunu sözlerine ekledi.