BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

İsveç'in iade oyununu Türkiye bozdu: Beklentimiz bu değil

İsveç, hakkında dolandırıcılık isnadı bulunan bir suçluyu Türkiye'ye iade etme kararı aldığını açıklarken Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Terör dışındaki suçlarla suçlanan kişilerin iadesiyle ilgili beklentimiz yoktur" dedi.

Abone ol

26 Ağustos'ta Finlandiya'da gerçekleştirilecek Türkiye-İsveç-Finlandiya görüşmesine günler kala Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan İsveç ve Finlandiya'nın Türkiye ile imzaladığı NATO anlaşmasına uymamaları nedeniyle tepki geldi.

Bakan Bozdağ, "Türkiye'nin haklarında terör suçlarından yargılama bulunup da iadesi istenen hiçbir kişi hakkında olumlu bir resmi dönüş Türkiye'ye olmamıştır" açıklamasında bulundu.

"Türkiye'nin bu konudaki beklentileri karşılanmadığı sürece İsveç ve Finlandiya üçlü mutabakatta Türkiye'ye verdikleri sözü yerine getirmemiş sayılacaklardır" diyen Bakan Bozdağ, İsveç ve Finlandiya'ya "Verdiğiniz sözün arkasında durun" çağrısında bulunarak sözlerini tutmadıkları takdirde NATO üyelik sürecinin "bir adım ileri gitmeyeceğini" belirtti.

"Beklentilerimizi çok açık ifade ettik"

Bakan Bozdağ, Bayrampaşa'da katıldığı bir dizi programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Finlandiya-İsveç ve Türkiye arasında 26 Ağustos'ta gerçekleşecek toplantı hakkında değerlendirmelerini ve Türkiye'nin beklentilerini sorması üzerine Bozdağ, Türkiye'nin beklentilerini çok açık ifade ettiklerini söyledi.

İsveç-Finlandiya arasında imzalanan mutabakat metninde de Türkiye'nin taleplerinin kayıt altına alındığını, hem İsveç hem Finlandiya hükümetlerinin Türkiye'nin taleplerini yerine getirmeyi taahhüt ettiklerini, bu taahhütlerini de imzalarıyla tescil ettiklerini aktaran Bozdağ, güçlü bir mekanizmayla da bu taahhütlerin yerine getirilip getirilmeyeceğinin denetleneceğinin karar altına alındığını ifade etti.

"İki ülke de cevap vermedi"

Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Şu ana kadar İsveç ve Finlandiya'dan terör suçları isnadı hakkında bulunan kişilerden Türkiye'nin iadesini talep ettiği hiçbir kişi Türkiye'ye iade edilmemiştir. Türkiye'nin haklarında terör suçlarından yargılama bulunup da iadesi istenen hiçbir kişi hakkında olumlu bir resmi dönüş Türkiye'ye olmamıştır. Bu mutabakattan sonra biz, İsveç ve Finlandiya'ya daha önce gönderdiğimiz talepleri yenilediğimiz gibi yeni talepleri ve onların reddettiği talepleri de tekrar kendilerine ilettik. Bu iletmeden sonra da bugüne kadar Türkiye'ye olumlu veya olumsuz her iki ülkenin de verdiği bir cevap yoktur."

"Beklentimiz dolandırıcılık isnadı olanlarla ilgili değil"

Geçenlerde İsveç Başbakanı Magdalena Andersson'un bir Türk vatandaşının iadesine karar verdiklerini ifade ettiğini ancak hakkında dolandırıcılık isnadı bulunan biriyle ilgili iade kararı verdiğini anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:

"Bizim beklentimiz dolandırıcılık isnadı olanlarla ilgili değil. İsveç hükümeti ve Finlandiya hükümetinin bunu çok doğru anlaması lazım. Türkiye'nin isteği, talebi terör suçlarıyla suçlanan ve Türkiye'nin iadesini talep ettiği kişilerle ilgilidir. Bunun dışındaki adli suçlarla ilgili, hakkında isnad bulunan kişilerin iadesiyle ilgili olarak Türkiye-İsveç, Türkiye-Finlandiya arasında herhangi bir sorun yok zaten. Böyle bir sorun olmadığına göre bizim de bu konularda sorun varmış gibi göstermemiz de söz konusu değil. İsveç tarafının, bu konuda sorun varmış gibi Türkiye'nin talebi bunlarla ilgiliymiş gibi bir yaklaşım içerisine girmeleri de ahlaki değil ve doğru değil.

Kimse Türkiye'nin verdiği sözlerin ne anlama geldiğini bilmediğini düşünmemelidir. Türkiye'ye verilen sözlerin ne anlama geldiğini de Türkiye'nin çok iyi bildiğini düşünmelidir. Bizim beklentimiz terör suçlarıyla ilgili iadelerle ilgilidir. Onun dışındaki suçlarla, suçlanan kişilerin iadesiyle ilgili bir beklentimiz kendilerinden yoktur. Türkiye'nin bu konudaki beklentileri karşılanmadığı sürece İsveç ve Finlandiya üçlü mutabakatta Türkiye'ye verdikleri sözü yerine getirmemiş sayılacaklardır. NATO üyelik süreci bu nedenle bir adım ileri gitmeyecektir. Onlara bizim hatırlatmamız şu olabilir; Türkiye'ye verdiğiniz sözün arkasında durun. Bir devletin başkanı bir yere imza atıyorsa, bir hükümetin başkanı bir yere imza atıyorsa o imzanın arkasında durur. Ama şu ana kadar imzaların arkasında duran bir yaklaşımı maalesef göremedik. Ama süreç devam ediyor. Biz de takibe devam edeceğiz.