İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstiklal Caddesi'nde çalışmaların devam ettiğini hatırlatarak ''Her nimetin bir külfeti, her külfetin bir nimeti olur. İstiklal Caddesi'nde yapılan işin doğru olduğunu düşünüyorum. Yılbaşına kadar bitmesi lazım. Çalışmaları daha iyi denetleyip daha erken bitmesini sağlayacağız." dedi.
Abone olİSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Florya'daki Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen toplantıda soruları yanıtlayan Başkan Uysal, 2019 yerel seçimlerinde aday olup olmayacağıyla ilgili bir soruya "Buna kamuoyu karar verecek. Bu süreç içerisinde yaptıklarımıza bakacaksınız, İstanbul halkı, 'Mevlüt Uysal aday olursa seçeriz' diyorsa aday oluruz. Ama 'seçmeyiz' diyorlarsa da ısrar edecek halimiz yok" şeklinde yanıt verdi.
"ERKEN BİTMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ"
Mevlüt Uysal, İstiklal Caddesi'nde yapımı devam eden alt ve üst yapı ile çevre düzenlemeleri çalışmalarının ne zaman biteceğiyle ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: "Her nimetin bir külfeti, her külfetin bir nimeti olur. İstiklal Caddesi'nde yapılan işin doğru olduğunu düşünüyorum. İstiklal Caddesi Cumhuriyet öncesi dönemlerden kalma tarihi bir yer. Birçok defa işlemler yapıldı. Bunların hepsi yüzeysel yapıldığı için hepsi perişanlık. Esaslı bir çalışma yapalım ve bir daha oraya girmeyelim denilmiş. Yılbaşına kadar bitmesi lazım. İstiklal Caddesi'nde çalışmaları daha iyi denetleyip daha erken bitmesini sağlayacağız."
"MEVCUT GÖREVDEKİ ARKADAŞLARI DEĞİŞTİRİYORUZ ŞEKLİNDE BİR ANLAYIŞIMIZ YOK"
Göreve başlamasının ardından üst düzey yöneticilerden bazı değişiklikler olduğunun biliyoruz devamını beklemeli miyiz?" şeklindeki soruya Başkan Uysal, "Şu arkadaşlarla çalışmam şu arkadaşlarla çalışırım demem için onları tanımam lazım. Onların da beni tanıması gerekiyor. Şuana kadar birkaç değişiklik yaptık. Bundan sonra yine değişiklikler olacak. Ancak, 'hadi şimdi değişim başladı şunları da değiştirelim' şeklinde olmayacak. Yani mevcut görevdeki arkadaşları değiştiriyoruz şeklinde bir anlayışımız yok"