BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,85
ALTIN 2.968,42
HABER /  GÜNCEL

İstifanın Erdoğan’la ilgisi var mı ?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın istifa etmesine ilişkin, "Sayın Başbakanın eleştirileriyl...

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın istifa etmesine ilişkin, "Sayın Başbakanın eleştirileriyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bunu da hükümete bağlayan bazı çevreler var. İstifasını saygıyla karşılaşırım" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bugünün Dünya Çevre Günü olduğunu hatırlatan Çelik, çevreye karşı hassasiyeti olan herkesi saygıyla karşıladığını belirtti. Çelik, "Daha yaşanabilir, daha rahat nefes alınabilir bir çevrede yaşamanın insan olarak herkesin hakkımız olduğunu düşünüyorum. Yeşili, ormanı, ağacı, suyu ideolojik ve siyasi emelleri uğruna istismar ederek kullananları kınadığımı belirtmek istiyorum" dedi.
Rize’de HES dolayısıyla yaşanan olaylara değinen Çelik, oradaki vatandaşların bunu protesto ettiği ve bazı vatandaşların dövüldüğü yönündeki haberlerin olduğunu ifade etti. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında bu konuya ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, "Havva Bir’e geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Rahatsız olduysa bu uygulamadan dolayı ben kendisinden özür dilerim. Demokratik protesto hakkını kullanan herkes için ben bunu söylerim. ’Ben köyümün suyunun şarıl şarıl akmasını istiyorum’. Kendisi kaba kuvvete başvurmamış ama kendisi bununla mağdur edilmişse yapılanların hesabını sorarız. Şimşirli Köyü’ndeki HES durdurulmuştur. Onunla ilgili olarak da gereken yapılmıştır" şeklinde konuştu.
HES’lerle ilgili Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile görüştüğünü bildiren Çelik, müracaatı yapılanlarla birlikte Türkiye’de toplam bin 540 adet HES’in olacağını dile getirdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın şu anda HES’lerle ilgili çalışma yaptığını söyleyen Çelik, hükümetin bugüne kadar olan bilgi ve birikimle uygulamadaki aksamaları da görerek yeni bir çalışma yaptığını bildirdi.

“KILIÇDAROĞLU’NUN GRUP TOPLANTISINDA DÜŞTÜĞÜ SEVİYESİZLİĞE DÜŞMEYECEĞİM”
Çelik, 1 Haziran’da yapılan mahalli seçimlerin sonuçlarına göre AK Parti’nin 5 yerde seçimi kazandığını ve 14 yerleşim biriminde AK Parti’nin daha önceki aldığı oylara göre oy oranını artırdığını belirtti. Çelik, “Büyük başarılara sahip olmayanların küçücük başarılardan başlarının döner. Sevindirik olurlar. CHP’nin tavrı budur. Çatı oluşturur’. Bunları hepsi züğürt tesellisidir. Buralarda hiç kimse öyle veya böyle kendine pay çıkarmasın. CHP ve MHP yüzde 32 bile etmiyor. AK Parti’nin tek başına aldığı oy yüzde 46’ya yakındır. Çatı aday arayışı içindeler. Çatı aday olan MHP, çatıda çivi olacak durumdadır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, defalarca grup toplantılarında veya başka vesilelerle Sayın Başbakanı yalancılıkla suçladı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında düştüğü seviyesizliğe düşmeyeceğim. Kendisine iade etmekle yetineceğim. ’Belediye Başkanımız seçimi kazanırsa size üstü kapalı pazar yeri yapacak’ demiş. Sayın Kılıçdaroğlu’da vizyonun alası var. Yalancılığın en büyüğü bu. Siyasetçiye yakışmıyor. Hem Sayın Başbakanın konuşma metnini aldım bir kez daha okudum. Hem de Sayın Başbakanın yaptığı konuşmayı bir kez daha dinledim. Siyasetçinin dürüst olması lazım" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, "Haziran ortası, üçüncü haftası olabilir. Haziran ayı içerisinde bizim adayımız açıklanacaktır. Cumhurbaşkanı adayı denince Sayın Başbakanın ve Abdullah Gül’ün adı akla geliyor. Hamzaçebi bir laf etti, ’Bizim anlaştığımız tek şey o da Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmamasıdır’ dedi. Bu muhalefet çözümü olmayan muhalefettir, peki sizin adayınız sizin vizyonunuz nedir? Hakikaten çok zavallı bir muhalefet var Türkiye’de. Süreç devam ediyor" dedi.
Çelik, çözüm sürecine ilişkin, "Çelişen bir durum yok. Sayın Beşir Atalay katılığı televizyon programında ’çözüm sürecinin bundan sonraki safhasıyla ilgili bir yol haritasında çalıştıklarını’ ifade ediyor. Sayın Bülent Arınç beye sorulan soru ’bir yasa tasarı üzerinde çalışıldığı ifade ediliyor’. Evet şu anda bir yasa tasarısı yok. Bundan sonraki yol haritası, mesafe bir yasa teklifini hazırlamayı gerektirebilir mi, gerektirebilir. Türkiye’de parmakların tetiklerden çekilmiş olması memleket adına çok hayırlı olmuştur. İnsanların ölmemesi büyük bir talih ve avantajdır. Biz bu meseleyi bütün Türkiye için avantaja çevirmeye çalışırken bir taraftan da terör örgütü bu süreçten yararlanarak kendi avantajı haline dönüştürmeye çalışanlar. Lice ve Bingöl-Diyarbakır arasında olanları kabul etmek mümkün değildir. Bingöl’deki vatandaşlarımızı rahatsız ve rencide edecek bazı tutumlar sergiliyorlar. İnsanları dağa kaçırmaları, kendilerince vergilendirme adına esnaftan, vatandaştan haraç toplamaları kabul edilemez. Bu konuda mesele hükümet tarafından bilinmektedir. Gereği yapılıyor ve yapılacaktır. Korucular, jandarmalar bu sürecin zedelenmemesi için azami gayret gösteriyor, sabrediyor. Biz tekrar kan ve barut kokusu duymak istemiyoruz bu bölgede. Siz insanların çocuklarını kanı ve anı üzerinden ideolojik hesap yapacaksınız. Bu insani değildir. Siyasi hesap ve strateji yapanlar insanlıktan nasibini alamamış kimselerdir. Eğer öldürmeye yeltenirseniz ölmeyi göze almanız lazım. Bugüne kadar 31 bine yakın PKK’lı ölü olarak ele geçirilmiştir. Burada BDP’ye HDP’ye herkese çok büyük iş düşüyor. Yapıcı olabileceklerse bunu tebrik ve takdir ederiz. Kendi evladı kucağından koparılarak dağa götürülen annelerin yüreğine tuz biber eken..Cumartesi annesine sahip çıkıyorsun da Pazartesi annelerine niye sahip çıkmıyorsun" diye sordu.

“KİMİ SUÇLUYORSUN NAZIM HİKMET’LE İLGİLİ OLARAK, KENDİ HÜKÜMETİNİZ"
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında ’Nazım Hikmet’in birçok devlet baskısına maruz kaldığı’ yönündeki açıklamasını hatırlatan Çelik, "Kimi suçluyorsun Nazım Hikmet’le ilgili olarak. Kendi hükümetiniz" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun ’Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in Soma’daki maden kazasına’ ilişkin yaptığı açıklamaları hatırlatan Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun anlamadığı şey, biz takdire ve tedbire inanırız. Bunların farkını da bilmez Kılıçdaroğlu. Bu memlekette meydana gelen kazalarla ilgili olarak, alınması gereken tedbirler, varsa ihmalin üzerine gidilmesi akıl aynı şeyi söyler. Aklın yolu birdir. Sayın Bahçeli, Kılıçdaroğlu Soma’ya gittikten sonra sorunlu açıklamalar yaptılar. Birini hatası, eksiği,kusuru varsa denetimcilerin denetimi dahil olmak üzere, sorgulanması, soruşturulması dahil olmak üzere bu meselenin peşi bırakılmayacak" diye konuştu.

"SAYIN BAŞBAKANIN BEZGİN HALİ, SİZİN DİNGİN HALİNİZDEN ÇOK DAHA İYİ İŞ YAPAR"
Bahçeli’nin ’Başbakan yorgun, bitkin ve bezgin’ dediğini hatırlatan Çelik, "Başbakan yorgun, bitkin ve bezginmiş. Sayın Devlet Bahçeli, değerli hocam, şundan emin olmanızı istiyorum, Sayın Başbakanın uykudaki hali sizin uyanık halinizden daha çok iş yapıyor. Sayın Başbakanın yorgun hali sizin dinlenmiş halinizden çok iş yapar. Sayın Başbakanın bezgin hali, sizin dingin halinizden çok daha iyi iş yapar. Sayın Başbakanın enerjisinin KDV’si sizde olsa siz bugünkü halde olmazdınız. Sayın Başbakanın 7 gün mesai yaptığını, günde 16-17 saat çalıştığını siz bilmiyor musunuz? Sayın Başbakan biyonik bir varlık değil, biyolojik bir varlıktır. Sayın Başbakan da tabii ki yorulabilir" ifadelerini kullandı.
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Bahçeli, ’Genelkurmay Başkanlığı bile hükümetin dümen suyuna girmiştir’ diyor. Siyasi iradenin emir ve talimatlarında hareket etmek anlamındaysa, ki o anlamdadır. Ne olması gerekiyor? Genelkurmay’ın ne yapması gerekiyor, hükümeti isyan etmesi mi gerekiyor? Sayın Bahçeli, 1960 darbesini halka siz duyurdunuz. CHP’de ırkçı bir partidir. Adının halkçı olduğuna bakmayın. Bu ifade çok çirkin bir ifadedir. Ben Sayın Bahçeli’nin bu gafletten uyanması gerektiğini düşünüyorum. Tövbe istiğfar etmesi lazım."

TÜSİAD BAŞKANININ İSTİFASI
Açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Çelik, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın istifa etmesine ilişkin, "Sayın Başbakanın eleştirileriyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bunu da hükümete bağlayan bazı çevrelerr var. İstifasını saygıyla karşılaşırım" diye konuştu.
’Meclis’e sevk edilen af paketinde mali düzenlemelerin yer almasına ilişkin bir soru üzerine Çelik, "Bu Türkiye’de ilk defa yapılan bir şey değil. Bunun Cumhurbaşkanlığı ile uzaktan yakından alakası yok. Belgeye bağlı devletin alacaklarıyla ilgilidir. peşin vergisini ödeyen, primlerini yatıran insanlara haksızlık söz konusu değildir. Kendi vergisini ve kendi primine peşin yatıran vatandaşa yüzde 27’lik indirim yapılıyor. Hiç kimsenin borcu affedilmiyor. O insanların ana parası neyse, borcu neyse onu ödeyecek. Bir indirim yapılacak mı, hayır. Onun borcu fazlaysa, yapılandırılacak yani taksitlendirilecek. Kanunlar Ahmet Mehmet için yapılmaz. Herkes için geçerli olacak şekilde yapılır. Bu bir borç yapılandırılmasıdır. Bu, ilk defa yapılan bir şey değil. Bu meselelerde rasyonel düşünmek zorundayız. Dolayısıyla bu ne getirir, ne götürür hesabı çok iyi yapılmıştır. Adrese teslim kanun değildir. Birileri buralardan bir taraflara spekülasyon yapacak" şeklinde konuştu.

“İKİNCİ SAFHA SİLAHLARIN BIRAKILMASIDIR”
’Çözüm sürecinde yeni yol haritasının ne olacağı’ yönündeki bir soruya Çelik, "Sayın Başbakan İmralı ile siyasi heyetlerin görüşmesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Başından beri MİT görüşüyor. Ancak, HDP ve BDP’lilerin Sayın Beşir Atalay Adalet Bakanıyla süreçle ilgili görüşmesinden bahsediyorsanız bu doğrudur. Çözüm sürecinin bundan sonraki safhasından ne anlamalıyıza gelince, ikinci safha silahların bırakılmasıdır. Dağdakiler silah bırakacaksa, nasıl bırakacak? Eve dönüş yasası mı çıkacak? Bu yol haritasında bir tasarı gerekir mi, mutfak hazırlığı yapan heyetin içinde değilim. Onu bilmiyorum. Bizim derdimiz, bu ülkenin dağlarında insanlar av mevsiminde ava çıksın. Birlikte süreci takip edelim. Önümüzdeki günlerde olması ve olmaması gerekenler üzerinden çalışma yapılıyor" cevabını verdi.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİN ZEHİRLEYECEK TUTUM VE DAVRANIŞLARDAN HERKESİN KAÇINMASI GEREKİYOR"
Çelik, Lice’de çıkan çatışmada bir askerin yaralanmasına ilişkin, "Bu süreci zehirleyecek tutum ve davranışlardan herkesin kaçınması gerekiyor. Terör örgütü kadın ve çocuklar üzerinden propaganda geliştiriyor. Orada yapılan operasyonlarda nelerin ele geçirildiğini biliyorsunuz. ’Kalekollara engel olacağız’ diye askerin önüne kadın ve çocukları sürüyorlar. Bu sabrı zorlamaktır. Sabrı zorlamasınlar" diye konuştu.
’4 eski bakanla ilgili Meclis’teki soruşturma komisyonuna üyelerin ne zaman verileceğinin’ sorulması üzerine Çelik, "Bu tür çalışmalarda meselenin yasalara uygun gidilmesi söz konusudur. Sayın Bülent Arınç’ın geçen hafta yaptığı açıklamalara katılıyorum. Kimse bu soruşturmayı örtbas etmek, ortadan kaldırmak gücü ve kudretine sahip değil. Bu meclisin yaptığı bir çeşit yargılama sürecidir" dedi.
(İHA)