TSK'nın komuta kademesindeki istifalar, hükümetin elini güçlendirdi!
Abone olTSK'daki istifa krizi çözülürken, askerin tavrı da tartışma konusu oldu. Avrupa Parlemantosu Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten, Türkiye'nin her geçen gün daha demokratik bir ülke olma yolunda ilerlediğini söylerlerken Doç. Dr. Cengiz Anık, askerin istifalarla hükümetin elini güçlendirdiğini iddia etti. Doç. Dr. Anık'a göre Türkiye'de askeri vesayet bu istifalarla sona erdi.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten Türkiye'de demokrasinin her geçen gün kuvvetlendiğini soyledi.
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifasi üzerine yorum yapan Oomen-Ruijten: "Türkiye her geçen gün demokratik kurumların askeri kararları aldığı demokratik
TSK yeniden tarif ediliyor |
Star gazetesi yazarı Nasuhi Göngör, Türkiye'de yeni bir dönemin yaşandığını söyledi. NTV'de soruları cevaplayan Güngör şöyle konuştu: "Gelinen noktada muhtemelen yeni genel kurmay başkanımız 1950'li doğumlu olacak. Bunu neden söylüyorum. Türkiye'de çok boyutlu bir değişim yaşanıyor. Türkiye yeniden tarif edilirken TSK'da yeniden tarif ediliyor. Şu dakika itibariyle hükümetin krizle savrulacağını düşünmüyorum. Siyasi kriz açısından muhalefetin tavrı da önemli. MHP lideri Bahçeli, daha kuşatıcı bir açıklama yaptı, CHP ise ise yaptığı açıklamayla kendinden bekleneni yaptı." |
bir ülke olma yolunda ilerliyor." dedi.
Zaman'da yer alan habere göre Oomen-Ruijten Türk siyasetinden gelen tepkilerin sorulması üzerine "Bu aşamada başka bir yorum yapmak istemiyorum." dedi. Oomen-Ruijten, yazdığı Türkiye raporlarında askerin siyaset üzerindeki etkisini sürekli eleştiri konusu yapıyordu.
ASKER HÜKÜMETİN ELİNİ RAHATLATTI
İstifalarla ilgili bir açıklama da Doç. Dr. Cengiz Anık'tan geldi. Siyasal iletişim uzmanı G.Ü Öğretim Üyesi Cengiz Anık, istifaları demokrasi yolunda "yeni doğum sancıları" olarak nitelendirdi. Emekliye ayrılacak kuvvet komutanlarının istifalarıyla, TSK'nın komuta kademesinde çok şey değişmediğini söyleyen Anık, Türkiye'nin köklü bir askeri geleneğe sahip olduğunu, kriz gibi görülen istifaların yerine bir iki günde atamaların yapılacağını ifade etti. Anık, açıklamasında şunları söyledi:
"Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının istifa etmesi veya emeklilik talepleri, bu haliyle Türkiye’de ilktir. "Askeri vesayetten, sivil alan kurtuluyor" yorumlarına mesnet teşkil ettiği için, Özal’ın, dönemin Genelkurmay Başkanını istifa ettirmesini günlerce konuşmuştuk. Bugün ise çok daha farklı bir süreci yaşıyoruz.
Bugün pek çok askeri yetkili yargılanmaktadır ve mahkeme birkaç gün önce YAŞ arefesinde bir kaç üst düzey askeri yetkilinin daha yakalanması kararını vermiştir.
Elbette YAŞ konusunda ciddi açmazlar vardır. Adı "şura" olmakla birlikte Kurul, oldukça etkin bir karar mekanizmasıdır. Kimlerin general olacağına karar vermekle, uzun yıllara sirayet eden askeri bir statüko tesis etmektedir. Dış güvenlikle ilgili en etkin komuta kademelerinin teşekkül ettirildiği bir mekanizmada Dış İşleri, iç güvenlikle ilgili olarak İç İşleri Bakanlıkları’nın hiçbir dahli yoktur.
"KRİZ SOĞUKKANLI DEĞERLENDİRİLMELİ"
Bununla birlikte, istifa veya emeklilik krizi gene de soğukkanlı değerlendirilmelidir. Siyasal iktidar bana göre, bu kadar çok sayıda askerin yargı kıskacına alınmış olmasından hoşnut değildir. Son mahkeme kararı da muhtemelen en fazla hükümeti sıkıntıya sokmuştur. Zira teröre her gün birkaç kurban verilmesinin faturası en fazla hükümete kesilmektedir. Yani Genel Kurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının, kamuoyuna yansıdığı kadarıyla, “yargıya müdahale etmediğiniz için size tavı olsun diye biz görevlerimizden ayrılıyoruz” anlamında yorumlanabilecek bir kriz yaratmaları, esasen bana göre hükümeti çok rahatlatmıştır.
"TÜRKİYE ASKERİ VESAYETTEN KURTULDU"
Dolayısıyla askeri vesayet zaten önemli ölçüde azalmıştı ama asıl şu andan itibaren, artık, asker üzerinde sivil insiyatif tesis edilmiş olacaktır. Bu durumu, ülkemizde demokratik geleneğin yerleşmesi açısından, biz siviller memnuniyetle karşılıyoruz. Ama gene de sivil inisiyatif, soğukkanlı davranmalı ve “güç bende artık” naraları atarak yönetsel rasyonaliteye gözlerini asla kapatmamalıdır.
Kısacası, bu seferki kriz iyi haberdir. Ama bu krizi siyasal iktidar iyi yönetemez ve bu sınavdan başarıyla çıkamazsa, ülke geleceğimiz açısından kötü bir haberi şimdiden almış olduğumuzu belirtelim.