BIST 9.673
DOLAR 35,20
EURO 36,62
ALTIN 2.961,67
HABER /  GÜNCEL

İstenmeyen ülke: Türkiye

AP'nin eski Türkiye Raportörü Alain Lamassoure, 'Fransız kamuoyu Türkiye'nin AB'ye girmesini istemiyor' dedi

Abone ol

Fransız partileri, yaklaşan seçim zamanında Türkiye'nin AB üyeliğine uygun olmadığını öne sürerek destek vermekten çekiniyor. Avrupa Parlamentosu'nun eski Türkiye Raportörü Alain Lamassoure, "Fransız kamuoyu Türkiye'nin AB'ye girmesini istemiyor" dedi. Bu yıl Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin kaygısına düşen diğer partiler de Türklerin AB'de yeri olmadığına dair siyasi, etnik ve dini sebepler dile getiriyorlar. Sağcıların Hristiyan ve merkezi Avrupa çizgisinden kendini soyutlama çabasıyla göze çarptığı Fransa'da, Fransa Sosyalist Partisi (SP) de aynı tutumu benimsediğini açıkladı. Türkiye'nin AB üyeliğine destek veren iktidardaki Halk Hareketi İçin Birlik (UMP) Partisi'nin sergilediği "U" dönüşünün ardından SP Genel Başkanı Francois Hollande da, "Şu an Türkiye'nin AB üyeliği için gereken şartlar yerine gelmemiştir" ifadelerini kullanmaya başladı. Yapılan anketlerden elde sonuçlara göre, Fransızlar'ın yüzde 70'inin de Türkiye'nin AB'ye üyeliğine karşı oldukları bildirildi. Ulusal Cephe Partisi (FN) lideri Jean Marie Le Pen, "100 milyon Müslüman" dediği Türkiye için "Püskürtülmeleri gerekir" şeklinde ifadeler kullandı. Ana muhalefetteki Cumhuriyetçi Birlik Partisi'nden ayrılarak Birlik Partisi'ni (RPF) kuran Eski Fransa İçişleri Bakanı Charles Pasqua ise "Müslümanlar Fransa topraklarını 'ümmet' toprakları sayıyorlar ve Müslümanlaştırmayı hedefliyorlar" diye konuştu. UMP'deki Türkiye karşıtı söylem değişikliği öncesinde AP seçimlerinde oyların yüzde 15'ini alacakları beklentisi içinde olan Fransa İçin Hareket (MPF) Partisi'nin Genel Başkanı Philippe de Villiers ise UMP'nin bu açıklamalarının inandırıcı olmadığını savunuyor. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise Türkiye'nin üyeliğine karşı olmadığını belirtiyor. Chrirac, Mart sonunda Brüksel'de yaptığı konuşmada da Ankara'nın demokratikleşme, insan hakları ve serbest ekonomi alanlarında gösterdiği ilerlemeleri överek, "Türkiye'nin yeri Avrupa'dadır" görüşünü belirtmişti.