Genç kız çalıştığı işyerinin sahibinin kendisini işten çıkarmakla tehdit edip tecavüz ettiğini öne sürdü
Abone olTekirdağ'ın Malkara ilçesinde bir genç kız, çalıştığı kafeteryanın sahibinin, kendisini işten çıkartmak ve erkek arkadaşına "ilişkileri olduğunu" söylemekle tehdit edip iki kez tecavüz ettiğini, kendisi ve erkek arkadaşının başına silah dayadığını öne sürerek şikayetçi oldu. Gözaltına alınan kafeterya sahibi çıkarıldığı mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Malkara ilçesinde yaşayan S.K. adlı genç kız, polise başvurarak, çalıştığı kafeteryanın sahibi M.G.'nin, işten çıkarmak ve erkek arkadaşına 'ilişkileri olduğunu söylemekle' tehdit derek evinde kendisine tecavüz ettiğini, bundan 25 gün sonra ikinci kez tecavüze uğradığını öne sürdü. Bu olayın ardından kendisini ve erkek arkadaşı Y.G.'yi işten çıkarttığını söylediği M.G.'den şikayetçi olan genç kız, "Erkek arkadaşım durumumdan şüphelenince başıma gelenleri anlattım. Yüzleşmek için kafeye gittik. M.G. beni ittirip yere düşürdü, başıma silah dayadı. Araya giren erkek arkadaşımın başına da silah dayadı" dedi.
Şikayet üzerine gözaltına alınan M.G. emniyetteki sorgulamasının ardından "Cinsel saldırı, kasten yaralama ve tehdit' iddiasıyla çıkarıldığı mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı
8 YAŞINDAKİ KIZIN İNTİHAR OYUNU GERÇEK OLDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmir'İn Menderes ilçesinde ilköğretim okulu öğrencisi 8 yaşındaki Aleyna Dirbisoğlu, filmlerdeki gibi intihar sahnelerini oyun için canlandırırken yaşamını yitirdi. Aleyna, kesilen büyükbaş hayvanların asıldığı demir sehpaya kendini eşarbıyla astı.
Olay, geçen perşembe günü saat 19.30 sıralarında Yeni Şaşal Köyü'nde meydana geldi. Televizyonda sürekli film izleyen Yeni Şaşal Köyü İlköğretim Okulu 2'nci sınıf öğrencisi Aleyna Dirbisoğlu, evde babası Ramazan Dirbisoğlu ve arkadaşlarıyla oturduktan sonra oynamak için dışarıya çıktı.
ARKADAŞLARI ASILI HALDE BULDU
Televizyonda izlediği filmlerden beğendiği sahneleri sık sık taklit ettiği bildirilen Aleyna, evinin yanında tek başına oynamaya başladı. İddiaya göre filmlerdeki sahnelerden etkilenip zaman zaman intihar şovu yapan Aleyna, ailesinin Kurban Bayramı'nda kestiği büyükbaş hayvanların desini yüzmek içi astığı demir sahpaya eşarbıyla kendini astı.
Aleyna'yı gören komşularının çocuğunun çığlığını duyarak evinden çıkan Ramazan Dirbisoğlu, sehpada asılı bulduğu kızına koşup hemen eşarı keserek yere indirdi. Hemen Menderes Sağlık Ocağı'na götürülen Aleyna'ya müdahale eden doktor, öldüğünü söyledi.
KAHREDEN GERÇEK
Olayın ardından jandarmanın başlattığı soruşturmada Aleyna Dirbisoğlu'nun, filmlerden izlediği intihar sahnesini taklit ederken can verdiği ihtimali ağırlık kazandı. Aleyna'nın ilk olarak babasına ait kamyonetin altından aldığı plastik bidonun üzerine çıktığı, ardından da evden getirdiği eşarbın bir ucunu demire bağladığı, diğer ucunu ise boğazına sarıp kendisini boşluğa bıraktığı tespit edildi.
Acı haberi alan Aleyna'nın annesi Aysel Dirbisoğlu, ablaları Gizem Dirbisoğlu ve Begüm Dirbisoğlu büyük üzüntü yaşadığı. Aleyna'nın fotoğraflarına bakarak gözyaşı döken anne Aysel Dirbisoğlu, kızının oynarken yok yere hayatını kaybettiğini dile getirdi.
Olaya tanık olan Aleyna'nın komşusu 12 yaşındaki Sümerya Aslan, "Evin yanından geçtiğimde kimse yoktu. Ancak yaklaşık 10 dakika sonra döndüğümde ise Aleyna'yı asılı buldum. Bana her zamanki gibi şaka yapıp korkutacağını düşündüm, ancak yanına gelip başını kaldırdığında mosmor olduğunu farkettim. Hemen bağırarak yardım istedim. Daha sonra da öldüğünü öğrendik" dedi.
Aleyna'nın amcası İlyas Dirbisoğlu ise "Aleyna çok hareketli hiperaktif bir çocuktu. Bunu da oyun için yaptığını düşünüyorum. Çünkü ailesinden hiçbir baskı görmezdi. Çocuk oyun yaptı ama canı gitti" dedi.
TOPRAĞA VERİLDİ
Jandarmanın araştırmasında da ailesinden şiddet ve baskı görmediği öğrenilen Aleyna'nın cenazesi, Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi. Aleyna Dirbsisoğlu'nun cenazesi cuma günü öğle namazın ardından köy mezarlığında toprağa verildi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.
16 YAŞINDAKİ KIZA 12 KİŞİ TECAVÜZ ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Aydın'ın Çine İlçesi'nde, kaldığı Çocuk Esirgeme Kurumu Yurdu'ndan kaçıp, bir çok kişiyle birlikte olan ve 7 aylık hamile olduğu belirlenen 16 yaşındaki S.Ü.'nün çaresizliği günlüğünde ortaya çıktı. S.Ü.'nün günlüğünde "Üstüme gelmeyin kefen giymeye hazırım. Kısa bir mezar ziyareti gibiydi, yüreğime girişi, geldi canıma okudu ve gitti" yazdığı ortaya çıktı.
Aydın Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Çocuk Esirgeme Kurumu Yurdu'nda kalan S.Ü., iki hafta önce kaçtı. S.Ü.'nün, çok sevdiği bir erkek tarafından uyuşturucuya alıştırılıp, başka erkeklere pazarlandığını ve hamile olduğunu anlattığı arkadaşı M.A., durumu jandarmaya bildirdi. Bunun üzerine soruşturma başlatan jandarma, yurtan kaçan S.Ü.'yü dört gün sonra Karpuzlu İlçesi'ndeki bir evde buldu. Genç kızın, üç yıldır çok sayıda kişinin tecavüzüne uğradığı, uyuşturucaya alıştırıldığı ve dövüldüğü belirlendi. Aydın Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen S.Ü., devlet korumasına alındı. S.Ü.'nun barındığı yer gizli tutuluyor.
TECAVÜZ EDEN 12 KİŞİ GÖZALTINDA
Jandarma S.Ü.'nün ifadesi doğrultusunda tecavüz ettikleri ileri sürülen yaşları 18 ile 25 arasında değişen 12 kişiyi Aydın merkez ile Çine, Karpuzlu ve Yatağan ilçelerinde yakaladı. Olayla ilgili S.Ü.'nün akrabalarının da arasında bulunduğu 40 kişinin de ifadelerine başvuruldu.
Adliyeye sevk edilen şüphelilerden S.Ü.'yü uyuşturucuya alıştırıp erkeklere pazarladığı iddia edilen erkek arkadaşı S.E. ile F.A. tutuklandı. Diğer 10 şüpheli ise serbest kaldı. Genç kıza tecavüz ettikleri iddiasıyla aranan M.A.'nın Aydın Cezaevi'nde başka biri suçtan tutuklu olduğu, Ö.U.'nun ise askerde olduğu belirlendi.
ÜVEY ANNESİ, S.Ü.'NÜN DRAMANI ANLATTI
Çine'ye bağlı Çatlı Köyü'nde yaşayan Müşerref Ü., üvey kızı S.Ü.'nün yaşadıklarını gözyaşları içinde DHA muhabirene anlattı. Müşerref Ü., çiftçilik yapan S.T. ve S.T. çiftinin bakamadıkları çocukları S.Ü.'nün nüfusunu 1 yaşındayken üzerine geçirttiğini belirterek şunları söyledi:
"Doğurmam şart değil, o bana öz çocuğumdan daha yakındı. Okuyup öğretmen olmak istiyordu. Çok zekiydi. Ancak üç-dört yıl önce aşık olduğu bir genç tarafından kullanıldı. Uyuşturucuya alıştırılıp, erkeklere satılmaya başlandı. Kaymakamlık, jandarma, emniyet müracaat etmediğim yer kalmadı. Son olarak bir yıl önce, benden alıp yetiştirme yurda yerleştirdiler. Ama orada da rahat bırakmadılar. Tehditle yurttan çıkmasını sağlayıp, uyuşturucu verip, erkeklere pazarmaya devam ettiler. S.Ü., yaşadıklarını bana anlatıyordu. Erkeklerle yatmak istemediği için üç kez bıçakladılar, bir kez de kaçmasın diye bacağını kırdılar. Çaresizdi. Devlet ona sahip çıkamadı."
S.Ü.'nün iki hafta önce yine yurttan kaçıp yanına geldiğini belirten Müşerref Ü., "Yorgundu. Gece uyurken eve gelen bazı kişiler kızı zorla götürdü. Sonra jandarma götürüldüğü Karpuzlu'da buldu. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Kıza tecavüz edenler beni de ölümle tehdit ediyor. Evimi taş yağmuruna tuttular, korkudan kimse bir şey yapamıyor" diye konuştu.
"ÜSTEME GELMEYİN KEFEN GİYMEYE HAZIRIM"
S.Ü., geçen 16 Nisan gecesi günlüğüne yazdıkları çaresizliğini gözler önüne serdi. S.Ü.'nün günlüğünde, "Ya sen ya ölüm. Yapamam, yaşayamam sen olmazsan nefes alamam. Azraile bile madara ettin beni. Canımı almaya geldiğinde vazgeçti. Yavaşça yanıma sokulup, kulağıma şunu fısıldadı: 'Sen zaten ölmüşsün kızım' dedi ve gitti" yazması dikkati çekti.
S.Ü.'nün günlüğün bir başka safasına da "Üstüme gelmeyin kefen giymeye hazırım. Kısa bir mezar ziyareti gibiydi, yüreğime girişi. Geldi canıma okudu ve gitti" yazdığı görüldü.
"BU HEPİMİZİN AYIBI"
Çatlı Köyü Muhtarı 67 yaşındaki Cavit T., S.Ü.'nün yeğeni olduğunu belirterek, "Babası öldükten sonra akrabası bakmaya başladı. Çok hareketli bir kızdı. 14 yaşından itibaren başına gelenleri, ilçedeki tüm yetkili kişiler biliyordu. Çare bulamadık. Onu bu hayattan kurtarmak için bir yıl önce devletin yurduna yerleştirdim" diye konuştu.
Yeğeni S.Ü.'ye devletin de sahip çıkmadığını ileri süren Vacit T., "Bu suç, ben dahil hepimizin. Bir çocuğa sahip çıkamadık. Bu ayıp hepimizin. Bu konu yüzüden ölümle tehdit ediliyorum. Bu nedenle daha fazla konuşamam" dedi.
ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİN GEZİ HAYALİ ACI BİTTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]İzmir'in Narlıdere İlçesi'nde, 4'ü kız 5 üniversite öğrencisinin günübirlik Çeşme gezisi hayali, acı bitti.
Kiraladıkları araçla gişelerden geçmek için kız arkadaşının arkasından KGS kartı almaya Karayolları binasına yürüyen 23 yaşındaki Sercan Otçu'ya, OGS geçişi için hızla gelen otomobil çarptı. Çarpmayla 25 metre ileri fırlayıp yere çakılan Otçu olay yerinde can verdi. Kaza anı, güvenlik kameralarınca da kaydedildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü son sınıf öğrencisi Sercan Otçu, 4 kız arkadaşıyla birlikte Çeşme'ye gezi planı yaptı. Arkadaşlarıyla yaptıkları planın ardından ilk olarak Fiat Doblo marka bir araç kiralayan Sercan Otçu ile okul arkadaşları 25 yaşındaki Gülşah Kızmaz, 24 yaşındaki Semra Madran, aynı yaştaki Suzan Genç ile 23 yaşındaki Zübeyde İlik, yola çıktı.
Bugün saat 11.00 sıralarında İzmir- Çeşme Otoyolu Narlıdere gişelerine geldikleri sırada Gülşah Kızmaz, yönetimindeki 35 AP 8805 plakalı aracı, nakit parayla geçişlerin sona ermesinden dolayı KGS (Kartlı Geçiş Sistemi) kartı almak için otoyol kenarına park etti. Gülşah Kızmaz, ardından da Karayolları binasına gitmek için araçtan indi. Kızmaz'ın yanında bulunmak için Sercan Otçu da araçtan inip peşinden yürümeye başladı.
Sercan Otçu'ya, gişelerin giriş bölümünün sona erdiğinin farkına varmayınca, Çeşme yönünden gelen ve OGS bölümünden hızla geçmeye çalışan Yunus Sözer yönetimindeki 35 RC 059 plakalı otomobil çarptı.
25 METRE FIRLADI
Çarpmanın etkisiyle havalanıp, yaklaşık 25 metre ileriye fırlayan Sercan Otçu, kaza yerinde yaşamını yitirdi. Hemen Otçu'nun yanına koşan, ancak yaşamını yitirdiğini anlayan arkadaşları sinir krizi geçirdi, gözyaşlarına boğuldu.
Karayolları ekiplerinin aldıkları güvenlik önlemlerinin ardından kazaya müdahale edildi. Otçu'nun cesedi, savcının talimatıyla İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Bu sırada Sercan Otçu'nun ailesine telefondan ulaşan polis ekipleri, acı haberini veremeyip sadece geçirdiği kazada yaralandığını ve İzmir'e gelmeleri gerektiğini dile getirdi. Kazanın ardından şoka giren üniversiteli gencin arkadaşları ise, günübirlik tatil yapmayı planladıklarını, ancak büyük bir acıyla bittiğini dile getirdi.
DEHŞET KAMERADA
Otoyol gişelerindeki güvenlik kemeralarında yapılan inceleme, üzücü kazadaki acı manzarayı gözler önüne serdi. Üniversiteli gençlerin araçlarını park ettikten sonra gişelerden geçme anları ile Sercan Otçu'ya otomobilin çarpması, saniye saniye kaydedildi. Polis, otomobil sürücüsü Yunus Sözer'i gözaltına aldı, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
YETKİLİLERDEN SÜRÜCÜLERE UYARI
Bu arada otoyol gişelerinde bu tür acı kazaların yaşanmaması için Karayolları ve Emniyet yetkilileri sürücüleri uyardı. Sürücülerin gişelerin önünden geçmemeleri ve genellikle çıkış yapacakları gişelerde kartlarını doldurmaları ya da satın almalarını istendi. Çıkışta kart satış bölümlerinin hemen gişe yanında bulunduğu, böylelikle de hem cezalı duruma düşmeyecekleri hem de bu tür kazaların yaşanmayacağı dile getirildi.
TECAVÜZ HÜKÜMLÜSÜ SEÇMEN KARTI ALIRKEN YAKALANDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Antalya'da hastane acil servisinde kadın öğretmene tecavüz ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan hükümlü, seçmen kartını almak için gittiği muhtarlıkta yakalandı
Antalya'da, 11 Ağustos 2009 yılında Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesine rahatsızlığı nedeniyle bir arkadaşı tarafından getirilen G.T. adlı öğretmene tuvalette tecavüz ettiği iddiasıyla yargılandığı Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "cinsel saldırı" suçlamasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Hayri Gücçük'ün cezası Yargıtay tarafından onandı.Yargıtayın cezasının onanmasının ardından hakkında yakalama kararı çıkartılan Hayri Gücçük, Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği ekipleri tarafından seçmen kartını almak için gittiği Üçgen Mahallesi Muhtarlığında yakalandı.
Gücçük, adliyeye sevk edildikten sonra cezaevine gönderildi.
Hayri Gücçük'ün polise yakalanmamak için şehirlerarası otobüslerde muavinlik yaptığı ve bir süre Balıkesir'de yaşadığı belirtildi.
BU ACININ TARİFİ YOK
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Sakarya'da dereye düşen toplarını almak isterken akıntıya kapılan kuzenlerden biri kurtuldu, diğeri ise öldü. Minik oğlu Orhan'ın cansız bedenini gören annesi evladının yüzünü öptü. Acılı ailenin ağıtları yürek dağladı
Sakarya'nın Akyazı İlçesi'nde ilköğretim birinci sınıf öğrencisi Orhan Demir, kuzeni Suat Demir ile birlikte Salihiye Köyü yakınından geçen Mudurnu Deresi kenarında oynarken, topları dereye düştü. Çocuklar, topu almak için dereye girdi. Bir anda akıntıya kapılan çocuklar, sürüklenmeye başladı. Olayda Suat Demir topu alıp kenara tutunarak sudan çıkmayı başarırken, kuzeni Orhan Demir ise derede kayboldu. Suat Demir'in eve gelip haber vermesi üzerine köy halkı ve bölgeye gelen Arama Kurtarma Birliği ekipleri derede arama çalışması başlattı. Jandarma ekipleri ve köy halkı da Mudurnu Deresi'ne girerek ağaç dallarının altlarını tek tek aradı.
Önceki akşam başlayan arama çalışmaları sabaha kadar sonuç vermedi. Demir'in cesedi, olay yerinden 7 kilometre uzaklıkta derenin Kazancı Mahallesi'ndeki TEM Otoyolu Köprüsü'nün altındaki bölümünde sabah saatlerinde çalılara takılı olarak bulundu. Dereden çıkartılan ceset, Cumhuriyet Savcısı'nın incelemesi için bir süre bekletildi. Olayı öğrenen çocuğun anne ve babası, feryatlarla cesedin yanına geldi. Baba Kenan Demir ile anne Gülsemin Demir, çocuklarının battaniyeye sarılı cansız bedenini görünce yüzünü okşayıp gözyaşları döktü. Baba ise oğlunun elini sıkı sıkı tutup öptü. Anne ve babanın ağıtları herkesi duygulandırdı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.