Ya 15 kişi işten çıkarılacak, ya da çay içilmeyecek. Çözüm bu;
Abone ol Doğtaş Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, işten çıkarmaların gündemlerinde olmadığını belirterek, “Sadece çay giderleri 150 bin lirayı buluyor, bu da 15 personel maaşına denk geliyor. 15 kişiyi işten çıkarmayız, ama çay ocaklarını kapatabiliriz” dedi.Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Mobilya Sektör Meclisi Başkanlığını da yürüten Doğan, küresel mali krizin 2001 krizinden farklı olarak ithal bir kriz olduğunu söyledi. Doğan, 2001 krizinden sonra tek partili bir hükümetin iktidara gelmesiyle birlikte, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlandığını, Türkiye'deki finans sektörünün güçlendirildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Tüm bunlar Türkiye'deki kriz ortamında bir avantaj olarak görülüyor. Önceden 50-100 milyon dolarlık bankalarımız varken, şimdi 5-10 milyar dolarlık bankalarımız var. Bu durum her şeyden önce kriz ortamında bir avantaj. Çünkü bazı küçük bankaların dışında diğer büyük bankaların kredilerine zorlamalar getirilse de tamamen kesmediğini görüyoruz.”
Bu krizin öncelikle dayanıklı tüketim üretimini vurduğuna dikkati çeken Doğan, “Bizim sektörümüzde olduğu gibi inşaat, mobilya, otomobil, beyaz eşya ve elektronikte çok ciddi bir durgunluğa neden oldu. Şu anda bizim sektörümüzde özellikle yüzde 30-50'ler gibi düşüşler olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Doğan, şirket olarak gerekli tedbirleri almaya çalıştıklarını ifade ederek, tasarruf tedbirleri kapsamında işçi ve personelin kullanmadığı izinleri bu dönemde kullandırdıklarını, krizin derinliğine göre belki ücretsiz izin uygulamasına da geçebileceklerini bildirdi. Gündemlerinde işçi çıkarma olmadığını vurgulayan Doğan, şöyle konuştu:
“Umarım ikinci 6 aylık sürede bu sıkıntı sona erer. Yeni mobilya sezonu ile birlikte sektörümüzde bir kıpırdanma olacağını umuyoruz. Bizim mobilya sektöründe bu dönem zaten durgun bir dönem, sezon sonunda buna benzer bir daralma yaşadık. Zaten durgun olan bir dönemde krizin de gelmesi işlerimizin biraz daha dip yapmasına neden oldu. Biz de krizlerden dolayı deneyimlerimiz ve tecrübelerimiz olduğu için eski dosyalarımızı çıkardık kriz yönetimini uygulamaya almış durumdayız.”
“ÇAYLAR ŞİRKETTEN DÖNEMİNE SON VEREBİLİRİZ”
Doğan, 2009'un kayıp bir yıl olduğunu, özellikle kredi kartlarıyla ilgili bir kriz beklediğini ifade ederek, tüketicinin gereğinden fazla borçlandığını, özellikle otomotiv ve ev kredileriyle kredi kartlarının dolu olduğuna dikkati çekti.
Sektörde, 2001 krizinden sonra, özellikle 2004'te yüksek bir satış olduğunu ve yüzde 60'lık bir büyüme yaşandığını anlatan Doğan, dönem dönem bu tür daralmaların olabildiğini belirtti.
Doğan, bu dönemde firmaların tedbir alarak, belki küçülerek ve tasarruf ederek krizi aşmaları gerektiğini ifade ederek, “Çünkü firmalarımız enflasyona alışkın firmalar. Enflasyona alışkın olduğumuz için enflasyon dönemlerinde giderler çok göze batmıyordu. Artık çok ciddi hesaplamalar yapmak zorundayız” dedi.
Davut Doğan, şöyle devam etti:
“Örneğin ben bu kriz durumuyla ilgili olarak personele bir konuşma yaptım ve çay ocaklarının kapatılabileceğini duyurdum. (Çaylar şirketten dönemine son verebiliriz) diye söyledim. Çünkü baktığınızda şirketin sadece çay giderleri bile yılda 150 bin lirayı bulabiliyor. Bu da 15 personelin maaşına eşit bir rakama denk geliyor. Yani 'Biz gerekirse 15 kişiyi işten çıkarmayız, ama şirketteki çay ocaklarını kapayabiliriz' dedik. İşte buna benzer tedbirler almak zorundayız.”
Araç sayılarını azalttıklarına da değinen Doğan, bunun yanı sıra stok yönetimine çok önem verdiklerini, çünkü stoksuz çalışmak durumunda olduklarını vurguladı. Doğan, şöyle dedi:
“Finans giderleri çok yüksek, halen Türkiye'deki bankaların kredi faizleri çok yüksek. Yüzde 21-22'lerden kredi kullanırken şu anda yüzde 30'lara çıkmış durumda. Faktoringde bu rakamlar yüzde 45'lere çıkmış durumda. Bu dönemde stokla üretim yapmak, stok bulundurmak çılgınlık, bunun için stok yönetimini de yapıyoruz ve en az stokla çalışıyoruz.”