İşte Zeli skandalının fotoğrafı

1992 yılında çekilen bu fotoğraf karesi bir skandalında ardındaki en büyük gerçek! İşte o fotoğrafın tüm ayrıntıları;

Iraklı gazeteci Rebwar Kerim'in 1992'de teslim olan PKK'lıları Türkiye'nin almadığı iddiası başlayan süreçte tartışmaların merkezine oturan Zeli kampının fotoğrafları basına sızdı.

Fotoğraflarda, KYB'ye teslim olan PKK'lıların silah teslim töreni yer alıyor. Fotoğraflar Kerim'in iddialarını destekliyor. Şimdi kamuoyu yetkililerden tatmin edici bir cevap bekliyor.

1992 yılında Türkiye ile birlikte hareket eden Mesut Barzani'nin önderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP)VE Celal Talabani'nin önderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), PKK'ya karşı büyük bir operasyon düzenledi. Operasyon PKK için tam bir hezimete dönüştü. Osman Öcalan, komuta ettiği 3 bin PKK'lıya, daha fazla çatışabilecek güçlerinin olmadığını, karşılarındaki gücün KYB, KDP ve Türkiye ortak askeri gücü olduğunu anlattı.

Osman Öcalan'ın iddiasına göre beraberindeki grupta hem örgüte yeni katılmış isimlerin sayısı çok fazlaydı hem bir çoğu yaralıydı. Osman Öcalan, beraberindeki Mahir Welat, Tekin Kızılay, Sakine Cansız ve Hamza Yavuz gibi diğer PKK'lılarla birlikte 1992 yılı Ekim ayında KYB ve KDP ile Osman Öcalan'ın ifadesiyle 'ateşkes' imzaladı.

Silahlarını törenle teslim ettiler

Bu 'ateşkes'in imzalanmasının ardından 24 Ekim'de düzenlenen bir törenle de PKK'lılar silahlarını KYB'ye teslim etti. Bu törenin sebebi, PKK'lıların teslim olmadan önce silahları ile son kez gövde gösterisi yapma isteğine dayandırılıyor. Bu törende yer alan 475 kişilik grup KYB'ye teslim olan ilk PKK'lı grup oldu. Osman Öcalan'dan sonra Mahir Welat, Tekin Kızılay, Sakine Cansız ile Hamza Yavuz gibi PKK'lı komutanlar da gruplarıyla birlikte teslim oldu ve KYB'nin kontrolündeki Zeli Kampı'na çekildi. KYB, teslim olan PKK'lıların isimlerini ve silahlarını topladı.

 Piyasa fiyatına sattık

 Rebwar Kerim, teslim olan PKK'lıların silahlarının her birini 85 franka KDP ve KYB'ye sattığını iddia ediyor. Yine Kerim'in iddiasına göre o dönemde KDP ve KYB silah sıkıntısı çektiği için bu silahların parasını da Türkiye ödedi. Bu iddia hakkında BUGÜN'e açıklama yapan Osman Öcalan ise silahların KYB'ye satıldığını ifade ederek şunları kaydetti: "KYB'nin eline geçen 475 kişi vardı. Bunların silahlarına el kondu. Görüşmeler yürütüldü. Sonuçta o günkü silahların piyasa fiyatına denk bir para ödendi ve sorun çözüldü."

Sağ kurtulanlar intihar bombacısı oldu

Zeli Kampı’nda bulunan bir PKK'lının iddiasına göre, ateşkes ilan edip Zeli Kampı'na çekilen PKK'lılara Türk Silahlı Kuvvetleri hava harekatı düzenledi. Hava harekatında bin 100 PKK'lı öldürüldü. Sağ kurtulanlar ise PKK'ya geri döndü ve bazıları intihar eylemlerinde bulundu. Gazeteci Rebwar Kerim'in iddiasına göre, Türkiye teslim olan PKK'lıları alabilecekken serbest bıraktı. Osman Öcalan, saldırı sonrasında Zeli kampının komutanlığından alındı.

Öcalan, saldırı sonrasında yaşanan gelişmeleri ve PKK'nın kendine bakış açısıyla ilgili şunları söyledi: "PKK, KYB ve KDP'yi bir taraf olarak gördüğü gibi kendileri adına imzaladığım anlaşmadan dolayı beni de taraf olarak gördü ve kendisini ayrı bir tarafta tuttu. Anlaşmaya sahip çıkmadı. Kaldı ki o dönemde ben de birçok kınamayla karşı karşıya kaldım. Yoğun eleştirilere maruz kaldım. Daha sonra PKK tarafından 3 yıl hapiste tutuldum."

PAŞALAR DOĞRULADI GENELKURMAY YALANLAMADI

Rebwar Kerim'in ortaya attığı 1992'de teslim olan PKK'lıları Türkiye'nin almadığı iddiasını dönemin Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı da doğruladı. Kundakçı BUGÜN'e "PKK'lıların Barzani ve Talabani'ye teslim olması komutanlarımca uygun görüldü. Bazıları hemen serbest bırakıldı. Diğerleri Zeli'de toplandı. Kampı havadan vurduk. Bir kısmı öldü, bir kısmı kaçtı" dedi.

Güreş doğruladı

Dönemin Genelkurmay Başkanı olan Doğan Güreş ise 2007'de gazeteci Fikret Bila'ya verdiği mülakatta, yapılan ortak operasyonu doğrularken, Talabani'nin 1000 veya 2000 teröristi alıp İran yakınındaki Zeli'ye götürdüğünü söylemişti.

TSK ‘es’ geçti

Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak ise geçtiğimiz hafta yaptığı bilgilendirme toplantısında iddiaları yalanlamadı: "Geçmişte yaşanan bir olayla ilgili spekülatif bazı şeyler basında yer alıyor. Bunlarla ilgili şu anda söyleyecek bir şey yok."

Bugün