BIST 9.660
DOLAR 34,60
EURO 36,41
ALTIN 2.932,70

Türkiye Berat Albayrak gerçeği ile şimdi tanıştı!..

Türkiye her alanda böylesine kritik, böylesine gergin ,böylesine olayların ardı ardına geldiği bir süreçten geçecek ama ülke ekonomisi bundan hiç etkilenmeyecek... Olacak iş mi? Evet oldu... Türkiye askeri alanda olduğu gibi ekonomi alandada gücünü ortaya koydu...

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en şanssız bakanı, hiç tartışmasız Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak...

Bugünlerdede görüyoruz ki AK Parti’nin 18 yıllık iktidar döneminin en kırılgan sürecinde bakanlık koltuğuna oturduğu gerçeğinden bugüne kadar geçen süreçte yaşananlara baktığımız zaman, bunu daha iyi görüyoruz...

ABD’nin bizzat başkanının ağzından “Türk ekonomisini mahvedeceğim” dediği 2018 Ağustos ayındaki spekülatif döviz saldırısını ardından “Türkiye iflas eder... Dolar 10 lira olur... Faizler tavan yapar... Şirketler batar... Türkiye yeniden IMF’nin kapısına dayanır... Bankalar yanar” paniğini unuttunuz mu?

Böyle bir dönemde ekonominin patronluğunu üstlenerek  ateşten gömleği giyinmek hangi  baba yiğidin harcıydı?

Berat Albayrak ateşin içine atladı!

Türkiye’nin başına her türlü çorabın örülmeye çalışıldığı, ülkenin huzur ortamına kavuşmasının önüne her türlü barikat kurulduğu bir süreci yaşamadık mı?

Yaşamıyor muyuz?

Ekonomide başarılı olmak için o ülkede öncelikle huzur ortamı gerekir ki, ne yazık ki iç ve dış odakların sürekli Türkiye’nin önünü kesmeye çalıştıkları bir süreçten geçmedik mi?

Geçmiyor muyuz?

Böyle bir dönemde, böylesine kritik bir bakanlık görevini üstelik hele dışarıya bağlı olmayan yüzde yüz yerli ve milli kimliği ile üstlenmek kolay mı?

Bir de üzerine kasıtlı olarak “Damat mı kurtaracak ekonomiyi” denilerek yapılan algı operasyonları unuttunuz mu?

                                                     *

Peki ne oldu?

Elini vicdanına koyan herkes hep birlikte gördü ki, ülke üzerine oynanan oyunların bitmediği süreçte, Berat Albayrak  ortaya koyduğu yerli ve milli vizyon ile Türk ekonomisini adeta ateşten çıkarmayı başardı...

Ağustos 2018'deki spekülatif döviz saldırısının üstesinden gelmesi
başlı başına bir olaydır...

Ardından neler oldu?

Geçen yılı enflasyonda, kurda, faizlerde ve büyümede tüm olumsuz beklentilerin üzerinde bir performansla kapatan bir Türk ekonomisi gerçeğini yaşadık..

2018 yılı ekim ayında yüzde 25,2 seviyesinde gerçekleşen enflasyon oranı, Türk lirasının istikrarlı görünümü, enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle 2019 yılı eylül ve ekim aylarında tek haneyi gördü.

Ve yılı yüzde 11,8 ile kapattı Türkiye.

Düzelmez denilen Türkiye son çeyrekte yüzde 6 büyüdü...

Kamu Bankaları inanılmaz bir faiz indirimine gitti...

Hayal değil gerçek...

Merkez Bankasının politika faizini 11,25'e indirmesine paralel olarak kredi faizleri de hızla gerilemeye devam ediyor.

Bir önceki yılın ocak ayına göre ticari kredi faizleri ortalama 14 puan, konut kredisi faizleri ortalama 14 puan, ihtiyaç kredisi faizleri 16 puan, taşıt kredisi faizleri ise 15 puanın üzerinde geriledi...

Bankaların aldığı ücret ve komisyonlarla ilgili şikayetler vardı.

Bakan  Albayrak sessiz kalmadı bu soruna da el attı...

Olmaz denileni yaptı. Merkez Bankası ve BDDK, buna standart getirdi. Ticari müşteriler için ücret, masraf ve komisyon sayısı 2 bin 400’den 51’e, finansal tüketiciler için 20’den 16’ya indirildi..

Peki sanayi üretimi!..

Aralık ayı sanayi üretimindeki yıllık %8,6’lık artış  büyüme trendinin başladığını gösterdi..

Bakan Albayrak'ın güçlü koordinasyon ve doğru politikaları ile  son 1,5 yılda enflasyonda, faizlerde, kurda, piyasa maliyetlerinde verilen mücadele ile Türk ekonomisinin nerden nereye geldiğini  noktasında milat oldu...

Öyle ki  daha dün "Türkiye battı bitti " diyen dünyanın önde gelen, saygın finans kuruluşları Türkiye ekonomisine olan bakışlarını pozitif olarak değiştirirken büyük şaşkınlık yaşadı...

                                                     *

Peki bütün bunlar nasıl oldu?

Milletinin dilini çok iyi anlayan, birilerinin sürekli saldırdığı ama kendisinin hiç muhatap alıp tek kelime cevap vermediği kendi göbeğini kendi kesen yerli ve milli bir bakan gerçeği ile  oldu...

2018’de dolar için “10TL olacak” diyenler 2020 oldu hala bekliyorlar!

Geçen hafta  umutlanmışlardı ama yine hevesleri kursaklarında kald

                                                  *

İşte bugün Türk ekonomisinin bütün iç ve dış saldırılara karşı gösterdiği direnç  Türk ekonominin kısa zamanda nereden nereye geldiğinin açık göstergesidir..

Bunun mimarıda  Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tır...

Bu yazının nedenide işte budur...

Hak teslimidir...

İşte yaşıyoruz her türlü ekonomik, askeri, siyasi saldırıya karşı Türk ekonomisi bugün hiç bir kırılganlık yaşamadan  sapasağlam ayakta..

Damat edebiyatı yapan zatlar nerede?

Ülkemizin geçtiği böylesine askeri ve siyasi kritik gündem içinde “Türk ekonomisi nasıl etkilenmiyor?” diye şaşkın şaşkın izliyorlar.

Kuşkusuz üzülüyorlar!...

Bir düşünün...

Depremler yaşanacak...

Bir gecede 34 şehit haberi gelecek...

Suriye’de bir savaş patlak verecek...

Rusya ile gerginlik yaşanacak...

Türkiye nefesini tutarak bekleyecek...

Mülteci sorunu patlak verecek...

Üstüne üstelik corona virüsü alarmı ile dünya ekonomisi alabora olacak...

Tüm bunlara rağmen Türk ekonomisi hiç bir olumsuz reaksiyon göstermeden kendi yolunda yürüyecek, dolar kuru oralı olmayacak, borsa bildiğini okuyacak?

Mümkün müydü daha önce?

Bu ülke ekonomisinin dışarıdan öksürseler adeta grip olduğu  dönemlerine  hep şahit olmadık mı?

                                                  *

Türk ekonomisinin böylesine kritik bir süreçte olumsuz etkilenmemesinin nedeni Bakan Berat Albayrak’ın muhalefetin küstah sözlerine  laf yetiştirerek değil,  kendi görevine odaklanarak sabırla ortaya koyduğu ekonomik vizyondan başka bir şey değildir...

Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olmaz. Eğer bugün Türkiye küresel güçlere karşı bir direnç gösteriyorsa bunda ekonomi alanındaki. güçlü dirençin katkısı büyük olsa gerek..

Diyeceğim şu ki;

Türk ekonomisinin  böylesine zor süreçlerden yara almadan çıkması askeri alandaki başarı kadar  çok değerlidir...

Artık krizlere karşı güçlü bir direnç gösteren bir ekonomik yapı oluşmaya başlamıştır. Enflasyonda, kurda, faizlerde, ihtimal dahi verilmeyecek bir iyileşme ve başarı sağlanmış.Türkiye yeniden sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme trendine girmiştir..
 
 “Faiz inerse kur sıçrar, faiz inerse kredi büyümesi olur, enflasyon tutulamaz” ezberinden Türkiye kurtulmuştur...

Bakın Merkez Bankası’nın toplam  brüt döviz rezervleri  geçen hafta 5 milyar 154 milyon dolar artarak 107 milyar 825 milylon dolarla  Mayıs 2018’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmış (Yanişafak)

Türk ekonomisi artık kale gibi sağlam duruş gösterir hale gelmiş...

Elinizi vicdanınıza koyun..

Bütün bunlar birilerinin sürekli "Damat" algısı ile eleştirdiği Berat Albayrak gerçeği ile oluyor...

Hadi saldırın Bakan Albayrak'a...

Siyaset olmadı  futbol sahalarına çekerek saldırın!.

Bakan'ın ağzından bir gün dahi belki böyle bir söz duymadınız ama bilin ki  "İt ürür kervan yürür" sözü boşuna söylenmemiş!..

Tabi ki zorluklar var...

Tabi ki aşılması gereken sorunlar var...

Tabi ki halkın cebinin de gülmesi gerek...

Biraz daha  sabır...

Dünyada  hele hele bu ülkede en zor yönetilebilen bakanlık ekonomi üzerinedir, hazinedir, maliyedir...

Çünkü kimseyi mutlu edemezsiniz, yaparsınız daha fazlası istenir, verirsiniz daha fazlası istenir!..

Diyeceğim şu ki Türkiye  geçmekte olduğu  kritik  süreçten ekonomik olarak olumsuz etkilenmeden alnı açık başı dik çıkmışsa Bakan Albayrak'ın hakkını teslim etmek gerekir...

Önümüzdeki süreçte ekonomik refah tabana da (halkada)  yansımaya başladığında  yazdığı  başarı öyküsünü daha iyi okuyacağımıza inanıyorum...

Ona “Damat” diye muhalefet edenlerin gerekçesi kesinlikle ekonomik değildir, Recep Tayyip Erdoğan’ın kişilik ve kimliği altında ezilenlerin  onun ismi  üzerinden Erdoğan'a saldırmalarıdır....

                                              *

Peki Berat Albayrak’ın hatası yok mu? diyeceksiniz...

Olmaz mı?

Lionslarla...

Rotaryenlerle…

Masonlarla...

Ekonomik baronlarla...

Faiz lobisiyle...

Büyük Britanya servis başkanları ile...

Küresel güçlerin içeriden büyüttüğü, kullandığı  adam olmaması  yüzde yüz yerli ve milli kimliğe sahip olması  hata ise  evet  hatalıdır!..

Bir dönem ABD’den ithal edilerek Türk ekonomisinin teslim edildiği Kemal Derviş olmaması hata ise evet hatalıdır!..

İngiltere patentli  Ali Babacan  ve  Mehmet Şimşek anlayışına sahip  olmaması hata ise evet hatalıdır!..

Gölge boksu yaparak kimin, kimle, neden dövüştüğünü bilmeden
ekonomide yol almaya kalkan olmaması hata ise  evet hatalıdır...

Sevgili dostlar...

Bakın dünya gelirinin yüzde 95’ini 737 baron paylaşıyor. Kanun da, darbe de, kriz de onların tekelinde. İşte Tayyip Erdoğan  ekonomik alanda  bunların adamlarıyla savaşıyor...

Onun için Tayyip Erdoğan ekonominin başına arkasını rahatlıkla dönebileceği “Damat Berat Albayrak’ı” değil “Bakan Berat Albayrak’ı” getirerek faiz lobilerinin oyununu bozmuştur...

Hazine ve Maliye Bakanı  Berat Albayrak hiç tereddütsüz bu milletin vicdanı ve kendisidir...

Böylesine bu vatanın  yerli ve milli devlet adamlarına sahip çıkalım, inanalım, güvenelim...

Diyeceğim şu ki;

Türkiye Berat Albayrak gerçeği ile şimdi tanıştı...