SBS'nin kaldırılmasıyla beraber liselere giriş sistemindeki değişikliklerin ayrıntıları belli oldu.
Abone olİNTERNET HABER- Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yarımcısı Salih Çelik, yeni ortaöğretime geçiş sisteminin merak edilen ayrıntılarını AA muhabirine anlattı.
Yeni sistemin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından, merak edilen soruları Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yarımcısı Salih Çelik, AA muhabirine açıkladı.
Çelik, modelin yeni bir sistem getirmediğini, düzenlemeyle yeni uygulamalarda belirlenen yazılı sınavların bakanlıkça yapılacağını anımsattı.
Bu yaklaşımla öğrencilerin okula odaklanacağını ve okul dışı eğitim kurumlarına gitmeye ihtiyaç duymayacaklarını aktaran Çelik, öğrencilerin mutluluğunun esas olduğunu ifade etti.
İLK SINAV KASIM İKİNCİ SINAV NİSAN
Çelik, ''6 temel dersten yapılacak birinci dönemdeki yazılıların Kasım ayında yapılması öngörülüyor. İkinci dönemdeki sınavlar ise Nisan ayında yapılacak'' diye konuştu.
Öğretmenler aksamaya sebebiyet vermeyecektir
Öğrencilere yeni bir sınav getirmediklerini, var olan sınavların ortak yapılacağına dikkat çeken Çelik, endişe duyan velilerin rahat olmasını istedi.
Sınavların 40 dakikalık ders saatini aşmayacak şekilde, tek ders saatinde yapılacağı bilgisini paylaşan Çelik, sınavların hafta içinde, iki güne yayılarak yapılacağını söyledi.
Sınavların neden iki günde yapılacağına da açıklık getiren Çelik, bir günde en fazla 3 sınav gerçekleştirileceği için sınavları iki günde tamamlayacaklarını belirtti. Çelik, teknik çalışmaların bitmesinin ardından sınavların arka arkaya veya gün aşırı yapılmasının netleşeceğini ekledi.
Müfredatın Türkiye genelinde merkezi ve her okulda eşit gitmesi zorunluluğunun zaten olduğunu hatırlatan Çelik, konuya ilişkin tedbirlerin de alınacağını söyledi. Çelik, ''Zorunlu nedenlerden dersi işleyemeyen öğretmenlerin yerine ikama edilecek yedek öğretmenleri, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri daha önceden planlayacak. Özellikle 8. sınıftaki öğrencilerin mağdur olmaması için. Kesinlikle dersler boş geçmeyecek'' diye konuştu.
Öğretmenlerin planda yer aldığı için dönem sonuna kadar hangi derslerin olduğunu bildiklerini anlatan Çelik, ortak sınav tarihleri ilan edildiğinde buna göre öğretmenlerin hareket edeceğini ve herhangi bir aksamaya sebebiyet vermeyeceklerini söyledi.
Çelik, bu konuda herhangi bir olumsuzluk yaşanmayacağını, öğretmenlere güvendiklerini vurguladı.
Sınav günü okullar tatil
Sınavda yer alacak soru sayısına ilişkin de bilgi veren Çelik, 40 dakikalık bir ders saatinde yapılacak sınavdaki soru sayısı, şuanda kesinleşmemiş olmakla birlikte 20'şer soru olacak'' dedi.
Sınavın objektif olabilmesi için yapılacağı günde okulların tatil olacağını söyleyen Çelik, o gün içinde okullarda sınav dışında eğitim-öğretimin olmayacağını bildirdi.
Önceki sınavlarda olduğu gibi bu sınavlar için başvuru alınmayacağını aktaran Çelik, sınav öncesinde hatırlatma amaçlı duyuru yapılacağını, öğrencilerin kendi okullarında sınava girmesinden dolayı bir telaşa gerek olmadığını vurguladı.
Soruların, mevcut soru bankasından sağlanacağını anlatan Çelik, öğretmenlerin oluşturulacak platform üzerinden soru hazırlayarak bakanlığa ileteceğini, böylece öğretmenlerin de sürece katılacağını kaydetti.
Çelik, öğretmenlerin göndereceği ham soruların uzmanlarca ve akademisyenlerce değerlendirileceğini, kabul edilen soruların soru bankasına ekleneceğini ifade etti.
Lojistik bir problem yaşanmaz
Sınavın düzenlenmesinde lojistik anlamda bir problem yaşanmayacağını belirten Çelik, şöyle konuştu:
''Sınav güvenliğinde, özellikle sınav sorularının okullara ulaştırılması konusunda yine bir problem yok. Öğretmenlerin okulları değiştiği için sınavlar daha objektif olacak. Gerekli olması halinde de bazı okullarda belki güvenlik kamerası da değerlendirmelerimiz içerisinde. Buna çok ihtiyaç olacağını düşünmüyorum.''
Çelik, sınav maliyetlerinin de genel bütçeden karşılanacağını, öğrenci ve velilere herhangi bir yük getirmeyeceklerini, sınavın mali giderlerine ilişkin bir çalışma yapıldığını ve bu konuda bir sıkıntı yaşanmayacağını vurguladı.
DÖRT FARKLI SORU KAĞIDI
Her ders için sınavın tek oturumda yapılacağını, sınavda sorulacak soru sayısının azlığından dolayı kitapçık olmayabileceğini, kağıt şeklinde öğrencilere soruların yöneltilebileceğini dile getiren Çelik, dört farklı soru kağıdının hazırlanacağını, kopya anlamında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını, bakanlığın yaptığı sınavlardaki güvenliğin bu konuda çok yüksek olduğuna işaret etti.
Çelik, sınavın Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (YEĞİTEK) tarafından yapılacağını belirtti.
Öğretmenlere ek ücret yok
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf olan öğrencilerin sınavda bu soruları çözmeyeceğini ifade eden Çelik, bu öğrencilerin sayısının 376 olduğunu, öğrencilerin yerleştirmeye esas olan puanlarının, diğer 5 derse bağlı ağırlıklandırılacağını söyledi.
Yabancı dil dersine ilişkin olarak ise öğrencinin hangi yabancı dil eğitimini alıyorsa o dilden sınava gireceği bilgisini veren Çelik, yaşayan diller ve lehçeler dersi kapsamında bazı dillerin seçmeli okutulduğunu, ancak bu dillerin sınav kapsamında olmadığını vurguladı.
Sınavda görev alacak öğretmenlerin, sınavın hafta içinde olması sebebiyle mesai dışında görevlendirilmediğini belirten Çelik, bunun için öğretmenlere ek bir ücret verilmeyeceğini söyledi.
Çelik, sınav sonrasında soruların kamuoyuyla da paylaşılacağını belirtti.
Açık uçlu sorular FATİH Projesiyle hayata geçecek
FATİH Projesi'nin tamamlanmasıyla sınavlarda açık uçlu soruların yöneltilmesinin planlandığını anlatan Çelik, sınavın daha kolay olacağını ve ölçme araçlarının tamamının kullanılabileceği bir ortamın yaratılmış olacağını bildirdi.
Bu proje sayesinde Çelik, öğrencilerin tablet bilgisayarları ile sınıfta olacağını, soruların merkezden gönderileceğini belirtti.
Mazeret sınavı bir kere olacak
Geçerli bir nedenden dolayı yazılılara giremeyen öğrencilerin mazeret sınavına alınacağını anlatan Çelik, mağduriyeti en aza indirmeyi hedeflediklerini, sağlık gibi konularda sınava giremeyen öğrenciye tek bir hak vereceklerini söyledi.
Bu sınavın bir kere yapılacağını ifade eden Çelik, bu sınava girmeyenlerin puanları hesaplanırken en düşük standart puanın değerlendirmeye alınacağını kaydetti.
''Öğretmenler adil davranacaklardır''
Özel okulların sınavını kendilerinin yapmak istemesi konusunda ise 2008'den bu yana SBS'ye göre ham puana bakarak bu okulların öğrencilerini aldığını hatırlatan Çelik, ayrıca bir sınav yapmalarına hala ihtiyaç olmadığını düşündüklerini belirtti.
Hangi puanı kullanacaklarını belirlemenin kendi takdirleri olduğunu söyleyen Çelik, ayrı bir sınavın doğru olmayacağını ifade etti.
''Dersahanelere yönelimin artacağı'' yönündeki eleştirileri de değerlendiren Çelik, sistemin güncellenmesindeki amacın okul odaklı olduğunu, okul dışı kurumlara ve özel öğretmene ihtiyacağın en aza indirileceğini dile getirdi.
Çelik, sınavda diğer sınıflardan soruların da sorulmayacağını vurgulayarak, çocukların hayata hazırlanmasını öteleyen durumların ortadan kaldırılacağını, çocukların sadece okulda öğrendikleri kazanımlardan sorumlu olacağını ifade etti.
Çelik, öğretmenlerin not verirken adil davranacaklarını, bu algının ortadan kaldırılması için öğretmen değerlendirmesi ile ortak sınav arasında dikkate değer bir farkın olması durumunda gerekli önlemi alacaklarına dikkat çekti.
Çelik, yeni sistemin müfredat değişikliğini gerekli kılmadığını vurgulayan Çelik, ''Yıllık planlarda herhangi bir değişiklik asla olmadı'' dedi.
Sınav sonuçlarının dönem dönem açıklanacağını belirten Çelik, daha önceki sınavlarda Türkiye'de dereceye giren öğrencilerin açıklandığını, ancak bu sistemde bunun yapılmayacağını kaydetti.
''Resmi ağızdan yapılan açıklamalar dikkate alınsın''
Bakanlık Müşaviri, aynı zamanda ortaöğretime geçiş sistemine ilişkin yürütülen çalışmaların koordinatörü Ercan Demirci de yaptığı açıklamayla, bu sürece nasıl gelindiğini anlattı.
Paylaşılan modelin derin bir mutfağa sahip olduğunu vurgulayan Demirci, 2009'lu yıllardan itibaren bir hazırlık olduğunu söyledi.
Eğitim çevreleriyle istişare toplantıları yapıldığını, 16 merkezde çalıştaylar düzenlendiğini belirten Demirci, toplantılara öğretmenlerin, velilerin, öğrencilerin, akademisyenlerin, sendikalardan ve özel sektörden temsilcilerin katıldığını kaydetti.
Katılımcılığın esas alındığını ifade eden Demirci, nitelikli bir süreçten geçildiğini söyledi.
''Yeni olan bir şeye insanın doğası gereği bir tereddütü var'' diyen Demirci, toplantılarda uygulamanın anlatılmasıyla insanların rahatladığını belirtti.
Yeni uygulamada pedagojik kaygıların öne konulduğunu ifade eden Demirci, çalıştaylara katılanlara yönelik, ''İncelemelerde gördük ki, insanlar rahatlıyorlar, muahakkak sorun gördükleri yerler vardı. Ama bunları çözebilmek adına bu çalışmaları gerçekleştirdik'' diye konuştu.
Velilere, öğrencilere kaygılanmamaları gerektiğini anlatan Demirci, yeni uygulamaya dair fikirler oluşturulurken resmi ağızda yapılan açıklamaları dikkate almaları gerektiğine dikkat çekti.
Yapılan eleştirilerin daha önceki modeller için de söylendiğini belirten Demirci, bu eleştirilerin yeni uygulama için geçerli olmadığını ifade etti.
Demirci, ''Eğitimin doğasında sınav var, ancak bu sınavı 2 saate sığdırmaktan çok, sınav olgusunu bir sürece yaymakla alakalı bir çaba içerisindeyiz'' dedi.