BIST 9.891
DOLAR 35,34
EURO 36,49
ALTIN 3.025,03

İşte yalan haber! Hadi bakalım "emir kulu" gereğini yap...

Haber kaynaklarım beni hiç yanıltmadı bugüne kadar. "Tayyip'i durdurmanın yolu" haberimde de yanıltılmadım. Eski tüfek (Ali Kemal Aksoy bu söze alınmış niyeyse) D(Y)P'liler'in buluştuğu balık lokantasında, "Tayyip'e alternatif" arayışının hiç konuşulmadığını yazdım diye, "emir kulu" olan zat kudurdu.

Halbuki dönüp haber kaynağının gözlerinin içine bakması yeterliydi.

O günü anlatayım izninizle...

Hüsamettin Cindoruk, Orhan Keçeli, Rıdvan Özer ve DYP Sarıyer eski İlçe Başkanı Tayfun Ermetin, öğlen yemeğinde buluşuyorlar. Ev sahipliğini Tayfun Ermetin yapıyor.

Ali Kemal Aksoy ile Kağıthane eski İlçe Başkanı Mustafa Keskin davetli olmamasına rağmen, daha sonra bu yemeğe katılıyorlar.

Hal hatır faslı geçtikten sonra, siyasetçilerin ağırlıklı olduğu yemekte tabii ki siyaset konuşuluyor. Mustafa Keskin Sivaslı'dır; AK Parti'nin 4 kurucusundan biri olan Abdullatif Şener'in hemşehrisi.

Keskin, övgüyle söz ediyor Şener'den... Hüsamettin Cindoruk da, 91 yılından beri tanıdığı Şener için, "Çok iyi bir insan" yorumunu yapıyor.

Hepsi bu...

İtiraz varsa, hemen Orhan Keçeli'nin şehadetine başvuralım:

-Sayın Keçeli, "Tayyip'e alternatif" arıyormuşsunuz.

-Yok öyle bir şey.

-Ama...

-Ben bu işlere girmem. Abdullatif Şener, bugün iktidarda olan AK Parti'nin 4 kurucusundan biri. Bu işler öyle bedava değil. Yapmayalım, kimseyi kendimize güldürmeyelim. Bizim yerimiz belli, olduğumuz yer belli. Bu tür şeylerin konuşulması bile çok ayıp.

-Orhan Bey, sizinle birlikte olan arkadaşlarınız o günü farklı yansıtmış.

-Hayır hayır... Ali Kemal Aksoy konuşmuş ama yanlış bilgi. Kesinlikle alternatif arayışımız olmadı. Mustafa Keskin hemşehrisinden övgüyle sözetti, Hüsamettin Bey de "iyi biri" dedi. Bunun ötesinde bir şey yok.

"Emir kulu" zatın "Bu haber yalan çıksın, şerefsizim ben gazetecilik mesleğini bırakacağım" dediği olayın özeti bu... 

"Emir kulu"nun  kaynağı DYP eski Fatih İlçe Başkanı Ali Kemal Aksoy... Bu ikilinin geçmişe dayanan bir hukuku var, "Emir kulu"  ile Aksoy sınıf arkadaşı..

Ayrıca hemşehri.

Ali Kemal Aksoy'u da aradım...

Kırılmış bana, "eski tüfek" dediğim için. Aksoy sıkıntılıydı, hatta kızgın:

-Ne gerek var bu işi büyütüyorsunuz.

-Ali Kemal Bey, o gün "Tayyip'e alternatif"i konuştunuz mu?

-Efendim ben bu konuda açıklama yapmak zorunda değilim.

-Ama arkadaşınız sizin telefonunuzu köşesinde yayımlamış, isteyen Ali Kemal Aksoy'a sorsun demiş. Üstelik yemin etmiş bu haberin yalan çıkması halinde gazeteciliği bırakacağını söylemiş.

-Yanlış yapmış, kendisine bir iki kelime söyledim büyütmüş.

-Yani?

-Ben size açıklama yapmak zorunda değilim. Biz ufuk turu yaptık. Evet konuştuk ne var bunda? Bu kadar olayı büyütmenize gerek yok.

-Ali Kemal Bey, masada oturan 5 kişi sizinle aynı dili konuşmuyor. "Öyle bir şey yok" diyorlar.

-Herkes benim gibi konuşmak zorunda değil.

Anladım tabi, Ali Kemal Aksoy'u anlamaz mıyım! 6 kişinin bulunduğu bir masadan kalkıp olmayan bilgileri sınıf arkadaşına aktarmanın sıkıntısını yaşıyor. Bu yüzden çok zorlamadım ve telefonu kapattım.

Ali Kemal Aksoy'u ben anladım da, köşesinde "Bu haber yalan çıksın, şerefsizim gazeteciliği bırakacağım" diyen "Emir kulu"nu Yeniçağ okurları anlayacak mı bilemiyorum!

Yeniçağ'daki dostlara not: "Emir kulu" zatın sözünü ettiği Gazeteoku.com'da Yeniçağ gazetesinin birinci sayfası doğrudur yayımlanmıyor. Kaynağımız Netgazete.com olduğu için, ne varsa onu okurlara sunuyoruz. Bilginize...