BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,35
ALTIN 2.932,19
HABER /  SAĞLIK

İşte yabani otların şifası

Nisan ve Mayıs'ta doğanın uyanmasıyla kendini gösteren yabani otların sağlık açısından bir çok faydası var...

Abone ol

Nisan ve Mayıs aylarında doğanın uyanmasıyla kendini gösteren hindiba, ısırgan, kuzu kulağı ve kenger gibi bitkilerin sağlık açısından birçok faydası bulunuyor.

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi, tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yüksel Kan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yabani bitkilerden gıda olarak yararlanmanın çok yaygın olduğunu söyledi.

Bu durumun özellikle kırsal kesimlerde daha sık görüldüğünü ancak şehir insanının bile zaman zaman kırlara çıkarak yabani bitki topladığını belirten Kan, ilkbahar aylarında insanların doğal alanlardan kendilerinin topladığı ya da pazarlardan temin ettikleri yabani bitkilerin her geçen gün sayısının arttığını bildirdi.

Gıda olarak kullanılan yabani bitkiler arasında mantarların büyük yer tuttuğunu dile getiren Kan, ''Türü bilinmeden toplanarak ya da pazarlardan satın alınarak tüketilen mantarlardan zehirlenme olayları sıklıkla görülmektedir. Ayrıca bazı bitki türleri de zehirli olmaları nedeniyle ölümcül olabilmektedir'' dedi.

Kar çiçeği (acı çiğdem), banotu, boru çiçeği, baldıran gibi bazı bitkilerin zehirlenmelere ve hatta ölümlere yol açabileceğini belirten Kan, bu yüzden bilmeden doğadan her bitkinin toplanıp yenmesinin sakıncalı olduğunu kaydetti.

Bilinçli olunması durumunda, oldukça zengin floraya sahip ülkede sağlık açısından birçok otun bulunduğunu ifade eden Kan, ''Kimliği belli olan doğal bitkilerimiz insan sağlığının hastalıklara karşı korunmasında vücut direncini artırılmasında önemli katkıları olan bitkilerdir. Aynı zamanda pek çoğunun antioksidan olma özelliklerine sahip olması da doğal bitkilerin önemini artırmaktadır'' diye konuştu.

YABANİ OTLAR VE ÖZELLİKLERİ
Kan, halk arasında kırlardan ya da dağların eteklerinden toplanan kaparinin (kebere), yüksek iştah açıcı ve kuvvet verici, Nisan ve Mayısta toplanan domalan (keme) mantarının ise minerallerce zengin olduğunu ve iyi bir diyet gıdası olarak kullanılabileceğini bildirdi.

Yapraklı dalları ıspanak gibi pişirilerek yenen ebe gümecinin kan temizleyici ve idrar artırıcı özelliklerinin bulunduğunu vurgulayan Kan, kenger otunun, suda haşlandıktan sonra salata halinde veya et yemeklerinde sebze olarak kullanıldığını, bu bitkinin karaciğer dostu olarak bilindiğini kaydetti.

Hindibanın (acıgüneyk, acı marul da bilinir), taze yapraklarının salata ve yeşillik olarak erken ilkbaharda tüketilen şifalı bitkilerden olduğunu belirten Kan, ''Bitki yapraklarının içermiş olduğu alkaloitin tıbbi değerler vardır. Spazm çözücü ve iştah açıcı özelliklerinden dolayı bu grup bitkiler aşırıya kaçmamak kaydıyla bir miktar yenilebilir'' dedi.

Isırganın evlerde her zaman bulundurulması gereken lezzetli bir salata ve sebze yemeği olarak kullanılacak bitki olduğunu ifade eden Kan, bu bitkinin de vücut direncini artırıcı, vitamin içeren özelliği olduğunu bildirdi.

Kan, kuzukulağı, labada ve yemlik adı verilen tıbbi bitkilerin de vitamin ve mineraller bakımından zengin olduğunu söyledi.