BIST 10.039
DOLAR 35,02
EURO 36,78
ALTIN 2.977,76
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

İşte Türkiye'nin kömür rezervi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin elindeki kömür rezervlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız , Türkiye 'nin tespit edilmiş kömür rezervinin yaklaşık 13-14 milyar ton olduğunu belirterek, ''Şu anda dünyada bir yılda tüketilen kömür 7 milyar ton, Çin tek başına bunun yarısını tüketiyor. O yüzden Türkiye dünyayı kirletir mi kirletmez mi diye lütfen karşı çıkılmasın'' dedi.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Çarşamba Konferansları'nın bu haftaki konuğu ''Enerji Bağımlılığı ve Diplomasisi'' konusuyla Bakan Yıldız oldu.

ESAM Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansta konuşan Yıldız, enerjinin, dünyada savaşın gerekçesi olduğu kadar barışın da gerekçesi olarak ihtiyaç kalemleri arasında sayılan en büyük başlıklardan biri olduğunu söyledi.

Dünyada 1,4 milyar kişinin elektrikle tanışmamış olduğu hesap edildiğinde enerjiyle ilgili daha birçok problemin olduğunun ortaya çıktığını belirten Yıldız, şunları kaydetti:

''İnsanlar arasındaki adaletin, ortak fırsatlardan yararlanmanın söz konusu edildiği bir dünyada adaletsizliğin en önemli kalemlerinden biri olarak nitelendiriliyor enerji kalemleri. Bir sonrasının yapılabilmesi için bir öncekinin pahalanması gerektiği bir paradoksu yaşıyor enerji sektörü. Odun pahalanmadan kömür fizibıl hale gelmemiş. Şu anda yenilenebilir enerji kaynaklarının her birinin de fizibıl olabilmesi için de petrol fiyatları yükselmiş veya petrol fiyatları yükseldiği için bunlar fizibıl hale gelmiş. En son hidrojen enerjisiyle ilgili gelinen noktada da biraz daha bunların fiyatlarının yükselmesini bekliyor sektör.''

Tüketicilerin, dünyanın her yerinde elektrik fiyatlarının pahalılığından şikayet ettiğini, üreticilerin ise fiyatları ucuz bulduğunu anlatan Yıldız, üreticilerin, yatırım yapabilmek için fiyatların yükselmesini istediğini söyledi.

Türkiye'nin özellikle son 10 yıl içinde büyüme rakamları dikkate alındığında, politika olarak ortaya koydukları büyüme rakamının, bir önceki yılın tasarruf miktarlarından daha büyük olduğunu ifade etti.

Bakan Yıldız, bunun için de uluslararası sermayeye ihtiyaç olduğunu belirterek, Türkiye'nin uluslararası sermayeyle büyümeye karar verdiğini bildirdi.

ENERJİ BAĞIMLILIĞI TEK BAŞINA HANDİKAP DEĞİL

Türkiye'nin bir ham petrol veya doğalgaz ülkesi olmadığını dile getiren Yıldız, ''Eğer bir petrol varsa biz bunu bulacağız dedik. Bir gerçek daha var, petrol yoksa biz bunu bulamayacağız. Bu gerçeği kabullenmemiz lazım. Oturup başında ağlamadan, sızlanmadan mutlaka o gerçeğe uygun bir şekilde reflekslerimizi geliştirmemiz lazım'' dedi.

Bugün tüketilen enerjinin yüzde 72'sinin dışarıdan alındığını bildiren Yıldız, enerji bağımlılığının tek başına bir handikap olmadığını, mutlaka çözüm yollarının bulunduğunu söyledi.

Her ülkenin avantajlı ve dezavantajlı yönlerinin olduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:

''Biz özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarını 2023 yılına kadar yüzde 30'lar seviyesine getirmek istiyoruz. Yerli kömürlerimizi de yine teknolojiyle beraber üretecek bir yapılanmayı kurguluyoruz. Düşük kalorili ama ne yapalım? Biz de ona göre bir teknoloji kullanacağız. Bu çevreyi kirletir miyiz, kirletmez miyiz tartışmalarına da çok kısa değineceğim. Dünyada çevreyi kirletenler başkaları oldu. Şimdi temizlemeye çalışanlar da başkaları halinde sunulmaya çalışılıyor. Ben bunu çok adil ve doğru bulmuyorum. Kimler kirlettiyse genelde onlar temizlesinler. Türkiye'nin tespit edilmiş kömür rezervi yaklaşık 13-14 milyar ton. Şu anda dünyada bir yılda tüketilen kömür 7 milyar ton, Çin tek başına bunun yarısını tüketiyor. O yüzden Türkiye dünyayı kirletir mi kirletmez mi diye lütfen karşı çıkılmasın. Biz çevreye rağmen değil, çevreyle birlikte bu projeleri yaparız.

Her şeye itiraz edince, itirazın saygınlığı kalmıyor. Nükleer zaten patlayacağı için yapmıyoruz, kömür kirli olduğu için yapmamak lazım, güneş de tarım alanlarını bozuyor, rüzgar kuşların göç yollarını bozuyor. HES'ler zaten dokuyu bozuyor. O zaman biz, bu itirazın enerji kaynaklarından daha ziyade, kalkınmaya olan bir itiraz olduğunu bilmemiz lazım. Ben bunu çok doğru bulmuyorum.''

SİYASİ İSTİKRAR VURGUSU

Bir ülkede siyasi istikrar yoksa ne hukukun ne ekonomik büyüklüğün ne de yatırımların güvencesi olmadığını vurgulayan Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bugün Myanmar'ın çok ciddi enerji kaynakları var. Niçin şirketler orada yatırım yapmıyor? Görüyoruz, birçok siyasi hareketlenmeler var ve ülkenin istikrarını tehdit edecek ölçüde. O yüzden siyasi istikrarın korunması ve bunun sürdürülebilir hale gelmesi artık yalnızca bir partinin o ülkeye olan borcu değildir. Tüm partilerin buna katkı vermesi gerekir.''

ENERJİ TALEBİ ARTACAK

Eski Saadet Partisi Genel Başkanı ve ESAM Genel Başkanı Recai Kutan da enerjinin çok önemli bir mesele olduğunu söyledi.

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini ölçmek için bakılacak önemli bir göstergenin de enerji tüketimi olduğunu belirten Kutan, ''Türkiye'nin 1970 yılında kişi başına tükettiği elektrik enerjisi 205 kilowatt saat idi. Buna mukabil 2010 yılında neredeyse 10 kat arttı, 2 bin 850 kilowatt saat oldu. Ancak buna mukabil Yunanistan'da bu rakam aşağı yukarı 5 bin 100 kilowatt saat, Amerika'da ise 13 bin kilowatt saatten daha fazla. Şimdi bunun anlamı, elbette Türkiye çok süratle kalkınan bir ülke ama en azından bir Yunanistan seviyesine geleceksek, enerji talebinde çok büyük artışlar olacağını bilmemiz lazım'' diye konuştu.