BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,03
ALTIN 3.006,95
HABER /  GÜNCEL

İşte rüşvet notları!

Baba Mehmet Şen oğlunun, polis teşkilatını kastederek, 'Burası pislik içinde' dediğini öne sürdü...

Abone ol

Beşiktaş'ta kendisini rüşvet almaya zorladıkları iddiasıyla iki meslektaşını öldürdüğü öne sürülen polis memuru Reyhan Emre Şen hakkında, iki kez müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Şen'in el yazısıyla yazdığı ve babasının savcıya teslim ettiği rüşvet alındığına yönelik notlar da dava dosyasında yer aldı. 11 Eylül 2003'de Yıldız Otoparkı'nda Dursun Demir ile başka ekipte görevli Naci Akarsu'yu vurarak öldürdüğü iddia edilen Emre Şen hakkında, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesinde, olay anı detaylarıyla anlatıldı. İfadesine göre Şen, 10 Eylül 2003 gecesi saat 23.00 sıralarında Ihlamur Kasrı'nda görevli olduklarını ve Demir'in kendisine kokoreç ısmarladığını anlatarak şöyle dedi: 'Kokoreç fenalaştırdı' "Kokoreçten ağır bir koku geldi, yiyemedim. Bir süre sonra dizlerimin dermanı kesildi, beynim uyuştu. Ben evrak yazarken, Dursun, 'Hadi Emreciğim, seni Unkapanı Köprüsü'ne kapatıp gelelim' dedi. Ben de beni öldüreceğini düşünerek iki el ateş ettim." Şen, ekip arkadaşlarının İstanbul'da yaşamanın zor olduğunu söylerek, rüşvet alması için telkinde bulunduklarını da öne sürdü. Dursun Demir'in rüşvet aldığını ve kendisine de alması yönünde telkinde bulunduğunu savunan Şen, şöyle dedi: "Demir bir gün aldığı rüşvetten, beş milyon lirayı istemediğim halde bana verdi. Bu olayları İstihbarat Şube'de görevli bir polise anlattım. O da Demir'in ekibini takip ettiklerini ve dikkatli olmamı söyledi. Onun rüşvet aldığını herkes biliyordu ama, ekiplerin dayanışma içinde olmaları ve ispiyonculuk yapılmaması gerektiği söyleniyordu." Rüşvet notu Şen'in babası Mehmet Şen, soruşturmayı yürüten savcıya rüşvet iddialarıyla ilgili notlar verdi. Şen'in el yazısıyla tuttuğu notlarda, şu ifadeler yer alıyor: "19 Ağustos 2003: Sigorta varmış gibi işlem yapıldı. 23 Ağustos 2003: Ceza yazılmıyor. Para alınıyor. Parayı otoparkçıya aldırıyorlar." Baba Şen, savcıya, oğlunun telefonda görüştükleri zamanlarda, "Burası pislik içinde" diyerek şikâyet ettiğini de anlattı.