BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

İşte Rehn'in Kayseri'yi tercih nedeni

AB'den gelenler ilk ziyaretini Diyarbakır'a yapardı. Bu kez öyle olmadı. Oliver Rehn'in Türkiye ziyaretinde ilk durağı Kayseri oldu. Rehn bu şehri tercih nedenini açıkladı

Abone ol

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, ''Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim'de başlatılmasının Türkiye açısından çok büyük bir başarı anlamına geldiğini'' söyledi.

Rehn, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Dışişleri Konutu'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ''müzakerelerin başlatılmasının, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesini içeren cesur ve önemli reform sürecinin sonucu olduğunu'' ifade etti.

''Müzakerelerin başlamasıyla AB'nin taahhütlerini yerine getirdiğini'' ifade eden Rehn, ''elde edilen başarının, son 3 günün değil, son derece cesur ve önemli adımlar atılmış, reformlar gerçekleştirilmiş olması bakımından son 3 yılın başarısı olduğunu'' belirtti.

Türkiye ziyaretinin Ankara ile sınırlı olmayacağını, buradan Kayseri ve İstanbul'a geçeceğini hatırlatan Rehn, ''Kayseri'yi Anadolu'nun kalbi olarak görüyorum. Türkiye'deki ekonomik ve sanayi dinamizmini temsil eden önemli bir şehir'' diye konuştu. Rehn, İstanbul ziyaretinin ise daha ziyade kültürel ağırlıklı olacağını
ifade etti.

Rehn, Türkiye'ye gelişinin nedenlerini, Lüksemburg'da alınan tarihi karardan ve başarılarından dolayı Türkiye'yi tebrik etmek ve bundan sonraki tüm enerjisinin, müzakere süreci ve reformlara odaklanması için Türkiye'yi cesaretlendirmek olarak sıraladı.

-''TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR AŞAMAYA GELİNDİ''-

Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir aşamaya gelindiğini, Türkiye'nin artık bir ''aday ülke değil'', müzakere sürecine girmiş bir ülke olduğunu hatırlatan Rehn, ''Bu, sürecin AB'ye üye ülkelerin halkları ve parlamentoları tarafından daha da yakından takip ediliyor olmasını  beraberinde getirecek'' dedi.

Türkiye'nin bundan sonra AB için geçerli olan bütün normları, standartları ve değerleri AB müktesebatıyla birlikte tam anlamıyla kendine uygulayacağını belirten Rehn, Türkiye'nin de bu süreçte kendine düşen görevleri yerine getirmesini beklediğini söyledi.

Rehn, ''Bu, insan hakları, hukukun üstünlüğü, din ve sendikalarla ilgili hakların bütün aşamalarda, ülkenin bütün noktalarında geçerli olması anlamına geliyor'' diye konuştu.

Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Rehn, Gümrük Birliği Ek Protokolü'ne ilişkin soru üzerine, Gül ile görüşmesinde bu konuyu da ele aldıklarını, Gül'e, bu meselenin ve protokolün TBMM'de onayının Türkiye tarafından gecikme olmaksızın iyi  niyet gösterilerek halledileceği görüşünü aktardığını söyledi.

Ek Protokol çerçevesinde, malların Türkiye ile 25 üye ülkede serbestçe dolaşması gerektiğine işaret eden Rehn, ''Bunun sorunsuz uygulanmasını umuyorum ve sorunun müzakere sürecinde çözüleceğini ümit ediyorum'' diye konuştu.

Görüşmede Kıbrıs konusunun ve Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüme varılmasının da gündeme geldiğini söyleyen Rehn, Türkiye'nin yapıcı çözüm yolunda şimdiye kadarki katkılarını sürdüreceğine inancını dile getirdi.

Rehn, Türkiye için hazırlanmakta olan ilerleme raporuna ilişkin soru üzerine, raporun 9 Kasım'da açıklanacağını, ancak şu anda hazırlık aşamasında olduğu için içeriğini detaylarıyla paylaşamayacağını bildirdi. Rehn, raporda Türkiye'nin hukukun üstünlüğü, insan hakları gibi alanlarda gerçekleştirdiği önemli reformlara atıfta bulunulacağını ve uygulamadaki gelişmeler üzerinde
durulacağını belirtti.

İlerleme raporunda kadın hakları, ifade özgürlüğü, adil sendikal haklar gibi AB standartlarına tam uyum gösterilememiş, gelişme sağlanması gereken konulara da değinileceğini belirten Rehn, şunları söyledi:

''İlave etmem gerekiyor ki, bu, müzakerelerin başlatılmasıyla ilgili bir rapor değil. Daha önce açıklandığı gibi Türkiye müzakerelere başlamak için gereken Kopenhag kriterlerine yeteri kadar uyum göstermiş durumda. Ama burada altını çizmek istediğim ibare, 'yeteri kadar.' Müzakereler sürecinde bu, 'yeteri kadar' uyumun tam anlamıyla uyuma dönüşmesine çalışılacak ki, böylelikle önümüzde tam anlamıyla beyaz bir sayfa olsun.''

Rehn, KKTC üzerindeki ambargoların kaldırılmasını hedefleyen iki tüzüğün ne zaman çıkacağının sorulmasına karşılık da, mali yardım ve doğrudan ticarete yönelik tüzükler üzerindeki görüşmelerin yeniden başlatılması için AB Dönem Başkanı İngiltere'nin başkanlığında bu
tüzüklerin çıkarılmasını amaçladıklarını ve gerekli çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti.

Bu arada, basın toplantısının sonunda ses sistemine ait büyük hoparlörlerden birinin bir gazetecinin üstüne düşmesi üzerine, Gül ve Rehn, kısa bir süre gazeteciyle ilgilenerek, ona iyi olup olmadığını sordular.