Kürt yazar İbrahim Güçlü'nün TBMM'ye sunduğu infaz listesinin devamı da yayımlandı...
Abone olAla Rizgari' örgütünün liderlerinden olan ve PKK'nın iç infazlarıyla ilgili bilgi veren Kürt yazar ve siyasetçi İbrahim Güçlü'nün TBMM'ye sunduğu ölüm listesininin devamı da yayınlandı.
Provokatorhaber.com'un haberine göre PKK ortaya çıkışıyla birlikte, 1976'da Ankara'da kendi arkadaşları Ali Doğan Yıldırım'ı kaldığı evde kafasına bir kurşun sıkılarak öldürdüğü ve bunun PKK'nin ilk cinayeti olduğu iddia edilir. PKK önce bu cinayeti üstlenmez ve polise yıkmaya çalışır. Ancak, daha sonra kabul etmek zorunda kalır ve bir kaza olduğunu iddia eder. Keza, Ali Doğan Yıldırım cinayetinde kullanılan silah daha sonra Kemal Pir üzerinde yakalanır.
DEVRİM MAHKEMELERİ KAN DÖKTÜ
PKK'nın Kanlı tarihine bir yolculuk yapmak gerekirse şöyle bir tablo karşımıza çıkıyor. 'Apocular' olarak bilenen grup çok sayıda insanın canına kıydı. PKK'ya dönüştükten sonra kurulan 'Devrim Mahkemeleri'nde Yüzlerce kişinin ölüm cezası verildi ve cezalar infaz edildi. Hata PKK, güçlendiği dönemlerde (1980'ler) Hakurk yakınlarındaki Kampları cezaevi olarak kabul edip âdeta 'mahkeme' kararları için infaz alanına dönüştürdü.
Devrim Mahkemeleri'nin karar çıkardığı ve üzerini kalemle çizdiği kişiler her nerede ele geçirildiyse orada infaz edildi.
PKK'nın infazını gerçekleştirdiği bazı önemli kişilere dair bilgileri şerh ederek örgütün 'Kürt halkına' ne kadar 'hizmet' ettiğini anlatmaya ve yazmaya çalışacağız. Bir dönem JİTEM'in işlediği faili meçhul cinayetlerin benzerini PKK kendi içinde işledi ve kurbanlarının ailelerine farklı bilgiler vererek devleti suçlu gösterdi.
'Ajan' suçlaması 'Devrim Mahkemesi'nin infaz kararı alması için yeterliydi.Tabii bu kararların arkasında hep Abdullah Öcalan vardı.
PKK öldürdüğü yada ''infaz'' ettiği aşağıda yer alan bazı isimleri daha sonra ''Bayraklaştırıp'' sempatizanlara ve genç militanlara örnek gösterdi.!
PKK'de İnfaz Edilen Kurucular, Merkez komitesi Üyeleri ve Üst Düzey Yöneticiler:
"1) Mehmet Turan: 27 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde PKK'nın Kuruluş Kongresi'ne katılan kadrolardan ve ilk oluşum safhasında örgütün önde gelen eylem adamlarından biridir. 1979 yılında Abdullah Öcalan'ın emriyle ve ajan olduğu gerekçesiyle Mardin'de öldürüldü.
"2) Murat Bayraklı: PKK 1982 yılında gerçekleştirdiği 2.Kongresinden sonra örgüt içinde "temizlik" hareketi başlattı. Birçok PKK'lı militan sırtını Suriye devletine de dayamış olan Öcalan'ın emriyle örgüte ihanet ve karşı-devrime hizmet gerekçeleriyle ortadan kaldırıldı. Suriye kontrolünde olan Lübnan'daki eğitim kampında olduğu gibi Avrupa'da da birçok PKK'li için ölüm emri verildi. Murat Bayraklı 5 Haziran 1984 günü Batı Berlin'de bir çöp konteynırında yakılarak öldürüldü.
"3) Süphi Karakuş "Şoreş" : Öcalan'ın emriyle Mahsum Korkmaz tarafından infaz edilir. (Abdullah Öcalan, "Gerçeğin Dili", s.65-66)
"4) Zülfi Gök: 7 Ağustos 1984 yılında Almanya'nın Rüsselsheim şehrinde bir trafik şeridinde arabasının içerisinde beklerken kurşunlanarak öldürüldü. PKK bu cinayete sahip çıkarak; PKK'ye muhalif gruplarla (Enver Ata) işbirliği yaptığı için Abdullah Öcalan'ın emriyle görevlendirilen PKK'nin Avrupa'daki İnfaz Timleri'nce infaz edildi diye açıklama yaptı.
"5) Enver Ata: 20 Haziran 1984'de İsveç'in Uppsala şehrinde infaz edildi
"6) İzzettin Evcil: 1977-79 yılları arasında Örgütün Batman sorumluluğu yapmıştı. 1982-84 yılları arasında ise, PKK'nin Botan Bölge Sorumlusu olarak görev yaptı. 1984 sonlarında" PKK içerisinde muhalif çizgi oluşturmak, önderliğe başkaldırmak, silahlı propaganda yönetmenliğine ve örgüt talimatlarına uymamak" suçundan Öcalan'ın emriyle o da diğerleri gibi infaz edildi.
"7) Çetin Güngör: PKK merkez Komitesi Üyesi ve Öcalan'a muhalefet yaptığı için 2 Kasım 1985 günü İsveç'in Başkenti Stockholm'da yüzlerce kişini gözleri önünde infaz edildi ve katili olay yerinde yakalandı.
"8) Abdullah Kumral: 1979 yılından 1980 yılının ortalarına kadar, PKK'nin Gaziantep İl Sekreteri olan, 1980 sonrasında ise, Şanlıurfa Bölge Sekreterliğine getirilen, PKK Merkez Komitesi Üyesi olan Kumral, Apo'nun izlemiş olduğu politikalara karşı çıktığından dolayı, önce göz hapsine alınmış, hapis edildiği evden kaçmayı başarmış, ama daha sonra Suriye istihbaratı tarafından yakalanarak tekrar PKK'ya teslim (!) edilmiştir.
Öcalan'ın hamiliğini üslenen Suriye istihbaratı tarafından yakalanarak, PKK'ye teslim edildikten sonra, yol arkadaşı Abdullah Öcalan'ın emriyle kulaklarına ''tüfek harbisi' sokulmak suretiyle Bekaa'da öldürüldü.
"9) Resul Altınok: 1980'lerin başında PKK Merkez Komitesi Üyesi olan Altınok; Öcalan'a karşı muhalefet yaptığı gerekçesiyle infaz kararı alındı. PKK'nin önden gelen isimlerinden Öcalan'ın iki infaz eri Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun,Resul Altınok'u PKK kampında önce kendisine bir çukur kazdırıp daha sonra kafasına kurşun sıkarak infaz ettiler. (Kaynak:Hasan Yıldız, "Muhatapsız Savaş Muhatapsız Barış" s.146-150)
"10) Mehmet Karasungur: PKK Merkez Komitesi Üyesi Güney Kürdistan'da bulunduğu bir sırada, yani 2 Mayıs 1983 gecesi Kandil Dağı yakınlarında KYB-IKP arasında çıkan çatışmada (Karasungur ve arkadaşları o alanda, IKP ile YNK arasında arabulucu olarak bulunuyordu) öldürülmüştür. Karasungur ve yanında bulunan İbrahim Bilgin ve diğer arkadaşlarının öldürülmesi bugün bile başta PKK olmak üzere hala tartışılmaktadır. Jitem'in önden gelenlerinden olan Ahmet Cem Ersever ise, Karasungur ve arkadaşlarının Apo'nun bilgisi dahilinde Talabani'nin peşmergeleri tarafından öldürüldüğünü ileri sürüyordu.
"11) Lamia Baksi ve 67 militan 1987'de infaz edildiler.(Kaynak: Hakkı Öznur "Derin Sol" 2.cilt s.1610)
"12) Dilaver Yıldırım: Apocuların ilk oluşum dönemlerinden beri PKK'ye dönüşen çizginin içerisinde yer almıştır. 1977 yılı başlarında Kemal Pir'in Sinop Ulubey Hapishanesinden kaçırılışında yer alarak, ilk eylemini gerçekleştirmişti. Örgütün en güvendiği isimlerden biri olan Yıldırım Ankara'da örgüte silah ve malzeme almak için gerekli olan parayı bulabilmek amacıyla Güven Hastahanesi soygununa katılmış ve bu soygun olayından sonra yakalanarak 12 Eylül dönemini cezaevinde geçirmişti. Suriye'de bulunan Öcalan ne hikmetse, 1987 yılının sonlarına doğru Dilaver'i ziyaret etmek için Bulgaristan'a gider ve görüşür. Öcalan'ın talimatıyla Bekaa kampına getirtilen Yıldırım, bir sürü uygulamadan sonra bir gece nöbetinde intihar (!) ettiği söylenir. ( Kaynak: Hüseyin Yıldırm ve Kesire Öcalan'ın 29 sayfalık broşür "Dilaver Yıldırım Olayı" Milliyet, 31 Mart 1993- Selim Çürükkaya "Aponun Ayetleri" s.40-41- Mümtaz Kotan " Yenilginin İzdüşümleri" s.120-121)
"13) Av. Mahmut Bilgili: 12 Eylül 1980 sonrası Av. Şerafettin Kaya'nın öncülük ettiği "Avukatlık Bürosu" yazıhanesinde işe başlamıştır. Bu avukatlık bürosu başta PKK olmak üzere birçok Kürt örgütünün davalarına bakıyordu. Mahmut Bilgili de PKK davasına girenlerden biriydi. Bu davalardan dolayı PKK taraftarı olmaktan tutuklanarak beş yıl Diyarbakır zindanında yattı. Tahliye olduktan sonra Avrupa'ya çıkan Mahmut Bilgili, Avrupa'daki PKK temsilciliğinin almış olduğu infaz kararıyla 1987 yılının Mart ayının başında Hollanda'da yemek masasında boğdurulup, cesedi satırla parçalanıp kanalizasyona atıldı. Cesedi 26 Mart'ta Twente kanalında bulundu. O da örgüte göre "ihanet etmişti".
"14) Mehmet Tunç: Bir dönem Avrupa'daki PKK yapılanmasında yer alan Mehmet Tunç Öcalan tarafından çağrıldığı Lübnan'daki Mahsum Korkmaz Akademisi'nde gerilla eğitimi yapar. Burada eğitim yaparken Paris'te tanıştığı yine kendisi gibi PKK'li olan Ali Toprak'ın kız kardeşi olan Hevi (Şafak)'a aşık olmuştur. Sevgilisi Şafak, sevgilisi Mehmet Tunç'u ziyaret etmek üzere Lübnan'daki örgüt kampına gelir. İkisinin arasındaki bu duygusal ilişki lideri Öcalan'ın ve örgüt mensuplarının tepkisini çeker. Mahmut Tunç bu duygusal ilişkiden dolayı Öcalan'ın yasalarını çiğnemiştir. İnfazına karar verilir ve sevgilisi de dahil orada bulunanların gözü önünde kurşuna dizilir. Bu vahşet videoya da çekilmiş ve her tarafa yollanmıştır. Bu vahşeti belgeleyen videokaseti, Almanya'nın Düseldorf mahkemesinin dosyalarında bulunmaktadır.
"15) Mustafa Ömürcan ve dört arkadaşının infazı: Mustafa Ömürcan, PKK'nin 1980 öncesi kadrolarındandır. "örgüt talimatlarına karşı gelmek ve önderliğe baş kaldırmak" suçlarından dört arkadaşı ile birlikte, Halil Kaya tarafından infaz edildiler. "Kör Cemal" kod adlı Halil Kaya da PKK ve Öcalan sisteminin bir gereği olarak, bir yıl sonra Öcalan'ın emriyle infaz edildi.
"16) Şahin Baliç: 1980'lerin başında henüz liseden yeni olmuşken, PKK'ye katılan Metin kod adlı Şahin Bilgiç, Mardin bölgesinde birçok eyleme katılmış, eylemlerdeki kararlılığı Öcalan'ın dikkatini çekmiştir. 1986 yılında bizzat Öcalan'ın talimatıyla PKK-MK üyeliğine, daha sonra da ARGK (Askeri Konsey) üyeliğine getirildi.1988 yılında girdiği bir çatışmada yaralanan Baliç, Aponun özel çabalarıyla Suriye'ye getirtildi. Bir dönem tedavi gördükten sonra Aponun Şam'daki evine yerleşti ve lideriyle çok içli dışlı olan militanlardan biri oldu.
Apo'nun yakın adamlarından biri olan, Öcalan'ın işlerine bakan hemşerisi Hasan Bindal'ın 25 Ocak 1990 tarihinde bir kaza kurşunu sonucu ölmesiyle, bu ölüm olayından dolayı Öcalan tarafından hakkında idam fermanı hazırlanıyor ve Apo'nun talimatıyla PKK'nin infaz timi, kaza kurşunuyla ölen Hasan Bindal'ın ölümünden Akademi Komutanı olarak Bekaa'da görev yapan Şahin Baliç'i sorumlu tutuyor ve infaz ediyor.
"17) Şahin Dönmez: PKK'nin kurucularından ve ilk Merkez Komitesi Üyelerinden Şahin Dönmez, 1979 yılında yakalanır, çözülür ve bildiği tüm arkadaşlarını ele verir. 3 Nisan 1990 yılında İstanbul'da infaz edilir. Şahin Dönmez, yakalanmadan önce Apo'nun "gözbebekleri"nden biriydi!
"18) Mustafa Çimen: Mahsum Korkmaz'ın başını çektiği "14 Temmuz Silahlı Propoganda Takımı"nın bir üyesi ve Mahsum Korkmaz'ın hem siyasi hem de askeri yardımcısıydı. 15 Ağustos 1984 yılında yapılan Eruh baskınında yer aldı. (Mustafa Çimen, Eruh ilçe merkezine asılan "Kahrolsun Faşist Türk Sömürgeciliği! Yaşasın HRK!", "Halk Düşmanı canilerden hesap Sorulacaktır! Yaşasın HRK!" yazılı pankartları hazırlayan ve asan militanlardan biridir.) Mustafa Çimen 1985'de yakalanınca itirafçı olur. PKK içerisindeyken "Teyfik" kod adıyla tanınan Mustafa Çimen, 1990'ların başında cezaevinden çıktıktan sonra PKK infaz timleri tarafından öldürüldü.
"19) Osman Tim: 1992 yılının Aralık ayında PKK'nin cezaevi temsilcisiyken "polisle işbirliği" yaptığı gerekçesiyle Bayrampaşa Cezaevi'nde boğularak öldürüldü. Osman Tim'in boğularak öldürülmesine gösterilen gerekçe, "hiçbir tokat bile yemeden arkadaşlarını ihbar ettiği" gösteriliyordu. (Yalçın Küçük'ün Apo ile yaptığı ve adına, "Kürt Bahçesinde Söyleşi" s.270)
"20) Mehmet Çimen: Avrupa örgütünün koordinatör yardımcısı olarak görev yaptı. On yıl cezaevi yattı. 1992 yılının ortalarında Avrupa'ya geldi. Öcalan'ın kadın sorunuyla ilgili koyduğu yasaları çiğnedi. Sorgulandı ve 1993'te "buharlaştırılarak" yok edildi.(Selim Çürükkaya "Aponun Ayetleri"s.194-197)
"21) Yıldırım Merkit: 27 Kasım 1978 yılında yapılan Fis toplantısında PKK'nin Dersim ve Erzincan bölge sorumlusu olarak atandı. Apo ile ayrılığa düştü ve Apo'nun talimatlarına uymadı. Yıldırım Merkit, Erol Değirmenci ve Meriç Yeşiltaş Dersim bölge komitesinde görevliydiler. Daha sonra örgütten ayrılıp itirafçı oldular. Yıldırım Merkit 1994 yılında Romanya'da öldürüldü. Keza, babası da PKK tarafından öldürülmüş, kendisi gibi PKK'li olan ve "devrim nikahıyla" Ali Haydar Kaytan ile evlendirilen kızkardeşi Cemile Merkit (Seher) de canını zor kurtarmıştır.
"22) Mehmet Şener: 1 Kasım 1991 yılında Suriye'nin Kamışlı ilçesinde Suriye istihbaratının da katkısıyla infaz edildi. Kamışlı istihbarat sorumlusu Akid ömer ile Ebu Adnan yanlarında iki PKK'li olduğu halde, Mehmet Cahit Şener'in kaldığı eve giderek öldürdüler. (Jitem'ci Ersever, Derin Sol, 2.cilt, s.1260) 1 Kasım 1991 günü Şener'in yanında bulunan Fatma Temel (Dilan) adlı bayan da kurşunlara hedef olmuş ve olay yerinde yaşamını yitirmiştir. Kuşkusuz cinayetler Şener'le sınırlı kalmadı. Şener'in sağ kolu olarak bilinen Mustafa Pusa (Şiyar) ise 7 Kasım 1991'de İstanbul Küçük Ayasofya'da infaz edilirken, eşi Ayşe Pusa da Bekaa vadisindeki Mahsum Korkmaz Akademisi'nde öldürüldü.
"23) Sîpan Rojhilat: 5 Ekim günü öğlen saatlerinde, Güney Kürdistan'da Mahmur kampı yakınlarında, Kongre Gel mensuplarınca kaçırılan PWD üyesi Sipan Rojhilat'ın (Şapur Badoşiva) 7 Ekim günü infaz edildi.
"24) Kemal Şahin: 7 Şubat 2005 tarihinde PKK timlerince infaz edildi ve katilleri güvenlik güçleri tarafından yakalandı.
"25) Hikmet Fidan: Öcalan'ın Kenya'dan getirilirken dediği "Türkiye'nin hizmetindeyim" sözü örgüt tarihindeki ilk ciddi kırılmaydı. İkinci kırılmayı İmralı'dan gelen "Ateşkese son verin" talimatıyla yaşayan PKK üçüncü ve en büyük kırılmayı muhalif kanadın temsilcilerinden Hikmet Fidan'ın öldürülmesiyle yaşadı. Diyarbakır'ın Bağlar semtinin dar sokaklarında 6 Temmuz 2005 sabahı, susturucu takılı tabancadan ensesine sıkılan tek kurşunla öldürüldü eski Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Başkan Yardımcısı Hikmet Fidan. Cinayet, ertesi gün gazete sayfalarında kendine küçük bir yer bulabildi. Her ne kadar haber bu şekilde yer alsa da etkisi sonradan büyük oldu.
"26) Kanî Yılmaz: Araçlarına yerleştirilmiş bir bombanın patlaması sonucunda, PWD- K Koordinasyon Kurulu üyesi Faysal Dumlayıcı ( Kani Yılmaz ) ve aynı örgüt üyelerinden Serdar Kaya ( Sabri Tori ) 12 Temmuz 2005 günü PKK timlerince infaz edildiler."
PKK'NIN 12 EYLÜL ÖNCESİ İNFAZLARI....
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...[PAGE]
PKK'nın iç ve dış infazları 12 Eylül Rejiminden önce başladı ve 12 Eylül sonrasında da devam etti.
Bu infazların bilinenleri ve halk içinde sembol hale gelenler söz konusu.
Bu infazlar, PKK'yı tanımaya ve tanımlamaya yeter niteliktedir.
İşte örgütün 12 Eylül öncesi infazları...
* Mustafa Çamlıbel: PKK'nın katlettiği Özgürlük Yolu yandaşı.
1974 yılından sonra, Kürt örgütleri Doğu ve Güneydoğu'nun tümünden olmazsa da belirli kentlerinde örgütlü ve etkin bir konumdaydılar. Özgürlük Yolu da Ağrı'da etkin olan Kürt sol örgütlerinden biriydi. PKK, Ağrı'da kitleyi ve Özgürlük Yolu taraftarlarını sindirerek, Ağrı'ya egemen olmak istediği öldürdü.
Mustafa Çamlıbel'in öldürülmesi PKK'nın kodunu çözen ilk vaka oldu. Özgürlük Yolu'yla çatışmayı genişletip, derinleştirmek istediği halde, Özgürlük Yolu bu oyuna gelmedi. PKK da 12 Eylül öncesi Ağrı'da egemen olma şansını elde edemedi.
* Baki Karer: PKK, Kürt ulusal örgütlerinin güçlü olmadığı alanlarda örgütlenmek istiyordu. Örgütlenme yaparken de lumpen, üretim dışı, toplum tarafından dışlananları örgütlemeye çalışıyordu.
PKK, alanlarda örgütlenip güçlenerek, diğer Kürt örgütlerinin etkin ve örgütlü olduğu alanları, şehirleri ve kentleri kuşatmak istiyorlardı. Bu bağlamda ilk dönemlerde, Gaziantep'e öncelik tanıdı. Gaziantep'te örgütlenmek isterken, Kürt örgütlerinden Têkoşîn Gaziantep'te güçlü ve örgütlü konumdaydı. Gaziantep'te örgütlenmesi için, Têkoşîn'i sindirmesi ve bunun içinde provokasyonlar yapması gerekirdi. Bu yaptığı provokasyonlar sonucu, kendi içinde de muhalefetten de kurtulmak istediği Haki Karer'i de kurbanlık kuzu haline getirdi.
Bir iddiaya göre, Haki Karer'i yaraladı ve daha sonra hastanede öldürdü.Ya da Têkoşînle çatışmada Haki Karer yaralandı, hastanede de PKK tarafından öldürüldü.
* Mehmet Uzun ve Ali Kınacık: Haki Karer'in öldürülmesi gerekçe gösterilerek, Têkoşînî Antep'te tasfiye etmek için öldürüldü.
* Ferit Uzun: Dengê Kawa lideri ve PKK tarafından 22 Kasım 1978 yılında Siverek'te katledildi.
Daha sonraki tarihlerde deşifre olan PKK raporlarına, PKK'dan ayrılan Merkez Komitesi ve PKK Kurucusu unsurların açıklamalarına göre, PKK, kendi dışındaki tüm kürt örgütlerini tasfiye etmek için, liderlerini ortadan kaldırmakla sonuca ulaşacağını hesap ediyordu. Ama diğer örgütlerin duyarlılıkları, hesap dışı gelişmeler, PKK'nın bu karanlık, tehlikeli, amacına 12 Eylül 1980'den önce tümüyle ulaşmasını engelledi.
Ferit Uzun'dan sonra Kurtalan ve diğer kentlerde de başka Dengê Kawa taraftarı ve kadroları katledildi.
* Mehmet Çakmak: TKP'nin Diyarbakır Bölge sorumlusuydu ve TKP'nin Kürdistan'daki örgütlenmesinin önde gelen önder unsurlarından biriydi. PKK, bütün diğer sol ve Kürt örgütleri gibi TKP'yi de düşman ilân etti. Bu nedenle, Diyarbakır'da TKP'lilere ait kitapevi basılarak Mehmet Çakmak katledildi. Arkadaşı Liceli Ömer Ağın da felç oldu.
Liceli Ömer Ağın daha sonra, yanında arkadaşı öldürülmemiş gibi ve PKK TKP'ye hiç düşmanlık yapmamış gibi, PKK'nın legal siyasi mekanizmalarının üst düzeyinde görev aldı.
* Beş Parçacıların katledilmesi: PKK, Kürdistan'ının beş parça olduğunu savunan, Kürdistan'ın bağımsız ve bileşik devlet yapısını amaç edinen Beş Parçacı Grubu kendisine rakip gördüğünden, Beş Parçacıların tüm yönetimini ajan ilân ederek, çoğunu katletti.
* Abdullah Irmak: Rizgarî ve Komal'ın Kızıltepe'deki yöneticilerinden biriydi. Komal Yayınevi'nde otururken PKK'nın plânlı saldırısı ile karşı-karşıya kaldı. Ağır yaralandı. Ölümden kurtuldu.
* Zabit Kaplan: Şivan Hareketi'nin Diyarbakır Çermik Kazasının yöneticilerinden biriydi. PKK tarafından katledildi.
* PKK, KUK'u Kürdistan'da kendisi için engel gördüğünden savaş açtı. PKK'nın bu saldırılarında, Abdulvahap Aknman (Nusaybin), Mehmet Akagündüz (Suruç), Kerim Hamidanoğlu (Siverek), Sıdık Matzar (Derik), Abdulkadir Umur (Derik), Ziver Kaya (Nusaybin), Şeyhmus Kaya (Nusaybin), Mahmut Zıngırtlı (Derik), Neytullah Özgen (Derik)Murat Yalçın (Ömerli), Bekir Öztürk (Kızıltepe), Cemil Onur (Gercüş), Cemil Çakır (Nusaybin), Resul (Eruh), Abdurrahman Aslan (Nusaybin), Sadık Özen (Nusaybin), Mahmut Karahan (Şêxêreş), M. Selim Aslan (Kızıltepe), Ubeyit Sana (Lice Serdê), iddaya göre PKK tarafından öldürülen kişiler.
ÖRGÜT 12 EYLÜL SONRASINDA ÇOK KAN DÖKTÜ...İŞTE 12 EYLÜL SONRASI GERÇEKLEŞTİRİLEN İNFAZ LİSTESİ...
HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...
[PAGE]12 EYLÜL SONRASINDA PKK İNFAZLARI...
Bingöllü Dawud(Resul Altıok) : PKK'nın kurucusu ve Merkez Komite üyesi. 12 Eylül'den sonra Öcalan'a yaptığı muhalefetten dolayı gözaltına alındı. Suriye Kürdistan'ın Efrin ve Suriye'nin Halep şehrinde tutuklu olduğu zaman, yanından kaçan nöbetçinin bize haber vermesiyle durumu anlaşıldı. O zaman, Ala Rizgarî, Pêşeng (Şivancı Hareket), KUK, Têkoşîn, Özgürlük Yolu bir güç birliği çalışması içindeydik. PKK de, DEV-YOL, Mihri Belli, Teslim Töre ile Faşizme Karşı Birleşik Cephe içindeydi. Durum cephe yönetimine iletildi. Sorunun çözüleceği belirtilmesine rağmen, daha sonra Güney Kürdistan'da yapılan işkencelerle katledildi.
Dersimli Semir (Çetin Güngör): 12 Eylül sonrasında, PKK'ya karşı en sistemli, en ilkeli muhalefet yapan grubun liderleri arasındaydı. Öcalan'ın en çok korktuğu muhalefet lideriydi. O da Stockholm'da 1000 kişinin katıldığı Şivanci Hareket Pêşeng'in kuruluş toplantısında intihar eylemi sonucu katledildi.
Batmanlı Enver Ata: PKK'nın hapishaneden kaçan Batmanlı kadrolarından biriydi. İsveç'ine Uppsala şehrinde kalıyor ve tedavi görüyordu. Uppsala şehrinin merkezinde ensesine sıkılan tek kurşunla katledildi.
Vuran kişi yakalandı, halk adına Enver Ata'yı cezalandırdığına dair mahkemede açıklama yaptı.
Necla Baksi: Mahmut Baksi ve Lütfi Baksi'nin (KADEP Kurucusu ve Meclis Üyesi) kardeşi ve İsveç'te doktorluğu bitirmiş bir kız. Küçük burjuva değer yargılarından ve alışkanlıklarından vazgeçmediği için katledildi. Necla ile aynı gerekçe ile 67 militanın da katledildiği PKK'nın Serxwebûn gazetesinde açıklandı.
Eyüp Kemal Atsız: Şivancı Hareket (DDKD) taraftarı, Danimarka'da katledildi.
Mustafa Tangüner: Şivan Hareket (DDKD) taraftarı, Danimarka'da katledildi.
Rizgarici Emin: Rizgarî'nin Hollanda'ya iltica eden Viranşehirli taraftarlarından biriydi. PKK'ya muhalefet eden Merkez Komitesi üyesi Çetin Güngör'e (Semir'e) yardım ettiği, evinde barındırdığı için Hollanda'nın Amsterdam şehrinde katledildi.
Avukat Mahmut Bilgili : Dersimli ve PKK taraftarı. Hollanda'da ilticacıydı. PKK'ya muhalefet ettiğinden dolayı Amsterdam'da öldürüldü. Öldürüldüğü zaman da, parça-parça haline getirilip çuvala konup, Amsterdam su kanallarına bırakıldı.
Ramazan Adı Güzel : Özgürlük Yolu taraftarı. Fransa'da katledildi.
Ali Aka Gündüz: Özgürlük Yolu taraftarı, Almanya'da katledildi.