İşte Nejat Uygur'un bilinmeyen şiiri
Bu hafta son yolculuğuna uğurladığımız tiyatro ve sinema oyuncusu Nejat Uygur'un bilinmeyen bir şiiri ortaya çıktı.
Abone olUygur, rahatsızlığı sebebiyle Medistate Kavacık Hastanesi’ne kaldırılmıştı.Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden usta oyuncu 86 yaşındaydı.
Tiyatro sanatçısı Nejat Uygur, tiyatro sanatçısı İsmail Hakkı Şen'in cenaze töreninde verdiği bir röportajında, "Bir bakmışsınız benim cenazemde başka sanatçılarla röportaj yapmışsınız. Gün gelecek bütün tiyatro sanatçıları İsmail Hakkı Şen gibi, benim gibi ölecek. Tiyatro perdesi üstümüze üstümüze yıkılacak. Hatta seyirci üzülmesin. Ben ve benim arkadaşlarım, onların kederini alıp götürecek. Onlara sadece gülmek kalacak" demişti.
Zaman'dan Ayhan Hülagü'nün telefonla ulaştığı Nejla Uygur, rahmetli Nejat Uygur'un son şiirini şu sözlerle dile getiriyor:
Usta’nın son şiiri
Biliyorum caminin avlusunda toplanan kalabalık bana değil
Gelen ünlüleri görmek için
‘Aa, o da burda, şu da burda!’ deyip
Beni musalla taşında unutanları görüyorum
Hayatımda ilk defa katıla katıla gülüyorum
Çünkü, kırkım dolmadan unutulacağımı biliyorum.
Yaşlı bir selvi ağacının gölgesinde oturup
Yılların yorgunluğunu çıkarıyorum
Birden önümden sırasıyla Nisa’lar, Tolga’lar, Sadri’ler
Daha birçok sanatçılar geçiyor.
Selam veriyorum, hiçbiri görmüyor.
Sesleniyorum: ‘Anne, ben buradayım. Baba, ben buradayım.’
Sesleniyorum ama kimse duymuyor.
Eşime sesleniyorum: ‘Nerde benim yamalı elbiselerim, boyalarım?’
Çocuklarım burada beni niye yalnız bıraktınız?
Ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorum.
Günahımla sevabımla Allah’a sığınıyorum.