Mumcu seçilirse vaatlerini açıkladı. "Bütün Türkiye duysun. Vermezsem de gelsin yakamdan tutsun" dedi.
Abone olAnavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''İlan ediyorum. Türkiye'deki bütün çiftçi ailelerine, nüfusuna göre her ay maaş biçiminde ödenmek üzere asgari geçim desteği vereceğiz. Bütün Türkiye de duysun. Eğer vermezsem de gelsin yakamdan tutsun, hesap sorsun. Vermeyen namerttir, vereceğiz'' dedi.
Mumcu, partisinin Tokat İl Teşkilatı'nın Büyük Otel'de düzenlenen 9. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Burada partililere seslenen Mumcu, Çanakkale Zaferi'nin Türk milletinin tarihindeki önemine değinerek, şehitleri andı.
Hükümeti eleştiren Mumcu, ülkede çiftçinin durumunun gün geçtikçe kötüye gittiğini, çiftçinin dertten, kederden, hüsrandan başka derdi olmadığını öne sürerek, çiftçinin 4 yıl önce 2 kilo buğday verip 1 litre mazot aldığını, bugün
ise 4.5 kilo buğdaya 1 litre mazot alamadığını öne sürdü.
Mumcu, şunları kaydetti:
''Pancara kota koyuyorlar, niye kota koyuyorlar. Türkiye'de şeker ekonomisinden 5 milyar dolar kaçak var. Pancara kota koyuyorlar. Niye bu ülkenin mazotu Bulgaristan'ın, Mısır'ın, İran'ın mazotundan 5 kat pahalı? Ondan sonra benim çiftçime (rekabet et) diyor. Ne ile rekabet edecek? Bu fiyatla, bu maliyetle mi rekabet edecek. Başbakan kendi ağzıyla söylüyor (4 yılda 36 milyar dolarlık petrol kaçağı oldu) diyor. Köylünün mazotuna, köylünün ekmek biçmek için mecbur olduğu mazota habire özel tüketim vergisi adı altında vergi koyacağına kaçakçının yakasından yapış. Nerede bu cesaret, yürek.''
İktidarın kaçakçıdan hesap sormasını isteyen Mumcu, ''Pancara kota, mazot kaçağında 5 milyar dolar. Türkiye'de 5 milyon çiftçi ailesi var. Sırf kaçak ekonomisinden elde edilen gelir kaçakta değil de devletin kesesinde olsa çiftçi ailesi başına yılda bin dolar para kalır. Bin dolar geliri 50 dönüm araziye ekipte evine götüremeyen çiftçi herhalde yüzde 80 civarındadır. Demek ki bu memleket imkan fukarası değil. Bu memleket akıl ve ahlak fukarası'' diye konuştu.
HER ÇİFTÇİ AİLESİNE ASGARİ GEÇİM DESTEĞİ
İktidara geldiklerinde her çiftçi ailesine asgari geçim desteği vereceklerini belirten Mumcu, bunu nasıl yapacaklarını da önümüzdeki günlerde anlatacaklarını ifade etti.
Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'deki bütün çiftçi ailelerine asgari geçim desteği vereceğiz. Net. Gittiğiniz her yerde anlatın. Bu Erkan Mumcu sözüdür. Şimdi buna diyecekleri laf, aklı ermeyenlerin diyecekleri laf, (olmaz, yapamaz, atıyor) Önce bir desinler aklı ermeyenlerin kim olduğunu göreyim. İlan ediyorum. Türkiye'deki bütün çiftçi ailelerine nüfusuna göre her ay maaş biçiminde ödenmek üzere asgari geçim desteği vereceğiz. Bütün Türkiye de duysun. Eğer vermezsem de gelsin yakamdan tutsun. Hesap sorsun, vermeyen namerttir, vereceğiz. Ama aklı ermeyenler (nasıl verecek), aklı ermeyenler, (veremez) diyenler biraz itiraz etsinler de ben şunların mosmor olduklarını bir görmek istiyorum. Merak etmeyin seçimden önce de anlatacağım. Kuruşu kuruşuna anlatacağım. Nereden alıp nereye yaratacağımı, parayı, kaynağı nereden bulacağımızı tek tek anlatacağım. Öyle hesapsız sallayanlardan değilim ben. Ben ömrümü bu memleketin meselelerine verdim. Ben ömrümü öyle başkaları gibi cami avlusu siyasetiyle geçirmedim.''
''HİÇ KİMSENİN MAAŞI BİN YTL'NİN ALTINDA OLMAYACAK''
Bugüne kadar verdiği her sözü yerine getirdiğini, bu konuyu da hayata geçireceğini savunan Mumcu, iktidara geldikleri günden itibaren ülkede hiç kimsenin maaşının bin YTL'nin altında olmayacağını söyledi.
Ülkenin bağımsızlığını, bütünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öne süren Mumcu, şöyle konuştu:
''Hadi ben muhalefet sözcüsü olarak konuşuyorum. Ama ülkenin Genelkurmay Başkanı, savunmasından birinci derece sorumlu adam da aynı şeyi söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu tarihten bu yana karşılaşmadığı kadar büyük tehditlerle karşı karşıyadır. İstihbarat teşkilatının başındaki adam da aynı şeyi söylüyor. Aklı eren herkes aynı şeyi söylüyor. Amerikan yetkilileri, bakanlarına kadar haritanın değişeceğini apaçık söylüyorlar. Türkiye 4 yıl önce gömdüğü terörü yeniden hortlamış olarak karşısında buluyor. Analar yeniden askere gönderdikleri evlatlarının ellerine kına yakmaya başlıyorlar. Tam bu noktada Türkiye bir silkinişle kendi ulusal birliğini, milli birliğini, bağımsızlığını, müdafaa edecek dediğimiz ülke bir bakıyorsunuz aciz idarecilerinin elinde ne yazık ki kendi bütünlüğü için Amerika'dan yardım diler hale gelmiş. Türkiye Başbakanı gidiyor Amerikan Başkanı ile Orta Doğu'yu konuşmuyor, Kafkasya'yı Balkanları konuşmuyor, PKK'yı konuşuyor. PKK kimdir ya. nedir? Kaç kuruş eder? Dünya siyasetini böyle mi görüyorsunuz?''