BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  MEDYA

İşte modern çağın Ebu Leheb'i!

Yazar Abdurrahman Dilipak Ebu Cehil ve Ebu Leheb ödüllerini Mısır'ın darbecilerine verdi.

Abone ol

İNTERNET HABER- Mısır darbesi ile birlikte yapılan katliamlar gözleri Mısır'ın Genelkurmay Başkanı Sisi ile Baradey'e çevirdi.

Arif Nihat Asya'nın şiirindeki “Ebu Cehil ölmedi kıtalar dolaşıyor” dizesiyle başladığı yazısında modern çağın Ebu Cehil'i kim olabilir diye sorguladı.

Kuran'da zalimler olarak geçen Bel'am, Firavunlar, Ebu Cehilleri günümüze uyarlayan Dilipak onlara birer ödül atfetti. İşte Dilipak'ın yazısındaki o satırlar...


Çağdaş Ebu Cehil kim olabilir?
Baradey’e çağdaş Ebu Cehil ödülünü mü vermek gerek, yoksa, Belam ödülü mü? “Uluslararası Çağdaş Bel’am” ödülünü isterseniz Ezher Şeyhine yollayalım, ona verelim.. Baradey’e “Uluslararası Çağdaş Ebu Cehil” ödülünü verelim. Yakışır hani.. Adam Prof.. Adam Nobel Barış Ödülü’nü almış biri!

Bel’am hakkı bilip söylemeyen, iktidar sahiplerine, zalimlere arka çıkan anlamında Kur’an’da

"Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor" 
Arif Nihat Asya'nın Naat'ından:

Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet

Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
“Ebu Leheb öldü” diyorlar.
Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed
Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor!

EBU LEHEB KİMDİR?

Ebu Leheb tam adıyla
EbuLeheb bin Abdulmuttalip
veya asıl adıyla Abduluzza,
(Arapça anlamı
alevlerin babası) (ö. 624)
Kuran'da Tebbet Suresi'nde
bahsedilir.

EBU CEHİL KİMDİR?

Müslümanlara karşıt  davranışları
dolayısıyla tanınır. Kuran'da
arasında daha çok Ebû Cehîl
(Cahilliğin Babası)
takma adıyla bilinir.

BEL'AM KİMDİR?

“Bel’am b.Baura” isimli kişi Hz.
Musa zamanında yaşamış,
Hz.Musa’ya  iman etmiş ama
daha sonraları tercihini
Firavun’un iktidarından yana
kullanarak Hz.Musa’ya cephe
almış ve Fir’avun’un
dinsel anlamda
dayanağı olmuştur.
(Kur'an-ı Kerimde, dilini sarkıtıp
soluyan köpeğe benzetilir)

tanımlanmış bir sıfat!

Aslında Karun da alim biri.. Denir ki, Tevrat’ı, Hz. Musa ve Hz. Harun’dan sonra en iyi o bilirdi! Servetinin büyüklüğü onu kibirli yaptı. O zaman o ödülü de Suudi Kralı’na verelim, bölgedeki diğer zihniyet ikizleri ile birlikte.. “Uluslararası Çağdaş Karun Ödülü”, Suudi Kralı’na gidiyor..

Rabia’dan mülhem bir dörtleme yapacağız ya. 4. büyük ödül Sisi’ye gidiyor. “Uluslararası Çağdaş Ebu Leheb Ödülü” Sisi’nin.. Onun elleri kurusun!

5. jüri özel ödülü, ABD ve Avrupa’nın “Büyük Firavun ödülü”.

Mursi’ye Rabia ödülü yakışır..
İhvan şeyhi Muhammed Bedii’ye “Verasetül enbiya” ödülü, Salah Sultan’a Asiye ödülü, Türkiyeli Müslümanlara Harun ödülü, HAP Genel Başkanı Muhammed Katatine’ye Yed-i Beyza ödülü...

Asa-yı Musa ödülü sahibini bekliyor bu arada..
Suriyeli Müslümanlara Yusuf ödülü,
Filistinli, Gazzeli Müslümanlara “Kudüs’ün Muhafızı ve Davud ödülü”...
İslam dünyasından onurlu çıkışlar yükseldikçe ödüllerin isimleri ve ödül alacak kişilerin sayısı da artacaktır..

Benim kendi ülkemin yöneticilerine isim olarak ödül yakıştırmam hoş olmaz. Asıl mükafatı Allah’tan alacaklardır. Bu dünyada birilerine bir unvan vermek gerekiyorsa, onu da Mısırlı kardeşlerim takdim eder.

Bunu niye düşündüm? Kur’an-ı Kerim bunları bize malumat olsun diye anlatmıyor. Ve eğer ben kendi yaşadığım zamana ve mekana şahidlik edeceksem, bu örneklerin neye ve kime tekabül ettiğini bilmem ve ona göre hareket etmem gerekir.. Kur’an’ın penceresinden kim kimdir, onu görmek istiyorsanız, böyle bir bakış açısı oluşturmamız gerekir..

Kur’an’ın penceresinden Sisi ya da Esad kimdir, hatta benim kendi nefsimin arzu ettiği şeylere Kur’an ne diyor, ona bir bakmam gerekir.. Şeyhimizin, örgütümüzün gözünden Kur’an değil, Kur’an’ın penceresinden benim liderim, örgütüm, şeyhim nerede duruyor, ona bir bakmak gerekir..

Hayata ve olaylara Kur’anî pencereden baktığınızda, mesela kendine Allah (cc) tarafından “Cehaletin Babası” (Ebu Cehil) adı verilen, asıl adı Amr b. Hişām el-Muğira olup önceleri Ebu’l-Hakem lakabı ile anılırken, daha sonra müslümanlar tarafından bu şekilde adlandırılan kişi, zamanının en zengin, güçlü, bilim, sanat ve siyasette söz sahibi biri idi. O zamanın Nobel’i sayılan başarılı bulunanların Kabe duvarına asıldığı şiir ödüllerini veren jürinin de bir üyesi idi.. Allah ona Ebu Cehil der. Onun için ben de bugün bu Ebu Cehil ödülünün Baradeye verilmesini teklif ediyorum..

Ebu Cehil, zamanının birçok bilgisine, gerçeğin bilgisine sahipti, ama hakikatin bilgisinden yoksundu.. Aklı nefsinin esiri olmuştu ve vicdanını kaybetmişti. Ahlaklı bir hayat yaşamıyor ve zulmediyordu. Onun için o, cehaletin babası idi. Bugün de Sisi ve Baradeyler bu şeytanın varislerinin çağdaş temsilcileri olarak bu ödülü hak ediyorlar, bana göre!